Paylaş
Rabıta Nedir? Dini Terim Olarak “Rabıta”
Question
Rabıta Nedir? Rabıta Şirk midir? Rabıta Nasıl Yapılır?
Arapça Rabıta: الرابطة
“Bir şeyi diğer bir şeye iliştirmek, birleştirmek, bağlamak, sabit hale getirmek; nefsini bir şeyden menetmek anlamındaki rabt kökünden türemiş olup “iki şeyi birbirine bağlayan ip; ilişki, alaka, bağ, münasebet” demektir.
Tasavvuf terimi olarak müridin/sâlikin şeyhine gönlünü bağlaması, onun suret ve siretini (yüzünü, ahlak ve davranışlarını) düşünmesidir.
Önceki dönemlerde şeyhi sevip kalbini ona bağlama, amel ve davranışlarını izlemek suretiyle kendisinden feyiz alma usulü zamanla şeyhin suretini düşünmeye dönüşmüştür. Necmeddin-i Kübra (o. 618/1221) salikin kalbini şeyhe bağlamasının önemi üzerinde durmuş, Şehabeddin es-Sühreverdi (o. 632/1234) müridin şeyhine bakarak bütün dikkatini onda toplaması ve şeyhine gelen ilahi tecellileri seyre dalmasının semada yürüme sinden daha hayırlı olduğunu söylemiştir. Bahaeddin Nakşibend (6. 791/1389) hayatının sonlarında yaptığı hac yolculuğu sırasında halifesi Muhammed Parsa’ya kendisine rabıta etmesini ve suretini düşünmesini tavsiye etmiş, Nakşibend’in bir diğer müridi Yaküb-i Çerhi de müridi Ubeydullah Ahrar’a tarikatın adabını öğretirken rabıtayı sadece kabiliyetli müritlere anlatmasını istemiştir.
Râbıta ile alakalı bazı nakillerde şeyhin suretinin düşünüleceği ifade edilmekle birlikte ayrıntılı bilgi verilmemiş, bu konuda ilk ayrıntılı bilgiyi Ubeydullah Ahrar (ö. 895/1490) kaydetmiştir. Ona göre rabıta sırasında feyiz mahalli sayılan şeyhin iki kaşının arasını düşünmek gerekir. Ubeydullah Ahrar’ın müritlerinden Abdurrahman-1 Câmî de rabıta yapılacak şeyhin müşahede makamına ulaşmış, Allah’ın zati tecellilerine mazhar, kamil bir zat olması gerektiğini dile getirmiştir. Kaynaklarda rabıtanın sülükün başlarında gerekli olduğu belirtilmiş, kalben Allah’a yönelebilecek seviyeye gelen mürit için gereksiz sayılmıştır.
Mürşidin ruhaniyetinden feyiz alıp onun vasıtası ile Allah’ı hatırlamak, gıyabında kendisiyle manevi beraberlik ve muhabbet kurmak amacıyla yapılan rabıta hakkında 19. yüzyıla gelinceye kadar önemli bir eleştiri yapılmamıştır. 19 ve 20. yüz yıllarda Hindistan’da kendisi de bir Nakşibendi-Müceddidi olan Ahmed Şehid Birelvi ile fıkıh mezhepleri ve tasavvufa karşı olan Ehl-i hadis ekolünün kurucularından tanınmış alım Sıddik Hasan Han Kannevci ve İstanbul’da Cevdet Paşa’nın hocalarından Hafız Seyyid Hoca (o. 1852) başta olmak üzere bazı âlimler rabıtayı tenkit etmişlerdir. Bunların birçoğu rabıtayı bir ibadet olarak değerlendirip ibadetin de ancak Kur’an ve sünnette be lirlenebileceğini söyleyerek rabıtayı bidat sayarken Hafız Seyyid Hoca bu konuda yazdığı risalede rabıtanın putperestlik Adetlerine benzediğini ve şirk olduğu nu öne sürmek suretiyle en sert tepkiyi göstermiştir. Bu eleştirilere karşı özellikle Nakşibendiyye’nin Hâlidiyye koluna mensup âlimler rabıtayı savunan eserler kaleme almışlar, rabıtanın bir ibadet değil şeyh ile mürit arasında sevgi ve feyiz alış verişine vasıta olacak bir metot olduğunu dile getirmişlerdir.
Rabıta usulü, buna özel bir önem veren Nakşibendiyye yanında Halvetiyye, Kädiriyye ve Çiştiyye başta olmak üzere birçok tarikatta uygulanmaktadır.
BENZER KONULAR:
- rabıta ne Demek? Kısaca
- rabıta nedir ne işe yarar
- Ölüm rabıtası nedir nasıl yapılır
- İslamiyet’te rabıta var mıdır? Şeyhe rabıta yapmak caiz mi?
- Rabıta ile kabirdekilerle irtibat kurulabilir mi?
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor Cevap Al
- Dini soru sor Cevap Al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor kimin?
- Dini soru sor imamlar cevaplıyor
- Dini soru sorabileceğim site arıyorum ?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Rabıta, dini bir terim olarak, genellikle tasavvuf ve İslam öğretilerinde kullanılan bir kavramdır. Kelime anlamı olarak Arapça’da “bağlama” ya da “birleştirme” anlamına gelir. Tasavvufla ilişkili olarak, “Rabıta” daha çok bir kişinin manevi olarak bir şeyle, özellikle bir mürşit (şeyh) ya da Allah ile güçlü bir bağ kurması, kendini bir şey ile yoğun bir şekilde ilişkilendirmesi anlamında kullanılır.
Tasavvuf açısından Rabıta, bir müridin şeyhine kalben bağlanması, ona duyduğu sevgi ve saygıyı yüreğinde derinlemesine hissetmesiyle ilgilidir. Mürid, şeyhinin öğretilerini ve manevi rehberliğini kendi hayatına rehber alır ve şeyhine olan bu manevi bağ aracılığıyla ruhsal bir olgunlaşma ve ilerleme sağlamayı hedefler.
Rabıta, bazen Allah’a yaklaşmak için de bir araç olarak görülür. Bazı tasavvuf anlayışlarına göre, Rabıta bir kişinin şeyhine ya da manevi bir liderine olan bağını, Allah’a duyduğu sevgiyi artırmak ve O’na yaklaşmak için bir vesile olarak kullanmasıdır. Bu bağlamda, Rabıta, manevi bir rehberlik ve aşk yoluyla kişinin kalbinin temizlenmesine ve nefsinin terbiye edilmesine yardımcı olur.
Bazı İslam düşünürleri, Rabıta’nın sadece şeyh ile değil, aynı zamanda Allah’ın zatı ile de yapılabileceğini savunurlar. Bu daha çok ruhsal bir derinlik ve Allah’ın varlığına dair bir hatırlama şeklinde ortaya çıkar.