Peygamberimizin tebliğ metodu kısaca

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Peygamberimizin Tebliğ ve İrşad Metodu

Peygamberin Irsad Metodu Nedir

Hz. Peygamberin İrşad Metodu Nedir ?

İrşad; kemalat sahibi ehil insanların, kusur ve noksanlıklarından kurtulmak isteyen kimseleri, onların kabiliyet ve ahvalini hesap ederek bu eksikliklerden kurtarması; manevi olarak onları tekmil etmesi; olgun ve kamil hale getirmesidir. Tebliğ de irşad ile eş anlamlıdır. Dolayısıyla kamil hale getirecek kimsenin de gerçekten kamil ve manen kudretli olması gerekir.İşte Rasul-ü Kibriya Efendimiz Hz. Muhammed (sav) bu kemalata sahip yegane insandır. O’nu insanlığa en büyük rahmet olarak gönderen Yüce Rabbimiz Mukaddes Kitabı’nda O’nun irşad ve davet metodunu şu şekilde ifade eder; “(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.”  (1)

Hikmetle davet etmek demek, karşıdaki muhatabın noksanlıklarının sebeplerini bilerek, yüze vurup başa kakmadan, tedrici bir şekilde onu bu menfi durumdan kurtarmaktır. Peygamber efendimiz (sav)’de bulunan güzel ahlak ve erdemli hallere hazmede hazmede kavuşmasını sağlamaktır.

İkna olmuş, hakikate yönelmiş insanları daha faziletli hale getirmek için ise müsbet ve olumlu örneklerlerle nasihat etmek ve hal diliyle onlara örnek olmak gerekir. Rasul-ü Ekrem Efendimiz (sav) in yaptığı da işte budur. Kendisini de, bir kral, bir hükümdar edası içerisinde bulacağını zannederek korkan ve çekinen birisine, “Kardeşim, korkma, ben de senin gibi, anası kuru ekmek yiyen bir insanım.”(2) diyerek önce onun korku halini gidermiş, ondan sonra uyarı ve irşat görevini yerine getirmiştir.

Yüce Allah (c.c) Peygamberimiz (sav)’e hitaben şöyle buyurur; “Ey Peygamber! Biz seni bir şahit, bir müjdeleyici, bir uyarıcı; Allah’ın izniyle kendi yoluna çağıran bir devetçi ve aydınlatıcı bir kandil olarak gönderdik.” (3)  Demek ki mürşid-i kamil olan Peygamber önce muhataplarının hallerini müşahede edecek, hallerini gözetleyip onları hakkıyla tanıyacaktır. Daha sonra muhataplarındaki müspet ve güzel hallerle onları müjdeleyip teşvik edecek ve son olarak da, varsa bir olumsuzluk, manevi olarak yük olan bir sıkıntı, bir günah hali, o zaman onları uyaracak, sakındıracak ve onları o halden kurtaracaktır. İşte bütün bu halleriyle Peygamber; etrafını aydınlatan, onlara ne olduklarını apaşikar gösterip onlara göz aydınlığı olan bir kandildir.

Bütün bu anlatılanlardan bize düşen hisse ne olmalı diye düşünürsek, şunları söylemek mümkündür. İnsanları inandığımız manevi güzelliklere yönlendirmek, onlara faydalı olmak istiyorsak öncelikle onları iyice tanımak, hallerini anlamak gerekir. Onların hep eksiklerini ifade ederek değil iyi taraflarını da dillendirerek, küçük düşürmeden, yaşadıkları hayatın sıkıntılarını da hesaba katarak yaklaşmak en güzeli olacaktır. Tıpkı Rasul-u Ekrem Efendimiz (sav) gibi. Yüce Allah bizleri sırat-ı müstakimden ayırmasın.

1-Nahl, 125.

2-İbni Mace, Et’ime, 30; Heysemi, Mecmeu’z-Zevâid, 9/20

3-Ahzab, 45-46.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Hz. Muhammed (sav) sabır ve şükür kavramlarını özlü ve etkili bir şekilde aktarmıştır. Sık sık sözleriyle ve eylemleriyle önemini vurguladı. İşte birkaç örnek:

    1. Sabırla ilgili olarak Hz.Muhammed şöyle dedi: “Sabır imanın direğidir.” Bu ifade, bir kişinin İslam’a olan inancını beslemek ve güçlendirmek için sabrın oynadığı merkezi rolü vurgulamaktadır.
    2. Hz.Muhammed şükran anlamında ashabına şunu hatırlattı: “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” Bu ifade, sadece Allah’a değil, aynı zamanda hayatımıza çeşitli şekillerde katkıda bulunan diğer insanlara da şükretmenin önemini vurgulamaktadır.
    3. Hz.Muhammed’in kendisi de hayatı boyunca sabır ve şükran örneği göstermiştir. Sayısız zorluk, zorluk ve muhalefetle karşılaşmasına rağmen, görevinde sabırlı ve kararlı kaldı. Ayrıca, nimetleri ve rehberliği için Allah’a düzenli olarak şükranlarını dile getirdi.

    Genel olarak, Hz. Muhammed’in öğretileri ve kişisel örneği, Müslümanlara sabır ve şükran erdemlerini günlük yaşamlarında geliştirmeleri ve somutlaştırmaları için bir rehber görevi görür.

    En iyi cevap

Cevapla