Ramazan ile ilgili en çok merak edilenler

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

ORUÇ İLE İLGİLİ MERAK EDİLEN MESELELER

Ramazan ile ilgili en cok merak edilen soru cevaplar

Oruçla ilgili en çok merak edilenler ve sık sorulan sorular

Sahura Kalkmadan Oruç Tutmak Olur mu?

Sahur, seher vaktinde yenecek yemektir. Bu yemeğin yenmesine “sahur yemek” denir.

Bu, seherde ikinci fecirden biraz öncesine kadar olan vakittir.

Peygamber Efendimiz -s.a.v.- “Sahura kalkınız. Zira sahurda bereket vardır.” buyurmuştur.

Buradaki “bereket”ten maksad şunlardır:

– Sünneti yapmakla müslüman ecir kazanır veya ecir artar.

– Ehli Kitabın orucu ile bizimki arasında ayırt noktası sahur yemeğidir.

Sahur yemeğinde gündüzün, oruç, kaylulede -gündüz uyku sunda- gecenin namazı için istifade edilir.

– Bir yudum su, bir hurma tanesi, bir kaç üzüm tanesi ile de olsa sahur yapana melekler salât eder.

– Sahur, duaların kabul olunduğu seher vaktinde yapılmaktadır.

Sahura kalkmanın, bu zamanda, dua etme, zikir ve istiğfarda bulunmak gibi faydaları vardır.

İftarı, Akşam Namazından Evvel mi Yapmalıdır?

Hz. Enes -r.a.-: “Ben Peygamber’i -s.a.v.- bir yudum suyla olsun iftar etmeden akşam namaz kılarken hiç görmedim” demiştir.

İftarda Ne Demelidir?

Oruca başlama zamanına “imsak”, orucu açmaya da “iftar” denir.

– Peygamber Efendimiz -s.a.v.- iftarda “Allah’ım senin için oruç tuttum, rızkınla orucumu açtım, yarın oruç tutmaya niyet ettim.” bu yururlardı. Bizim de Peygamber Efendimize -s.a.v.- uyarak bunu söylememiz sünnettir. Biliyorsak Arapça’sını bilmiyorsak, Türkçe’sini söyleriz.

Ne ile iftar Etmelidir?

Peygamber -s.a.v.- Efendimiz, buyurmuşlardır ki: “Oruçlu olan kimse, hurma ile iftar etsin. Çünkü hurma bereketlidir.” Peygamberimiz -s.a.v.- hurma ile iftar ederdi. Hurmanın bereketli olması şöyledir ki onun ağacına -Nahl- denir. Bu ağacın yaradılı şında topluluk ve adalet vardır. İnsanın yaradılışı da böyledir. Bunun içindir ki, Peygamberimiz -s.a.v.-: Nahle ağacına “Ademoğullarının halasıdır” demiştir. “Halanız olan Nahleye saygı gösteriniz! Çünkü bu ağaç Adem Aleyhisselamın çamurundan yaratılmıştır” buyur muştur. Bildirildiği gibi, Nahle, Adem Aleyhisselâmın çamurundan yaratılmıştır. Nahleye bereket buyurması, bunda her şeyin bulunduğu için olsa gerektir. Bunun için Nahlenin meyvesi olan hurma yenince, insanın parçası dokusu olur. Böylece hurmada bulunan her şey insana da aktarılmış olur. Hurmada bulunan sonsuz üstünlük ler, bunu yiyende de bulunur. Hurmayı yiyen herkes böyle olur ise de, oruçlu kimse iftar zamanında, şehvetlerden ve dünyanın geçici zevk lerinden temiz olduğu için hurmadan pek çok istifade eder. Anlattığımız faydalar daha tam ve daha olgun olur.

Hurmanın bu faydası, ancak şeriate uygun olarak yenildiği, şeri atten kıl ucu kadar ayrılık bulunmadığı zamandır. Tam faydasına kavuşmak için, bir ağacın bir meyvesi olarak değil, bildirdiğimiz topluluğunu, bereketini düşünerek yemek lazımdır. Yalnız bir meyve olarak yenirse, yalnız madde, kalori faydası elde edilir. İşin iç yüzü bilinerek yenirse, bereketine kavuşulup bâtını besler. Bereketine kavuşmadan yemek kusur olur. Bir hadisi şerifte de “Sizden biriniz if tar ederken hurma ile eğer hurma bulamazsa su ile iftar etsin. Zira su da tahirdir. “buyrulmuştur.

Güneşin Battığı İyice Anlaşıldıktan Sonra iftar Açmada Niçin Acele Edilir?

Bir hadis-i şerifte: İftarı acele yapıp sahuru geciktirdikleri müddetçe ümmetim hayır üzerinedir.” buyrulmuştur.

Uç şey Peygamberlerin ahlâkındandır: İftarı acele etmek, sahuru geciktirmek, namazda sağ eli sol el üzerine koymak. Ramazan-ı şerifte, iftarı erken yapmak, sahuru da geç yapmak sünnettir. Fakat fecrin doğuşundan şüphe edecek kadar sahuru tehir etmek mekruhtur.

İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip-içmeye ve dolayısı ile her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir. İbadet etmekte zaten bu demektir

İftar Oldu Zannederek Orucunu Açana Ne Gerekir?

– Güneş battı, vakit tamam zannıyla veya bazı bölgelerde uygulandığı şekliyle top patladı zannederek, ya da yanlışlıkla topun erken patlaması, ezanın erken okunması sonucunda iftar edenlerin oruçları bozulur ve kaza etmeleri gerekir.

İmsak vaktinin dolmadığı zannedilerek yemek yemeye devam edilse, fakat sonradan imsak vaktinin bittiği anlaşılsa, o günün orucu kaza edilir, keffaret gerekmez.? Ramazan ayına hürmeten günün geri kalan kısmında yenilmez ve içilmez.

Oruç Tutmamayı veya Tuttuktan Sonra Bozmayı Mübah Kılan Şer’i Özürler Nelerdir?

Yolculuk: Yolculuk esnasında oruç tutmakta zorlanacak olanın oruç tutmaması câizdir. Ancak zarar görmeyecekse seferi olanın oruç tutması daha faziletlidir.

– Hastalık: Hastalığının artmasından veya iyileşmesinin gecikmesinden ya da oruç tuttuğu takdirde insan, ölmesinden korkarsa, oruç tutmayabilir. Daha sonra kaza eder. – Hamilelik ve emziklilik: Hamile ve emzikli kadınların kendilerine ya da çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları durumunda, oruç tutmamalarına müsaade vardır. Daha sonra kaza ederler

İhtiyarlık: Yılın hiçbir mevsiminde oruç tutabilecek durumda olmayan çok yaşlı erkek ve kadınların oruç tutmamaları icma ile câizdir.

Bunların oruçlarını kaza etmeleri de söz konusu edilmez. Çünkü oruç tutacak durumları yoktur. Bunların her gün için bir fakiri doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir. Açlık veya susuzluk tehlikesi: Ölüm veya akıl noksanlaşması ya da bazı duyguların gitmesinden korkulacak derecede şiddetli açlık ve susuzluk tehlikesinin meydana geldiği kişilerin oruç tutmamaları ve oruçlarını bozmaları câizdir.

Zorlama, tehdit altında kalmak: Tehdit altında olanın orucunu bozması mübahtır. Alimlerimize göre bu kişinin orucunu kaza etmesi gerekir.

– Âdet ve lohusa hâli: Âdet ve lohusa hallerinde bulunan kadınlar iftar ederler.

– Nafile oruç tutanlar hakkında “ziyafet” bir özürdür. Gündüz ziyafete çağrılmış kimsenin, böyle oruçlu bulunmasından davet sahibi hoşnud olmazsa, orucunu bozup, sonra kaza etmesi câizdir. Bir güne bir gün kaza eder.

Farz veya vâcip oruçlar için ziyafet özür olmaz.

Bir Fidye Ne Kadardır?

Yüce Allah, Kur’ân-Kerim’de: “Oruca gücü yetmeyenlerin bir fakiri doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir.” buyurmaktadır.

Oruç tutmaktan aciz olan ihtiyar kadın ve erkeklerin iyileşmesi umulmayan hastaların fidye vermeleri vaciptir. Fidye, farz ve vacib oruçlar için verilir.

Bir fidye, bir fitır sadakası ölçüsündedir. Tutulamayan oruçların sayısınca verilmesi gerekir.

Fidye yalnız bir fakire verilse de olur. Fidye verecek kimse, isterse akşamlı, sabahlı bir fakiri bir ay doyurur. İsterse eline para verir; isterse toptan, isterse de ayrı ayrı verir.

Fidye herhangi bir fakire verilebilir. Bir kimse fidye vermeye de kadir değilse Allahu Teâlâ Hazretlerinin bağışlamasını ve mağfiretini diler.

Oruç tutamayacak kadar hasta olan veya iyileşmelerinden ümit kesmiş kimseler, sonradan iyileşir de oruç tutacak hâle gelirlerse, fidyenin hükmü kalkar ve bu şahısların tutamadıkları günler kadar kaza etmeleri gerekir.

Bir Kimse Hasta veya Misafir Olduğundan, Orucunu Tutamayıp, Kazaya İmkân Bulmadan Vefat Ederse Ne Lâzım Gelir?

Bu kimse hasta veya misafir olduğundan oruç tutamaz, kaza etmeye de firsat bulmadan vefat ederse, günahkâr olmadığı gibi fidye sini de vermesi icab etmez.

— Fakat hastalıktan iyileştiği, seferden dönmüş bulunduğu hâlde, oruçlarını kaza etmeden vefat ederse günahkâr olur. Fidyesinin ve rilmesi için vasiyet etmesi lâzımdır.

Unutarak Yemek, İçmek, Cinsi Temasta Bulunmak, Orucu Bozar mı?

Unutmak, Arapça’da nisyan kelimesiyle ifade edilir. Insan oruçlu olduğunu unutabilir. Unutarak yemek hakkında Peygamberimiz -s.a.v.- şöyle buyurmuştur. “Oruçlu unutarak yediği zaman, O Allah’ın kendisine gönderdiği bir rızıktır.”1 Bundan dolayı, unutarak yiyene kaza yoktur. İçmek, yemek gibidir. Cima etmek te yemek ve içmek anlamındadır. Aynı zamanda başka bir hadiste: Kim Ramazan’da unutarak orucunu açarsa, ona ne kaza ne de kefaret yoktur.” yurulmuştur ki orucu bozan şeylerin hepsini içine almaktadır. Oruçlu olduğunu hatırlarsa, derhal yeme, içmeden ken dini alıkoyar. Unutarak orucunu yiyen, orucu tamamlamaya gücü yeten bir kimse ise görenin onu uyarması gerekir. Uyarmaması mekruhtur. Orucu tamamlamaya gücü yetmeyen birini görenin ise uyarmaması daha iyidir.

Çiçek Koklamak Mekrûh mudur? Misk veya gül gibi bir şey koklamak oruçluya mekruh değildir.

Oruçlunun Boğazına Su Kaçarsa Orucu Bozulur mu?

Oruçlu olduğunu bilen bir kimsenin elinde olmayarak boğazına su kaçsa, orucu bozulur; ama sadece kaza gerekir.

Yıkanmak, Denize Girmek Orucu Bozar mı?

Ağızdan ve burundan dimağa veya mideye su kaçırmamak şartıyla yıkanma, denize girmek orucu bozmaz. Serinlemek ve sıcaktan korunmak için islak bir elbiseye sarınmak ta orucu bozmaz.

Gıybet Etmek Orucu Bozar mı?

Oruçlu iken gıybet etmek, yalan söylemek, iftira etmek gibi davra nışlar orucu bozmaz ancak bu gibi davranışlar, orucun sevabını bü yük ölçüde azaltır. Peygamber Efendimiz -s.a.v.- bir hadis-i şerifte: “Her kim yalan, iftira, gıybet, koğuculuk, küfür, la’net gibi kötü sözleri söylemeyi ve onunla iş görmeyi terk etmezse, Allah-u Teâlâ’nın onun, yemesini, içmesini bırakmasına ihtiyacı yoktur.” buyrulmuştur.

Oruçlu Kimsenin Kan Vermesi Orucunu Bozar mı?

– Oruçlu olan kimse kan verebilir. Ancak kan vermekle zayıf düşme ihtimalı varsa, kan verm kan aldırması mekrûhtur. Bu durumda iftardan sonra kan aldırması daha uygundur.

Boğaza Kaçan Toz, Duman Orucu Bozar mı?

Oruçlunun isteği dışında boğaza, duman, un gibi tozlar, sinek vb. şeyler kaçarsa oruç bozulmaz. Çünkü bunlardan kaçınmak mümkün değildir.

Oruçluyken, Burnuna veya Kulağına lâç Damlatan Kimsenin Orucu Bozulur mu?

Bozulur, ancak kefaret gerekmez. Fakat kulağa giren su orucu bozmadığı gibi, kulağa dökülen su da orucu bozmaz.

Oruçlu İken Göze İlâç Damlatılır mı?

Göze ilâç damlatmak orucu bozmaz. Göze sürme çekmek de orucu bozmaz.

Peygamber Efendimiz’e -s.a.v.- bir zat geldi, şöyle sordu: Gözüm ağrıyor, oruçlu olduğum halde, sürme çekebilir miyim? Peygamberimiz: “Evet” buyurdu.

İhtilam Olmak ve Cünüp Olarak Sabahlamak Orucu Bozar mı?

Oruçlu iken ihtilam olmak orucu bozmaz. Cünüp olarak sabahla yan kişinin orucu bozulmaz, bütün gün cünüp kalsa dahi. Ancak böylesi kişilerin yıkanması gerekir. Namazlarını kaçıracaklarından, büyük günah işlemiş olurlar.

Dokunma, oynaşma ve öpmek olmaksızın sadece bakmak ve düş lemekle boşalmada oruç bozulmaz. Bu durumda o kimse, yıkanır ve orucuna devam eder.

Karı-Kocanın Sevişmesi Orucu Bozar mı?

– Karı-kocanın, her ikisinin de çıplak olarak birbirlerine sarılmaları, birbirinin dudaklarını öpmeleri ve emmeleri mekrûhtur.

– Bu haller esnasında erkekten meni, kadında yaşlılık meydana gelirse ikisinin de orucu bozulur ve kaza gerekir.

Kadının Kürsüf-Pamuk Kullanması Orucunu Bozar mı?

Hanefi mezhebinde, herhangi bir şeyin önden veya arkadan, tamamının -duhulu- girmesi orucu bozar. Kadın pamuğu, cinsel organina, otururken görünmeyecek şekilde koyarsa orucu bozulur. Kadın, pamuğu, bir kısmı dış cinsel organında kalacak şekilde kulla nirsa orucu bozulmaz.

Cinsel Organına Bir Şey Sokmak Orucu Bozar mı?

Parmağı ıslak veya yağlı olduğu halde bir hanım parmağını fercine sokarsa orucu bozulur. Ancak bu, oruçlu olduğunu unutarak yapılmışsa bozulmaz.!

Bir Hanımın, Oruçlu iken Jinekolojik Muayene Olması Orucunu Bozar mı?

Hanımın, cinsel organını muayene esnasında, kullanılan âlet 1slak ya da ilaçlı olursa orucunu bozar.

Ramazan’da mümkünse vajinal muayene için doktora gece git melidir. Mümkün değilse gündüz de gidilebilir.

Ramazan’da oruçlu iken, rahimine ilaç idhal edilerek muayene olmak zorunda kalan kadın, orucunu kaza eder. Kefaret gerekmez.

Kadın doktor varsa ve erkek doktorun yapabileceği tedaviyi o da yapacaksa vajinal muayene için erkek doktora gitmek caiz olmaz.

Kadın doktor yoksa ya da muayene ve tedaviye ona gitmek için para bulunmadığında mecbur kalınınca erkek doktora gitmek câizdir

İğne Yaptırmak Orucu Bozar mı?

İmam-ı Azam’a göre ağız gibi doğal giriş yerinden mideye bir şey almak orucu bozduğu gibi vücudun herhangi bir yerini delmek ve yırtmak suretiyle doğal olmayan bir giriş yerinden ona bir şey sok mak veya zerk etmek de orucu bozar. Fakat Ebû Yûsuf, Muhammed ve Imam-ı Şafi’i mezhebine göre fitri bir menfez olmayan bir yol ile vücudun içine bir şey sokulur veya zerk edilirse, orucu bozmaz.

Hasta olan kimse imkânı varsa gündüz değil, gece vaktinde iğne sini yaptırmaya gayret sarf etsin. Fazla rahatsız olur veya gece vak tinde yaptıracak kimsesi olmazsa Hanefi olan kimse imameyne göre orucunu bozmadan iğnesini yaptırır. Daha sonra, ihtiyaten gününe gün kaza ederse iyi olur.2

Dişleri Misvak veya Fırça ile Temizlemek Orucu Bozar mı? Dişleri, özsuyunun tadı hissedilecek kadar taze bir misvakla temizlemek orucu bozmaz, fakat mekruhtur. Tadı duyulmayan misvakla ya da firçayla dişleri yıkamak oruca hiçbir zarar vermez.

Dişlerin macunla firçalanması veya tuzlu suyla gargara yapıl ması durumunda, macunun ve tuzun tadı boğaza kadar ulaşmış olursa, oruç bozulur. Misvaktan kopan ve yutulan parçalar buğday tanesi kadar veya daha fazla olursa orucu bozarlar.

Dişlerin Kendiliğinden Kanaması Orucu Bozar mı?

Dişlerin kendiliğinden kanaması halinde, kan, tadı duyulacak kadar olur ve bilerek yutulursa oruç bozulur. Az olur, farkına varma dan yutulursa bozulmaz. Bütün bu durumlarda orucun bozulması halinde sadece kaza gerekir.

Diş Çektirme Orucu Bozar mı?

Diş çektirme bizzat orucu bozan bir şey değildir. Ancak dişin çık tığı yerden akan kan, tadı ağzın her tarafına dağılacak kadar çok olur ya da karıştığı tükrüğün yarısından fazla ise ve yutulursa orucu bozar, kaza gerekir.

Fakat diş çekimi için yapılan iğne, Imam Ebu Hanîfe’ye göre orucu bozar. Onun arkadaşı olan diğer imamlar, vücuda yararı ol mayan ve tabii yollarla vücuda girmeyen şeyler orucu bozmaz görü şündedirler. Bu durum karşısında, diş çektirmeleri acil olmayanla rin, iğne ve diş çekimi işini akşama bırakmaları tavsiye edilir. Ama gecikmeleri ile zarar görecek olanlar, oruçlu iken de iğne yaptırır, dişlerini çektirirler. Oruçlarını, sonradan kaza etmeleri ihtiyata daha uygun olur.

Oruçlu iken Dişe Dolgu Yaptırılır mı?

Diş dolgusu konusu, vücudun herhangi bir yerindeki yaraya ilaç koyma gibidir: Normal dolgu maddeleri sıvi olmayıp, dimağa ve karın boşluğuna ulaşmadıkları için oruç bozmazlar. Ancak kanal dolgula rinda, kanala zerkedilen ilaç, ya da dolgu maddesi, sivi olur ve beyne ulaşırsa, Imam Ebû Hanife’ye göre oruç bozulur, diğer imamlara göre yine bozulmaz.

Oruçlu iken Dudaklara Ruj Sürülürse Oruç Bozulur mu?

Dudaklara sürülen rujun maddesi tükrüğe karışıp, yutulursa oruç bozulur. Tükrüğe karışmaz, yutulmazsa oruç bozulmaz.

Bir Kadın Kocasından İzinsiz Nafile Oruç Tutabilir mi?

Nafile oruç tutmak isteyen bir kadın, kocasından izin almak zorundadır.

Peygamber Efendimiz -s.a.v.- şöyle buyurmuşlardır: Evli bir kadın kocasının yanındayken, onun izni olmadan Ramazan orucu dışında oruç tutamaz. Ancak, kocası hasta ise veya oruçlu ise ya da Hac veya Umre için ihramlı bulunursa, kadın o zaman izin almadan nafile oruç tutabilir.

Başkasının Yerine Oruç Tutulabilir mi?

Namaz kılmak, oruç tutmak, beden ile yapılan ibâdetlerdir. Beden ile yapılan ibâdetlerde vekalet caiz değildir. Bu ibâdetler bizzat mükellef tarafından yapılması lazımdır. Bundan sebep, bir müslüman diğer müslümanın yerine namaz kılamaz ve oruç tutamaz.

Ramazan’da Yemeğin Tadına Bakılabilir mi?

– Bir kadının kocası kötü huylu ise o kadının yemeğin tadına bakmasında bir sakınca yoktur.

Türkiye’den, İki-Üç Saat Önce Akşam Olan Pakistan Gibi Bir Doğu Ülkesine Uçak ile Giden, Kimse, Orucunu Nereye Göre Açar?

– Oruca niyet edip, kendi memleketinden birkaç saat önce akşam olan doğu ülkelerinden birisine uçak ile giden kimse, her ne kadar gününden birkaç saat kısalırsa da gittiği memlekete göre orucunu açar. Orada güneş battığı zaman iftarını eder. Namazlarını da oranın halkı gibi kılar.

Türkiye’den, Batı Ülkelerinden Birisine Giden Bir Kimse Orucunu Nereye Göre Açar?

Bu kimse de gittiği ülkeye göre -gün uzasa da- orucunu tutacak, – namazını da bu ülkeye göre kılacaktır.

Ramazan-ı Şerifte, Geceden Oruca Niyetlenmiş Bir Kimse Şafaktan Sonra Uzun Bir Yola Çıkarsa Orucunu Bozabilir mi?

– Bu kimsenin orucunu terk edebilmesi için şafaktan önce bilfiil seferde olmalıdır. Bir kimse, Ramazan-ı Şerifte gece vaktinde oruca niyet eder ve şafaktan sonra uzun bir yola çıkarsa orucunu bozamaz.

Şehirler Arasında Sürekli Yolculuk Yapan Bir Şoför Zamanında Oruç Tutamadığı Gibi, Devamlı Seferi Olduğundan Oruçlarının Kaza Borcunu da ödeyemiyorsa Ne Yapması Lâzım Gelir?

Islam dini, hasta ve yolcuları mazeretten dolayı oruç tutmakla sorumlu kılmamıştır. Mazeret ne kadar devam ederse şer’i ruhsat da o kadar sürer. Bu gibi kimseler, bir sene veya 10 sene sonra, mazeretleri ortadan kalkınca, oruç tutamadıkları günleri tesbit edip, kaza ederler.  Kur’an-ı Kerim’de: “Sizden bir kimse hasta veya yolcu olursa oruç tutmadığı günler sayısınca kaza edecektir. ” buyrulmak- tadır.

Ramazan-1 Şerifte Sıcak Bir Ülkede, ya da Harareti Yüksek Bir Maden Ocağında Çalışanlara Herhangi Bir Ruhsat Var mıdır?

– Bu gibi kimselerin işlerini Ramazan-ı Şerif’ten sonraya bırak maları mümkün ise yani geçim hususunda sıkıntı çekmeyerek veya malları telef olmayacaksa muvakkaten işlerine son vermelidirler. Çalışmadıkları takdirde kendileri ya da çocukları sefalete maruz ka lacaklarsa veya ekin gibi bir malları telef olacaksa, her gece oruç tutmak için niyet getirir, çalışamayacak hale gelirlerse oruçlarını bozarlar

– Ancak çalıştığı iş kendine ait olmayan, muhtaç kalmayacak ka dar måli durumu iyi kimsenin, oruç tutması mümkün olmadığı tak dirde, çalışıp orucunu bozması câiz değildir.

– Mısır’da, bazı alimler, “fabrikalarda çalışan işçiler, mecburiyet altında kaldıkları takdirde, “misafir” gibi oruçlarını başka bir za manda kaza ederler” demişlerdir.

Gece ve Gündüzleri Çok Uzun Örneğin Kutuplara Yakın Ülkelerde Oruç Nasıl Tutulur?

– Namazlarında olduğu gibi böyle ülkelerin insanları oruç ibâdet- lerini de, kendilerine yakın bir ülkenin vaktini ölçü olarak ifa ederler.

Bir Çocuk Ramazan’da Bülüğa Ererse Nasil Davranır?

Eğer bir çocuk Ramazan’da gündüz bülüğa ererse, günün geride kalan kısmında oruç tutar. Daha sonraki günleri oruçlu geçirir.

Çünkü sebep ve ehliyet gerçekleşmiştir. Oruca ehil oldukları günü kaza etmezler. Bunun gibi Ramazan’ın daha önceki günlerini de kaza etmezler. Çünkü o günlerde sorumluluk çağına ulaşmamışlardı.

Ramazan Ayında En Çok Ne ile Meşgul Olmalıdır?

Ramazan’da en çok Kur’ân-1 Kerîm okumakla meşgul olmalı dır. Ramazan ayında, Kur’ân-1 Kerim’i hatmetmek mühim sünnettir.

Mukabelenin Anlamı Nedir?

Kur’ân-ı Kerim’in bütün özellikleriyle indiği gibi korunması, tek kelimesinin, bir harfinin dahi değişmemesi için büyük bir özen göste rilmiş ve bu nedenle de Hz. Cebrail -a.s. her Ramazan ayında inip, Peygamber Efendimizle -s.a.v.- karşılıklı Kur’ân okumuşlar, kusur suz bir ölçü ve anlamda hatim yapmışlardır. Peygamberimizin -s.a.v.- vefat edeceği senenin Ramazan ayında ise bu karşılıklı okuma -mukabele- baştan sonuna kadar iki kez yapılmıştır.

Kur’ân-ı Kerîm’in hem Ramazan ayında indirilmesi hem de Hz. Cebrail ile Peygamber Efendimiz’in -s.a.v.- her Ramazan mukabele okuması bize bu güzel sünneti getirmiştir. Özellikle Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’i hatmetmeli, mümkünse mukabeleyi dinleyip izlemelidir.

Ramazan Ayının Geceleri Nasıl ihya Edilir?

Geceyi ihya etmek, yirmi rekât terâvih namazını kılmakla olur.2

Terâvih namazını kılmak erkek ve kadınlara müekked bir sün nettir. Onu, cemaatla kılmak sünnet-i kifâyedir.

Terâvih Namazı Ne Zaman Kılınır?

– Ramazan-ı Şerife mahsus olan Terâvih namazı bir gece nama zıdır. Terâvih’in vakti yatsidan sonradır. Terâvih’in vitirden önce veya sonra kılınması arasında bir fark yoktur.

– Yatsı namazından sonra, fecire kadar müddeti vardır.

– Vakit geçtiği zaman, terâvih asla kaza edilmez.

– Ramazan boyunca teravihi bir hatim ile kılmak sünnettir.

– “El-İhtiyar” isimli eserde “Bizim zamanımızda efdal olan ce maata ağır gelmeyecek kadar okumaktır” denilmiştir. 7 Ayakta durmaya kudreti varken, terâvihi oturarak kılmak mekruhtur

– Cemaatla kılındığı zaman, cemaat hem terâvihe, hemde imama niyet eder.

Ramazan Orucunu Kazası Ne Zaman Tutulur?

Oruç borcunu ödemek için kazada acele etmek menduptur. Ramazan sona erdikten sonra gelecek Ramazan’a kadar geçen za man içinde ödemek lazımdır.

Ramazan orucunda olduğu gibi, kaza oruçlarının art arda olması gibi bir zorunluluk yoktur. Fakat kişinin borcundan bir an önce kurtulması için art arda tutması daha iyidir. Borçlu, kaç gün oruç tutmamışsa, bu günler sayısınca oruç tutar.

Ramazan Ayında Tutamadığı Orucun Kazasını Tutarken, Bir Kimse Orucunu Bilerek Bozsa Kefaret Gerekir mi? – Kefaret, yalnızca Ramazan orucunun, edası esnasında belli şekilde ve kasıtlı olarak bozulması durumunda gerekir. Sadece Ramazan ayında keffaret gerektirecek şekilde, yeme içme, cinsel ilişkide bulunma kefaret icab ettirir.

Ramazan orucunun kazası, ya da kefaretlerin bozulması, nafile oruç, kefaret gerektirmez.

Kaza Orucunun, Kazası Olur mu?

– Kaza orucunu tutmakta olan kimse bu orucunu bozduğu tak- dirde, yalnızca yarım kalan bu orucu yeniden tutmak durumundadır. Kaza orucu ve kaza orcunun kazası olmak üzere iki oruç tutmaz.

Kadın İtikafa Girer mi?

İtikâf: Lugatta bir yerde mutlak şekilde durmak demektir. Fıkıh dilinde, ibâdet niyetiyle oruç tutarak belli bir süre mescidde kalmak anlamına gelmektedir.

İtikâf, Ramazan-ı Şerifin son 10 gününde sünnet-i müekkede’i kifayedir.

Peygamber Efendimiz -s.a.v.- Ramazan-ı Şerifin son 10 gününde itikafa girerdi. Bunu vefat edinceye kadar sürdürmüştür.!

Peygamberimizin -s.a.v.- vefatından sonra aynı durumu hanım ları devam ettirmişlerdir.

Itikaf erkekler için kendisinde ezan okunup, kamet getirilen ve içinde 5 vakit namaz kılınan câmide olur. Ta ki 5 vakit namazı cema atla kılabilsinler.

Kadının İtikaf Yapacağı Yer Evidir

Kendi evinin mescididir, yani evinde namaz yeri edindiği odası veya köşesidir.

Kadınların itikaf için mescidlere girmeleri mekruhtur.

Kadın, kocasından izin almadan itikafa giremez.

İtikafın Sahih Olmasının Şartları

Birincisi: Niyettir.

İkincisi: İtikafin mescitte yapılmasıdır -erkekler için Üçüncüsü: Oruçlu olmalıdır.

Dördüncüsü: Cünüplükten, âdetten, lohusadan temiz bulunmaktır.

İtikaf için buluğ şart değildir. Akıllı olan bir çocuğun yaptığı itikaf sahih olur.

İtikafa Giren Kimsenin Yemesi İçmesi Ve Uykusu Mescittedir

İtikâfa giren kimse mescitten çıkmaz, ancak, tuvalet ihtiyacını gidermek için, abdest olmak, gusül etmek için çıkar. Veya sünneti ile beraber Cuma’ya yetişebilecek bir vakitte çıkar. Fakat câmide Cuma namazının edasından fazla durmaz. Eğer itikafa giren kimse özür süz bir saat mescitten dışarıya çıkarsa, Îmam’ı Azam’a göre itikafi fâsid olur. İmam’ı Ebu Yusuf ile Imam-ı Muhammed’e göre ise, bir günün ekserisinde dışarda bulunmadığı müddetçe itikaf fåsit olmaz.

– Gündüz veya gece, itikafta iken, öpüşmek, sevişmek, boynuna sarılmak, kucaklaşmak gibi geyler haramdır.

İtikaf Esnasında Hayırdan Başka Hiçbir Söz Söylememelidir

Molla Hüsrev: “Susmanın mekruh olması, itikaf yapanın, bunun ibadet olduğuna itikad etmesi halindedir. Aksi halde mekruh olmaz. Çünkü Resûlullah “Kim susarsa kurtulur” buyurmuştur. Konuşmak

da mekruhtur, ancak hayır konuşmak mekruh değildir.” demektedir.

İtikaf Esnasında Hangi Ameller Yapılır?

İtikafa giren kimse, Kur’ân-ı Kerîm okumaya, Hadis-i Şerifler üzerinde tefekkür etmeye ve Peygamber Efendimizin -s.a.v.- siyerini -cihad ve diğer mücadelelerini- Hz. Adem’den -a.s.- itibaren, Peygamberimiz’e kadar gelmiş, geçmiş diğer peygamberlerin ve salih kimselerin hayatlarını öğrenmeye gayret göstermelidir.

İtikafın Güzelliği Şundandır:

– İtikafa giren kalbini dünya işlerinden, düşüncelerinden beri edip nefsini Mevlâ’sına teslim etmiştir. Allah-u Teâlâ’nın evine ibâ det için kapanarak, O’nun sağlam kapısına sığınmıştır. İtikafa giren kendisini tamamen Yüce Allah’a ibâdete hasretmiştir.

Hal diliyle: “Rabbim beni bağışlamadıkça bu kapıdan ayrılmam” demiş olur.

Âdetli veya Lohusa Kadın Oruç Tutar mı?

Adetli, bir de lohusa olan kadınlar, namaz kılmadığı gibi oruç da tutamaz.

Adet ve lohusalık, namazın, hem vâcip olmasına, hem câiz ol masına ve hem de sahih olmasına mânidir, Oruç ise yalnız sahih ve câiz olmasına manidir.

Adetli veya lohusa olan bir kadın oruç tutsa orucu sahih olmaz, -câiz olmadığından- günâhkår olur. Farz veya nafile oruç tutmakta olan bir kadın böyle oruçlu iken adet görse ya da lohusa olsa o orucu, âdet veya lohusalık hallerinden sonra kaza eder.

Hz. Aişe -r.anhâ- “Bize âdet veya lohusa halleri geldiğinde, Peygamber -s.a.v.- oruçları kaza etmemizi emrederdi. Namazları kaza etmemizi ise emretmezdi.” buyurmuştur.

Âlimlerin görüşü bunun üzerinedir.

Kadının, her ay âdet görmesi, bir gün içinde beş vakit namazın bulunması sebebiyle, onca namazı kaza etmesinde güçlük vardır. Oruç ise senede bir aydır.

Orucun kaza edilmesinde güçlük yoktur.

Bir hanımın âdet gördüğü günlerde, kılamadığı namazları bağış lanmış, kazaları istenmemiştir.

Lohusalığa gelince, bir hanım, Ramazan ayında çocuk dünyaya getirecek olursa, lohusalık günlerinde tutmadığı oruçlarını sonra kaza edecektir.

Adetli veya Lohusa Kadın, Oruç Tutmadığı Halde Oruçluymuş Gibi Olabilir mi?

Adetli veya lohusa kadının oruçlu gibi olmasına gerek yoktur. 1 “Adetli veya lohusa kadının oruç tutması haram olduğu gibi, ye meyerek, içmeyerek oruçlu gibi bulunması da haramdır”

Adetli veya lohusa hâlinde olan bir kadının, namaz kılamadığı günlerde, abdest alıp evinin namaz kıldığı yerinde, kıbleye yöneldiği hâlde tesbih ile meşgul olarak, namaz kılanlara benzemeye çalışması hakiki değildir. Bu ancak Yüce Allah’ı, ibâdetin zevk ve lezzetini kay betmemek ve unutmamak için her ihtimale karşı yapılan bir yönelmeden ibarettir.

Oruç ise böyle değildir. Oruçta benzeme, hakiki oruca pek büyük bir benzeyiş olduğundan yasak edilmiştir.2 Bununla beraber, meşru bir mazerete dayanarak oruç yemeye izin verilen kimsenin, açıkca yemeyip, içmeyip mümkün olduğunca gizli yemesi içmesi, din terbiyesinin icablarındandır.

Oruca niyet edip de tan yeri ağardıktan sonra âdetli veya lohusa olan kadına akşama kadar hiç bir şey yemeyerek oruçlu gibi geçir mesi câiz değildir.

– Bir kadın adet günü diye, başladığı orucu bozsa ve o gün âdet olmasa, bu kadına kefaret lâzım gelir.

Âdetli veya Lohusa Kadın Temizlenince Nasıl Davranır?

Tan yeri ağardıktan sonra temizlenen ådet veya lohusa hâlindeki bir kadına, vaktin hakkını kazaya hürmet ve benzeyiş olsun diye, o günün geri kalan kısmını, yani akşama kadar yemeyerek ve içmeyerek oruçlu gibi geçirmesi bir görüşe göre vâcip, diğer bir görüşe göre de mustehap olur.

– Ramazan-1 Şerifte tan yeri ağardıktan sonra temizlenen ådet veya lohusa hâlindeki bir kadının o günün orucunu kaza etmesi lå- zımdır.2

Ramazan ayının girmesi ile doğum yapan bir kadın, on gün sonra lohusa kanından temizlenmiş olsa, orucuna başlar. İlla 40 günü beklemek şart değildir.

Kadın Bugün Adet Günüm Diyerek Oruç Tutmazsa, Hüküm Nedir?

Adeti belirli olan bir hanım, âdet olması mümkün olan günde oruç tutmaması caizdir. Çünkü âdet görme ihtimali yüksektir. Az yukarıda geçtiği gibi, ancak kadın kan görmeden “Bugün benim åde- tim” der orucunu bozar da o gün kan gelmezse hem kaza hem de ke faret gerekir.

Bir Kadının Âdet Görmesi, Kefaret Orucunun Devamını Keser mi?

– Bir kadının âdet görmesi, oruç kefaretinin ve kazayla adam öl- dürme kefaretinin arasını ayırmaz. Yani; kefaret tutarken, adetli olunca, ara verir, adetin bitiminde orucuna yine devam eder, bu şe kilde 60 günü tamamlar.

Fakat adet görmeden kurtulunca daha, kaldığı yerden kefaret oruçlarını bitiştirmeyip bir veya iki gün, günlerin aralarını ayıracak olursa o tuttuğu oruçlar, kefaretten sayılmayıp 60 günü yeni baştan tutmak lâzım gelir.5

Üzerine kefaret orucu lâzım gelen kimseye, kefaret orucunu – bozduğu aynı günde oruç tutmasını ve yiyip içmesini gerektiren bir hastalık gelse veya böyle bir kimse kadın olup âdet görse ya da lohusa olsa bu kimseden kefaret düşer.

Mesela bir kimse Ramazan orucuna niyet ettikten sonra, o orucu isteyerek bozduğundan dolayı kendisine 60 gün kefaret orucu tutmak lazım gelmişken, aynı günde oruç yemeği mübah kılacak bir surette hastalansa, ya da o kimse kadın ise âdetli veya lohusa olan uğrasa, bu kimselerden kefaret düşer yalnız o günü kaza etmek lâzım gelir.

– Kadınların adetli günleri kefaret orucunun arasına gelse de “ara” teşkil etmez. ancak lohusalı günler bundan müstesnadır. Çünkü 60 gün hiç adet görmemek mümkün değilse de, lohusalık müddetini hesap ederek ona göre, doğumdan evvel ya da sonra, kefa ret oruçlarına başlamak mümkündür.2

Üzerine Kefaret Orucu Lâzım Gelen Bir Kadın Bu Orucu Tutuyorken Ramazan Ayı Gelse Durum Ne Olur?

Kefaret borcu olan bir kadın, Receb ayının dördüncü günü kefaret için -60 gün- oruca başlayıp 56 gün oruç tuttuktan sonra Ramazan ayı gelse, bu kadın 4 gün de Ramazan ayından oruç tutsa son 4 gün tut tuğu oruç, Ramazan’dan sayılır. Fakat kefaret oruçları bozulduğun dan dolayı, Ramazan ayı çıktıktan sonra bu oruçlara -60 güne- yeni baştan başlamak lâzımdır.

Âdet Görme, Yemin Kefaretinin Arasını Ayırır mı?

Yeminini bozan bir kadın, yemin kefareti olan “üç gün” oruca başlasa, üç günü tamamlamadan âdet görse veya lohusa olsa, temiz lendikten sonra tekrar başlar.

Bir Kadın Oruç Adadığı Gün Adet Görse, Bu Adak Doğru Olur mu?

Kadın “Yarın oruç tutmak adağım olsun” deyip o günde âdet görse, bu adak doğru olur. O günü oruç tutamazsa da âdetten kurtul duktan sonra kaza etmek vâcib olur. Kadın kaleminden kadın ilmihali

BENZER KONULAR:

Kadir gecesi nedir niçin kutlanır

Answer ( 1 )

    1
    2022-04-19T16:16:05+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Ramazan ayında en çok merak edilenlerin başında unutarak bir şey yiyip içmek orucu bozar mı? sorusudur. Bir kişi oruçlu iken unutarak bir şeyler yiyip içerse orucu bozulmuş olmaz. Bir diğer konu ise adet olan bir kadın namaz kılmadığı gibi oruçlarını da tutamazlar. Daha sonra bu oruçlarını güne gün kaza ederler.

    En iyi cevap

Cevapla