Ramazan Ayının Başladığı Nasıl Tespit Edilir?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Ramazanın Başlangıcı Nasıl Tesbit Edilir?

Ramazan Ayinin Basladigi Nasil Tespit Edili

SORU: Ramazanın başlangıcını astronomi ile belirlemek caiz midir? Yeni hilâli çıplak gözle görmeden, bu konuda hesaba güvenilebilir mi?

CEVAP: Bu, ilim adamalarının çokça görüş ayrılığına düştüğü bir konudur. Hatta bazıları konuyu başlı başına bir kitap yazarak ele almışlardır. Takiyyuddin Sübkî’nin Beyan’ul Edille fl İsbat’il Ehille isimli eseri, Muhammed Bahit’in İrşad’ul Mille, fi İsbat’il Ehille isimli kitabı bunlardan biridir.

Geçmiş dönemin fıkıh âlimlerinin çoğunluğu “ramazan ayının başlangıcı ya çıplak gözle hilâli görerek veya şaban ayı otuza tamamlanarak bilirlenir” demişlerdir.

Bu husustaki delilleri şu hadistir:

“(Ramazan) hilâli(ni) görünce oruç tutunuz. (Şevval) hilâli(ni) görünce de bayram ediniz. Eğer hava bulutlu olur (da ay görünmez) ise şaban ayını otuz güne tamamla(yıp oruca baş)layınız.” (Buha-rî ve Müslim)

Fıkıh âlimleri bu görüşün gerekçesini şöyle ifade ediyorlar: Ramazan ayının başlangıcının belirlenmesinde sadece ay ve yıldız hesaplarına dayanmak caiz değildir. Çünkü bu bir sezgi ve tahminden ibarettir, kesinliği ve güvenirliliği yoktur. Bu konuda ilim sahibi fıkıh erbabının görüş birliği vardır.

İbn Teymiye şöyle diyor: Mutlaka hilâl ortaya çıkmalı ve insanlar onu görmelidir. Çünkü hadiste şöyle buyurulmuştur:

“Orucunuz oruç tuttuğunuz günde, ramazan bayramınız, oruç açtığınız günde, kurban bayramınız, kurbân kestiğiniz gündedir.”

Hadiste denmek işeniyor ki oruç ve bayram vaktinin olduğunu bildiğiniz günde oruçlu olur veya bayram yaparsınız.

Gene İbn Teymiye şöyle diyor: Yıldız hesaplarına güvenmek, sahabenin ve sünnet (hadis)in ittifakı ile caiz değildir.

Çünkü yıldızlar üzerinde çalışan bilginler hilâlin durumunu sadece hesapla belirlemekte kesin bir sonuca varamazlar. Zira bulut, duman ve buharlaşma buna engel olur.

Fıkıh âlimlerin çoğunluğu (cumhuru) şöyle diyor: Hilâlin görülmesi İslâm ülkelerinden bir bölgede gerçekleşirse, tüm müslümanlann oruca başlaması gerekir. “Ayı görünce oruç tutun ay’ı görünce bayram yapın” hadisi bunu gerektirir. Hadisteki emir tüm müslümanlara yöneliktir. Şehir, bölge ayrımı yapılmamıştır.

Her bölgenin, kendi gözetleme siyle ayı görerek oruç tutacağını ya da bayram yapacağını söyleyen âlimler de vardır.

Son devir âlimlerinden bazıları vakti belirlemede bu konuda uzman olan kimselerin hesaplamalarım dikkate almanın iyi olacağı görüşündedirler. Bu husustaki gerekçeleri şudur: Ramazan veya şevval ayı-mn belirlenmesi, namaz vaktinin belirlenmesi gibidir. Bütün müslü-manlar ve ilim adamaları bilgi yönünüden, anlayış yönününden, uygulama yönünden her gün beş vakit namazın belirlenmesinde gökbilimcilerin hesaplarına güvenmenin caiz olduğu görüşündedirler.

İslâmiyetin hedeflerinden biri de mümkün oldukça tüm müslümanlann ibadetlerinde birlik halinde olmalarını sağlamaktır.

Eğer devlet yöneticileri oruç ayı, hac, namaz vakitleri gibi zaman belirlemekle ilgili problemlerin çözümü için uzmanlarca yapılmış takvimleri kullanmayı kararlaş tır salar, bu uygulama müslümanlar arasında birlik ve uyum meydana getirir.

Bu meselede iki durum arasındayiz:

Ya ayet ve hadislerdeki ifadeye bağlı kalarak tüm ibadetlerin vakitlerini bizzat görerek belirleyeceğiz veya kesinlik ifade eden hesaba uyup ona göre hareket edeceğiz.

Birinci durumda pekçok güçlükle karşılaşacağız. Zira bu noktadan yola çıkarsak müezzinlerin, şafağın attığını görmeden sabah ezanı, zevalin başladığını görmeden öğle ezanı, güneşin battığını görmeden akşam ezanı okumamaları gerekir.

Oysa ikinci durumda (matematiksel) kesinlik vardır. Takvimle belirlenen vaktin girişinde görüş ayrılığı sözkonusu değildir.

Buna göre her ülkede hicri aylardan her birinin ilk gününün hangi güne denk geldiğini gösteren, dünyanın heryerini içine alan bir takvim yapılıp tüm dünyadaki İslâm ülkelerine dağıtılmalıdır. Buna ek olarak her yerdeki müslümanlar bir de hilâli gözetleme görevi yaparlarsa bu duruma güç kazandırır.

Fakat hilâlin tesbiti dışındaki dinî vakitlerin belirlenmesinde, delilleri bırakıp hesabı esas alma konusunda görüş ayrılığı olmadığı gibi buna gerek de yoktur, bunun bir dedili de yoktur.

Takiyy’üd-Din Sübki ayın ilk gününün belirlenmesi konusunda şunları söylemektedir:

“Teknik hesaplama ay’ı çıplak gözle görmenin imkânsızlığını gösteriyor, bu husus kesin bir şekilde belgeleniyorsa, bu durumda ay, güneşe çok yakın demektir. Bu vaziyette gerçekten hilâl görülemez. Buna rağman bir veya bir kaç şahıs hilâli gördüğünü iddia ederse, şöyle bir durum değerlendirmesi yapılır:

Hilâli gördüğünü söyleyenlerin sözü bir haberdir. Doğru olabileceği gibi yalan veya yanlış da olabilir. Böyle üç ihtimalli bir haberi kabul etmek caiz olmayacağı gibi, bu haber kesin hesaba göre öncelikli de olamaz. Çünkü hesap kesin, haber zan ifade etmektedir. Zan ifade eden birşey, kesinlik ifade edenden öncelikli olamaz, hatta kesin olanla karşılaştırılmaz.”

Ayrıca pek çok kimse hilâli görmekte hataya düşmektedir. Rivayet olunduğuna göre Enes b. Mâlik beraberinde bir grupla hilâli gözetlemeye gitmişler. Aralarında İyas b. Muaviye de varmış. Hiç birisi hi-lâl’i görememiş. Ancak Enes gördüğünü söylüyormuş. Kendisinden daha keskin görenlerin bulunması ve Enes’in ihtiyar olmasına rağmen hilâli sadece kendisinin gördüğünü söylemesi dikkati çekmiş.

Topluluğun arasındakilerin zekilerinden birisi olan İyas, Enes’in gözlerine dikkatlice bakınca, bir gözünde kaşından aşağıya sarkan bir kıl görmüş. Eliyle onu düzelttikten sonra “Hilâli bana da göster” demiş. Enes’in cevabı: “Şimdi onu görmüyorum” olmuş.

Bu meselede inasanın gönlü iki şeyi birlikte yapmaya meylediyor. Hem hilâli gözetlemeli, hem bu konuda gerekli hesaplamalar yapılmalıdır.

Hilâl gözetlenmelidir. Çünkü fıkıh âlimlerinden bazıları bunun farz-ı kifâye olduğunu söylemişlerdir. Eğer müslümanların hepsi bu gözetleme işini terkederlerse günahkâr olurlar. Hesaba da itimat etmelidir. Çünkü kesindir, şüphe yoktur. Eğer hesabın söylediği gözetlemede gerçekleşirse nur üzerine nur olur. Hilâl görülemez ise, hesaba uymakla kesin olan şeyi almış oluruz.

Bu konu, müslümanların âlimleri ve uzmanları ile idarecilerinin ilgi göstermeleri ve belli bir plan dairesinde gerekli harcamaları yapmaları gereken bir konudur. Müslümanlar vakit belirleme hususunda görüş ayrılığına düşerek, içinde bulundukları höş olmayan durumu sür-dürmemelidir.

Ramazan Ayının Başladığı Nasıl Tespit Edilir?

Answers ( 1 )

    0
    2021-03-21T18:34:46+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Ramazan ayının sübutu

    1- hilali görmek ; Hilal’in görülmesi Şaban ayının 30 akşamı güneş battıktan sonra Çıplak gözle görülmesi ile gerçekleşir söyletti hakimin huzurunda adil bir erkeğin ayı gördüğüne şehadet etmesi ile Ramazan ayı sabit olur

    2- Şaban ayının 30 güne tamamlamak; Bu da Bulut sebebiyle Hilal’in görülmesi mümkün olmazsa veya adil bir şahit gelip Hilal’i gördüğüne dair şehadet etmezse Şaban ayının 30 güne tamamlanmasıyla Ramazan ayı sabit olur buna karşı zıt bir şey çıkmazsa esas olan budur yani Şaban ayı 30 günde tamamlanır ve ertesi gün Ramazan orucuna başlanır bu iki hükmün delili ile ilgili olarak efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur Hilal’i gördüğünüzde oruç tutunuz ve yine Hilal’i gördüğünüzde iftar Edip bayram yapınız şayet Bulut sebebiyle Hilal’i göremezseniz Şaban’ın sayısını 30 güne tamamlayınız

    En iyi cevap
  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    İslam’ın oruç ayı olan Ramazan’ın başlangıcı, Ramazan’ın yeni ayının (hilalinin) görülmesiyle belirlenir. Ramazan ayının başlangıcını belirlemenin kesin yöntemi, yerel geleneklere, bölgesel uygulamalara ve dini otoritelere bağlı olarak değişebilir. İşte Ramazan’ın başladığını tespit etmek için kullanılan birkaç yaygın yöntem:

    1. Aya Bakma: En geleneksel ve yaygın kabul gören yöntem, ramazanın hilalini fiziki olarak görmektir. Deneyimli gözlemciler, genellikle din bilginleri veya komiteler, bir önceki İslami ay olan Şaban’ın 29. gününde gün batımından kısa bir süre sonra hilali ararlar. Ay görülürse, Ramazan’ın başlangıcına işaret eder. Aksi takdirde ay görülmezse Şaban ayı 30 güne tamamlanır ve ertesi gün Ramazan ayı başlar.
    2. Küresel Ay Gözlemi: Bazı Müslüman topluluklar, dünyanın çeşitli yerlerinden bilgilerin toplandığı küresel Ay gözlem raporlarına güvenirler. Herhangi bir bölgeden, Ramazan’ın başladığını gösteren inandırıcı görüşler bildirilirse, bu, bulundukları yere bakılmaksızın tüm Müslümanlar için kabul edilir.
    3. Hesaplamaya Dayalı: Bazı Müslüman topluluklar, Ramazan’ın başlangıcını belirlemek için astronomik hesaplamalara güvenir. Bu hesaplamalar, bilimsel verilere dayalı olarak hilalin görünürlüğünü tahmin etmektedir. Bununla birlikte, bu yöntem evrensel olarak kabul edilmeyebilir ve bazı akademisyenler ve topluluklar, geleneksel fiziksel ay gözlemi yöntemini tercih eder.

    Ramazan’ın başlangıcının belirlenmesinde bölgesel veya kültürel farklılıklar olabileceğini belirtmek önemlidir. Ayın görülmesi ve Ramazan’ın başlamasıyla ilgili olarak bölgenizdeki yerel dini makamların veya saygın İslami kuruluşların yönlendirmelerine uymanız tavsiye edilir. Camiler, İslami merkezler veya yerel dini komiteler, toplulukta Ramazan’ın başlangıcının belirlenmesini kolaylaştırmak için genellikle duyurular yapar veya ayı gözlem komiteleri düzenler.

    Ayrıca, teknolojinin gelişmesiyle birlikte, ayın görülmesi ve ramazanın başlangıcı hakkında belirli konumlara göre bilgi sağlayan çevrimiçi platformlar ve akıllı telefon uygulamaları mevcuttur. Ancak yine de doğru ve sahih bilgiler için bilgili alimlere veya güvenilir İslami kaynaklara danışılması tavsiye edilir.

Cevapla