Paylaş
Peygamberimizin İçeriye Girme, Kapı Çalma ve İzin İsteme Adabı
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İçeriye girme adabı
(Bir kimsenin akrabalarının bulunduğu yere aniden girmemesi gerekir.)
Yani; bir kimsenin kendisine ait olmayan bir yere izin almadan girmemesi gerekir. Çünkü Allah’u Teâlâ yüce kitabında şöyle buyurmaktadır:
يا أيها الذين أمنوا لا تدخلوا بيوتاً غير بيوتكم حتى تستأنسوا وتسلموا على أهلها
“Ey iman edenler! Kendinizi tanıtıp izin almadan ve içinde oturan lara selâm vermeden kendi evlerinizden başka evlere girmeyin. “
Ayette geçen (test’enisu); izin alın manasına gelmektedir. Bu manayı İbn Abbas, Said b. Cübeyir ve başka kimselerde zikretmişlerdir. Bu kelimenin manası hakkında şöyle bir görüşte zikredilmiştir, bu ayet-i kerimede izin istemekten de arınık olan üstün, ince bir mana vardır. O ince manada; kapıyı çalan kimse eve ta ki ev ahalisi onun geldiğini bilene kadar girmez. Yani; ev ahalisi o kimsenin eve girmesinden razı mı değil mi?
(Üç kere izin ister, şayet izin verilirse içeriye girer izin verilmezse geri döner.)
Yani; izin istemek en fazla üç defa olur (tekrar edilir). Çünkü bu konuda Ebu Said’in (Radıyallahu Anh) Nebi’den (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) rivayet etmiş olduğu şu hadis-i şerif bulunmaktadır: “Sizden biriniz izin istediği vakit üç defa izin istesin. Şayet ona izin verilmezse geri dönsün. “
Allah’u Teâlâ’da yüce kitabı Kur’an’ı Kerim’in bir ayet-i kerimesinde şöyle buyurmuştur.
وإن قيل لكم ارجعوا فارجعوا لهو أزكى لكم
“Size “(Kabul edemiyoruz) dönün” denirse hemen dönün; bu sizin için daha nezih bir davranıştır.”
Alimlerden bir kısım izin isteyen kimsenin, içerdekilerin sesini işitmediğini kesin olarak bildiğinde veya zannı galibince işitmediklerini bildiğinde, üç kere iznin üzerine ziyade yapmanın caiz olacağını söylemişlerdir. Bu güçlü bir görüştür ve hadise ters düşmemektedir. Çünkü bu hadis sahabelerin (Radiyallahu Anhum) evlerine yorumlanır ki onların evi küçüktü. Şayet ev büyük ise üçün üzerine ziyade yapmakta bir sakınca yoktur.
Allah’ın elçisi Hz. Muhammed (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) izin verilmediğinde kişinin geri dönmesini emretti. Yoksa kişinin sesini işitip işitmediklerini bilmediğinde geri dönmesini emretmedi.
Izin istemek; “es-selamu aleykum. İçeriye girebilir miyim?” gibi ve bunlara benzer açık lafızlarla olur. Kurtubi (Rahmetullahi Aleyhi)şöyle demiş tir: “Her bir topluluğun kendilerinin bilmiş oldukları belli izin isteme lafızları vardır. “
Kapıyı tokmağıyla çalmak veya zile basmak özelliklede günümüzde açıkça izin istemenin yerine geçer. Çünkü günümüzdeki evler geniştir, kapıları ve duvarları sağlamdır. Bundan dolayı kapıyı çalan kimsenin içerdeki kimseye sesini ulaştırması oldukça zordur.
Ebu Davud (Rahmetullahi Aleyhi)”Sünen” adlı hadis kitabında bu konuya dair şöyle bir konu başlığına yer vermiştir: “Kişinin kapıyı çalarak izin is temesi konusu.” Daha sonra Ebu Davud bu konunun içinde Cabir’in (Radiyallahu Anh) hadisini zikretmiştir. Cabir şöyle dedi: “Nebi’nin (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem) yanına gittim, babamda oradaydı. Kapıyı çaldım.” Nebi dedi ki: “Sende kimsin?” Bende dedim ki: “Benim.” Nebi dedi ki: “Benim, be nim” Nebi sanki bu cevabıyla vermiş olduğum cevaptan hoşlanmamıştı.”
Bu hadiste kapı çalındığında ve “kimsin?” diye soru yöneltildiğinde açıkça ismini zikretmenin gerekli olduğuna dair bir işaret vardır. Sadece “benim” sözü yeterli değildir. Çünkü içerdeki kimsenin “kimsiniz?” diye sormasındaki amaç; şüpheyi ve gizliliği ortadan kaldırmak içindir. Bu gizlilikte sadece “benim” sözüyle ortadan kalkmaz. Ancak “benim” sözüyle birlikte kişi ismini, künyesini veya lakabını da zikrederse bu olur.
Allah’u Teâlâ en iyisini bilendir.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), içeriye girme, kapı çalmak ve izin isteme konusundaki adabını şu hadislerinde şöyle ifade etmişlerdir:
Bu hadislerden anlaşıldığı üzere, Peygamber Efendimiz (s.a.v.), başkasının evine girmek için önce izin alınması gerektiğini vurgulamıştır. İzin almak, ev sahibinin mahremiyetini korumak ve onun izni olmadan evine girmemek için önemlidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), izin istemenin de bir adabı olduğunu belirtmiştir. Buna göre, izin istemek için önce üç kez kapı çalmak gerekir. Eğer kapıdan ses gelmezse, içeride kimse bulunmadığı düşünülür. Ancak, ses gelirse, izin istenir. İzin verilmezse, üç kez daha izin istenmelidir. Üçüncü kez de izin verilmezse, dönülmelidir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), izin istemenin yanı sıra, selam vermenin de önemini vurgulamıştır. Selam vermek, hem ev sahibini selamlamak hem de onun rızasını almak için önemlidir.
Sonuç olarak, başkasının evine girmek için önce izin almak ve selam vermek gerekir. Bu, ev sahibinin mahremiyetini korumak ve onun izni olmadan evine girmemek için önemlidir.