Rahman Suresi Hangi Zamanlarda Okunur?

Question

Rahman Suresi okunmasının fazileti

Rahman Suresi okunmasinin fazileti

Rahman Suresi; Kur’an-ı Kerim’in sıralamasına göre elli beşinci suresidir. Rahman Suresi yetmiş sekiz ayetten oluşmaktadır. Surede tekrarlanan فباي الاء ربكما تكذبان (Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?) kelimesi tam otuz bir defa tekrar edilmiştir.
Rahman Suresi Kur’an-ı Kerim’de bulunan yüz on dört sureden birisidir. Rahman Suresini Müslümanlar istedikleri zaman okuyabilirler. Özellikle şu sebepten dolayı okunması gerekir sözü hiçbir şekilde ne Kur’an-ı Kerim’de ne de Rasulullah (sav)’in hadislerinde geçmemektedir. Yani Rahman Suresi ni kişi istediği zaman, ister bollukta, ister darlık anında, ister sıkıntılı zamanda, ister rahat olduğu zamanda hasılı her zaman okunabilen bir suredir. İlla şu durumda okunur diye bir kural bulunmamaktadır.

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

  1. Rahman suresinin okunması gereken özel bir zaman dilimi yoktur.

    Rahman sûresi, İslam inancının esaslarını ele alan Mekkî sûrelerden­dir. Bu sûre, diğer mübarek sûreler arasında bir gelin gibidir. Bunun içindir ki, hadiste şöyle bııyrulmuştur: “Her şeyin bir gelini (süsü) vardır. Kur’an’ın gelini de er-Rahmân süresidir.”

    Bu mübarek sûre, Yüce Allah’ın, kullarına lütfettiği, sayılamayacak kadar çok ve açık nimetlerini sayarak başlar. Bu nimetlerin başında Kur’-an’ı Öğretme nimeti gelir. Zira Yüce Allah onu, insana verilmiş en büyük nimet olarak nitelemiştir. İnsanın yaratılması ve ona anlatmanın öğretil­mesinin zikrinden Önce Yüce Allah’ın zatı zikredilmiştir: “Rahman olan Allah, Kur’an’ı öğretti. İnsanı yarattı. Ona (maksadını) anlatmayı öğretti.”

    Sonra bu sûre, Allah’ın (c.c.) sayılamayacak kadar çok, güzel nimet­lerini ve büyük alâmetlerini anlatan varlık sayfalarını açar. Bu nimet ve alâmetler güneş, ay, yıldızlar, ağaçlar, direksiz yükseltilmiş olan gök ve bunda bulunan kudretini gösteren enteresan ve sanatını gösteren fevkalade şeyler ve içinde, insanlara nzık olarak verdiği çeşitli meyve ve ekinlerin bulunduğu yer yüzüdür: “Güneş ve ay bir hesaba göre hareket eder. Yıldız­lar ve bitkiler (Allah’a) secde ederler..”

    Bu sûre, Yüce Allah’ın felekleri yürütmesinde ve denizin dalgalarını yararak hareket eden büyük gemileri insanların emrine vermesinde Yüce Allah’ın açık kudretini gösteren delillerden bahseder. O gemiler, su üzerin­de giderlerken, sanki büyük ve yüksek dağlar gibidir: “Denizde uzun dağlar gibi yükselen gemiler de O’nundur…”

    Görünen bu kâinat sayfası hızla sunulduktan sonra, varlık sayfaları dürülür. Mahlukat, tümüyle yok olur. Ölümün korkunç gölgesi onları sarar, yokluk onları dürer ve sadece Hayy ve Kayyûm olan Allah (c.c.) kalır: “Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak. Azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı kalacak”

    Yine bu sûre, kıyametin korkunç hallerini ele alır, suçlu bedbahtların durumunu ve o zor günde karşılaşacakları korku ve sıkıntıları anlatır: “Suç­lular simalarından tanınır. Perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.”

    Günahkârlara yapılacak azap sahnesini anlattıktan sonra, sûre, takva sahiplerine verilen nimet sahnesini geniş bir şekilde ele alır. Şöyleki takva sahipleri, cennetlerde hûrîler ve gençlerle beraber olurlar: “Rabbiniıı makamından korkanlar için iki cennet vardır…”

    Bu mübarek sûre, kullarına verdiği çeşitli nimet ve ikramdan dolayı Yüce Allah’a ta’zîm ve övgü ile sona erer. Bu, Rahman sûresi için en uygun sona eriştir: “Büyüklük ve İkram sahibi Rabbinin adı, yücelerden yücedir.” İşte böylece, başlangıçla bitiş, en parlak ifadede birbirlerine uygun düşmüş­tür

    En iyi cevap

Cevapla