Rabıta ile kabirdekilerle irtibat kurulabilir mi?

Question

Rabita ile kabirdekilerle irtibat kurulabilir mi

Merhaba hocam çok yakınım şehit oldu ruhu serberst çok dindar biriydi zaten bende ehli sünnetim farzlar ve haramlardan sakınırım kabirde birebir görüşmek istiyorum bu marifet için ne yapmalıyım . Bu konuyu anlatan kitap var mı ? bu konuda yardım edermisiniz

CEVAP:

Rabıta, tasavvufta bir müridin, şeyhinin veya diğer bir müridin ruhsal enerjisine bağlanması anlamına gelir. Rabıta, kişinin Allah’a daha yakınlaşmasına ve manevi gelişim sağlamasına yardımcı olabilir.

Rabıta, iki şekilde yapılabilir:

Görsel rabıta: Mürid, şeyhinin veya diğer bir müridin resmini veya heykelini gözünde canlandırır ve ona odaklanır.
Hayali rabıta: Mürid, şeyhinin veya diğer bir müridin huzurunda olduğunu düşünür ve onunla manevi bir bağ kurar.
Rabıta yaparken, mürid şu hususlara dikkat etmelidir:

Rabıta yapılacak kişi, güvenilir ve salih bir kişi olmalıdır.
Rabıta, tarikat kurallarına uygun bir şekilde yapılmalıdır.
Rabıta sırasında mürid, kendini rahat ve huzurlu hissetmelidir.
Marifet, tasavvufta Allah’ı bilmek ve tanımak anlamına gelir. Marifet, kişinin Allah’ın isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini tanıması ve O’nunla yakın bir ilişki kurmasıdır.

Marifet, iki aşamadan oluşur:

Marifet-i ilmiye: Bu aşamada kişi, Allah’ın isimlerini, sıfatlarını ve fiillerini akıl yoluyla öğrenir.
Marifet-i şuhûdiye: Bu aşamada kişi, Allah’ı kalbiyle tanır ve O’nunla manevi bir aşk yaşar.
Marifet, kişinin Allah’a ulaşmasının en önemli yollarından biridir. Marifet sahibi bir insan, Allah’ın sevgisi ile dolar ve O’nun rızasını kazanmaya çalışır.

Rabıta ve marifet kavramları, tasavvufta birbirini tamamlayan kavramlardır. Rabıta, kişinin marifet elde etmesine yardımcı olur. Marifet ise, rabıtanın daha etkili olmasını sağlar.

BENZER KONULAR:

Answers ( 3 )

    1
    2020-11-18T19:31:03+03:00

    Allah şehadetini kabul etsin. Kabirde birebir görüşmek mümkün değildir o sizi duyar fakat siz onu duyamazsınız.

    Bu konuda en iyi 2 kaynak eser var birincisi Kitabur Ruh ibni kayyım

    İkincisi kurtubi et tezkire

    En iyi cevap
    1
    2024-01-02T14:17:29+03:00

     

    Şehit olan yakınınızla kabirde birebir görüşme imkanı olmasa da marifet için yapmanız gerekenler şunlardır:

    Marifet sahibi olun.
    Allah’a olan sevginizi ve bağlılığınızı artırın.
    Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını tefekkür edin.
    Allah’a dua edin ve O’ndan marifet ihsan etmesini isteyin.
    Bu şartları yerine getirmeye çalışırsanız, Allah’ın izniyle şehit olan yakınınızla kabirde birebir görüşme fırsatı bulabilirsiniz.

    İşte size bazı tavsiyeler:

    Günlük namazlarınızı düzenli olarak kılmaya özen gösterin.
    Her gün Kur’an-ı Kerim’den bir miktar okumaya çalışın.
    Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını öğrenmek için kitaplar okuyun veya sohbetlere katılın.
    Allah’ın rızasını kazanmak için çaba gösterin.
    Bu tavsiyelere uymanız, marifet sahibi olmanıza ve şehit olan yakınınızla kabirde birebir görüşmenize yardımcı olacaktır.

    0
    2024-10-04T10:04:05+03:00

    Rabıta (râbıta), tasavvuf geleneğinde müridin (öğrencinin) şeyhine (mürşidine) kalben bağlanarak onu düşünmesi ve onun manevi rehberliğinden faydalanmayı amaçlayan bir zikir ve tefekkür uygulamasıdır. Rabıta kelimesi Arapça kökenli olup “bağ, bağlantı” anlamına gelir. Tasavvufta ise bu terim, müridin şeyhine olan bağlılığını güçlendirmek ve manevi gelişiminde ondan faydalanmak amacıyla yapılan zihinsel bir odaklanmayı ifade eder.

    Rabıta, müridin şeyhini düşünerek kalbinde onun manevi rehberliğini hissetmeye çalışması, onun manevi halinden ve Allah’a olan bağlılığından ilham alarak kendi maneviyatını artırmaya gayret etmesi anlamına gelir. Bu uygulama, tasavvuf meşreplerine göre farklı şekillerde gerçekleştirilebilir.

    Rabıtanın Caizliği Hakkında Görüşler

    Rabıtanın caiz olup olmadığı konusunda İslam alimleri arasında farklı görüşler bulunmaktadır:

    1. Olumlu Görüş: Bazı tasavvuf ehli ve alimler rabıtanın caiz olduğunu savunur ve bu uygulamanın manevi gelişime katkı sağladığını belirtirler. Rabıta, müridin Allah’a olan bağlılığını güçlendirmek ve şeyhin manevi rehberliğinden faydalanmak için bir araç olarak görülür. Bu bağlamda rabıta, doğrudan Allah’a yönelmenin bir vesilesi ve manevi terbiyenin bir parçası olarak kabul edilir.
    2. Olumsuz Görüş: Bazı alimler ise rabıtanın, müridi Allah’tan başka birine yönlendirdiği için şirke yol açabileceğini veya bidat (dine sonradan eklenen bir uygulama) olduğunu savunurlar. Onlara göre rabıta, müridi şeyhi yüceltmeye ve ona aşırı bir bağlılık göstermeye sevk edebilir. Bu durum, Allah ile mürid arasındaki doğrudan bağlantıya zarar verebilir.

    Rabıtanın Delili

    Rabıtanın delili konusunda doğrudan bir ayet veya hadis bulunmamaktadır. Ancak, bu uygulamanın temeli genellikle şu delillere dayandırılır:

    1. Kuran’dan Deliller: Kuran’da doğrudan rabıta uygulaması geçmese de, bazı ayetler Allah dostlarıyla birlikte olmanın ve onların rehberliğinden faydalanmanın önemine vurgu yapar. Örneğin:
      • “Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sadıklarla beraber olun.” (Tevbe, 9:119). Bu ayet, Allah yolunda olan salih kimselerle birlikte olmanın önemine işaret eder. Rabıta, bu anlayışa dayalı olarak salih bir şeyhin manevi rehberliğinden faydalanma niyetiyle yapılır.
    2. Hadislerden Deliller: Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) “Kişi sevdiği ile beraberdir” (Buhari, Edeb 96; Müslim, Birr 165) hadisi, rabıta uygulamasının dayanaklarından biri olarak kabul edilir. Bu hadisten hareketle, müridin sevdiği ve manevi rehber olarak kabul ettiği şeyhini düşünmesinin onu Allah’a daha fazla yaklaştıracağı savunulmaktadır.
    3. Tasavvuf Büyüklerinin Uygulamaları: Tasavvuf yolunda birçok büyük alim ve veli, rabıtayı bir zikir ve manevi terbiye aracı olarak kullanmışlardır. Bu uygulama, özellikle Nakşibendi tarikatında yaygın olarak benimsenmiş ve uygulanmıştır.

    Sonuç

    Rabıtanın caiz olup olmadığı konusunda İslam alimleri arasında görüş ayrılıkları vardır. Tasavvuf ehli ve bazı alimler rabıtayı manevi gelişim için faydalı ve caiz bir uygulama olarak görürken, diğer bazı alimler bu uygulamanın İslam’ın saf tevhid anlayışına uygun olmadığını savunurlar. Bu nedenle, rabıtanın uygulanıp uygulanmayacağına dair karar, kişinin bağlı olduğu mezhebe, tasavvufi ekole ve bu konuda aldığı manevi terbiyeye göre değişebilir.

Cevapla