RAMAZANA HAZIR OLMAK

شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِيَ أُنزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِّنَ         الْهُدَى وَالْفُرْقَانِ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ

(Bakara, 2/185)

Muhterem Mü’minler!

Mana dünyamızın hasat mevsimi olan mübarek günler içerisinde bulunmaktayız. Önümüzdeki günlerde eda edeceğimiz Ramazan ayı, ibadetlerde bir yılın zirve noktasını ifade eder. Ramazan ayı, on iki ay arasından Allah’ın seçtiği ve pek çok güzellik ve ikramlarla donattığı aydır. Allahu Tealâ, Kur’an’ı bu ayda indirmeye başlamıştır. Vahyin başladığı gecenin çok kıymetli olduğunu, özel bir sure ile bildirmiştir. Bu gece Ramazan ayının geceleri içerisinde saklı tutulmuştur. Böylece gündüzü ve gecesi ile Ramazan ayının tamamının değerlendirilmesi murad edilmiştir.

Ramazan ayı, namaz, oruç, zekat, iftar, sahur, teravih, Kur’an okunması, fıtır sadakası, vb. gibi ibadetlerle sayısız manevi güzelliklerin daha çok bir arada yaşandığı pek kıymetli Kur’an aydır. Hikmet dolu yüce kitabımız bu ayda indirilmeye başlanmıştır. Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’ân’ın indirildiği aydır. Öyle ise Ramazan ayına ulaşanlar onda oruç tutsun.”[1] Bir başka ayet-i kerimede ise Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.”[2]

Değerli Kardeşlerim!

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Ramazan ayı ile ilgili okuduğu hutbede ramazanı bakın nasıl anlatıyor: “Bereketli ve mübarek bir ayın gölgesi üzerimize düşmüştür. Bu öyle bir aydır ki, onda bin aydan daha hayırlı bir gece vardır. O öyle bir aydır ki, Allah o ayda oruç tutmayı farz kılmış, gecelerini nafile ibadetle geçirmeyi teşvik etmiştir. Kim ramazan ayında bir farzı eda ederse, ramazan ayı dışında yetmiş farzı eda etmiş gibi sevap kazanır. Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabrın karşılığı ise cennettir. Ramazan yardım etme ve ihsanda bulunma ayıdır.”[3] Buyurmakta ve bir diğer hadis-i şeriflerinde de: “Ademoğlunun her ameline on katından yedi yüz katına kadar sevap verilir. Ancak oruç hariç. Çünkü Allah Teala, Oruç benim içindir. Onun mükâfatını da ben vereceğim.”[4] buyurmuştur.

Muhterem Müminler!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazan ayı ile ilgili olarak: “Kim faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.”[5] buyurmaktadır. Bu ayın sahurunda bereket vardır. İftarında hayır vardır, meleklerin duası vardır. Teravih ayrı bir iklimdir, topluca ibadet etmenin coşkusu vardır. Bu ayda çok büyük bereketler ve müjdeler vardır. Başı rahmet ortası mağfiret sonu cehennemden kurtuluş olan bu ayla ilgili Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyuruyor: “Her iftar vaktinde Allah’ın cehennemden azad ettiği kimseler vardır. Bu, ramazanın her gecesinde böyle olur.[6]

Değerli Mü’minler!

Ramazan ayına girmeden önce kendimizi bu aya hazırlamalıyız. Neden bu ayda oruç tuttuğumuzu, tuttuğumuz orucun karşılığını alabilmek için nasıl bir oruç tutmamız gerektiğini iyi bilmeliyiz. Ramazanın her bir gününü özel bir programla eda etmeliyiz. Efendimiz (s.a.v.) “Kim yalan söylemeyi ve yalanla iş yapmayı terketmez ise Allah onun yeme ve içmesini bırakmasına değer vermez.”[7] buyurmuştur.

Bu itibarla öncelikle; Ramazanda oruçlu iken kendimizi tüm yiyecek ve içeceklerden ve nefsî arzulardan uzak tuttuğumuz gibi elimizi, dilimizi de günahlardan uzak tutmalıyız. İhtiyaç sahipleri başta olmak üzere yakınlarımızla, komşu ve akrabalarımızla iftar sofralarımızı paylaşmalıyız. Bu ayda şu hususlara özelikle dikkat etmeliyiz.

1-Akşam namazları dahil namazlarımızı mümkünse cemaatle ve camide kılmaya özen göstermeliyiz. Yatsı ve sabah namazlarını cemaatle kılan kimsenin, bütün geceyi ibadetle geçirmiş sayılacağını bilmeliyiz.

2- Kavgadan ve kaba davranışlardan uzak olmalıyız. Kaba davranan kişiye karşılık vermemeli, “ben oruçluyum” diyerek kendimizi kontrol etmeliyiz.

3-Bütün organlarımızı kötülükten ve günahtan uzak tutmaya çalışmalıyız.

4-Gücümüz nispetinde sadaka vermeli ve hayırlı işleri arttırmalıyız.

5-Gücümüz yettiğince Kur’an okumalı bol bol dua etmeliyiz.

6- Teravih namazlarını aksatmamaya çalışmalıyız .

7-İmkanımız varsa, son on günde itikafa girmeliyiz.

8-Kadir gecesini, Ramazan gecelerinin hepsinde aramalıyız.

9-Günahlarımızdan tövbe etmeli ve bolca istiğfar etmeliyiz.

10-Fakirleri, yoksulları, kimsesizleri, düşkünleri gözetmeli onlara kucak açmalıyız.

11- İftar sofraları açıp çevremizle iftar etmeye çalışmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizin Ramazan ayını şimdiden tebrik eder, bu ayın hakkımızda hayırlara vesile olmasını, bu mübarek ayı hakkıyla eda eden kullardan olabilmeyi Yüce Mevla’dan dilerim.

————-

[1] Bakara, 2/185.

[2] Bakara, 2/183.

[3] İbn Huzeyme, Beyhaki, İbn Hibban, bk. Münziri, et-Tergîb ve’terhîb, 2/94-95.

[4] Müslim, Sıyam 164.

[5] Buhârî, İman 28, Savm, 6; Müslim Sıyâm 203; Ebû Dâvud, ramazan 1; Tirmizî, Savm 1; Nesâî, Sıyâm 39; İbn Mâce, Sıyâm 2, 33:

[6] İbrahim Canan, Kütübü sitte, XVII/155.

[7] Buhârî, Savm.8

Diğer benzer koularımız:

Peygamberimiz Orucu Neye Benzetmiştir?

Kadir gecesi nedir niçin kutlanır