Ramazanda Zellâka Savaşı nezaman olmuştur

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Ramazanda Zellâka Savaşı

Zellâka savaşı, hicretin 479 senesinin mübarek Ramazan ayının ilk cuma günü vuku buldu.[78]

Zellâka İslâm’ın yitik cenneti Endülüs’te Kurtuba şehri yakınlarında bir yerdir. Burada müslümanlarla Avrupalılar arasında Zellâke savaşı cereyan etti. Zellâka’nın Endülüs’ün batısında Batlimos bölgesindeZellâka vadisi olduğu söylenir.

Bu savaşta müslümanlar, düşmanlannı büyük bir hezimete uğrattılar. Allah Teâlâ İslâm ve müslümanlara eşsiz bir zafer nasib etmiş ve “Zellâka vak’ası” diye darb-ı mesel olmuştur.

Bu savaşın sebebi Kastilya kralı Ezfoneş diye isimlendirilen 6. Al-fonso’nun Endülüs’teki müslümanların sultanı el-Mutemid ibn Abbad’a saldırması ve onu, müslümanların elindeki Kurtuba şehrinden çıkarmakla tehdit etmesidir.

6. Alfonso bu maksatla iki ordu hazırladı ve iki adamının komutasında bu orduları müslümanlarla savaşmak üzere yola çıkardı. Sonra kendisi de üçüncü bir ordunun başına geçerek el-Mutemid’in üzerine yürüdü. Ona alaylı bir mektup gönderdi.[79]

O mektubunda Mutemid’e şöyle diyordu:

Uzun süre oturmaktan bulunduğum yerde sinekler çoğaldı ve bana bir ateş bastı. Sarayından bana bir yelpaze gönder de onunla kendimi rahatlatayım ve yüzümdeki sinekleri kovalayayım.

Mutemid sayı ve teçhizatça kral Alfonso’dan daha az olmasına rağmen onun mektubunun arkasına şu sözleri yazarak kendisine gönderdi:

Mektubunu okudum ve, kadar kibirli ve kendini beğenmiş biri olduğunu anladım. İnşallah senin için sert darbeli, meşinden yapılmış öyle yelpazeler hazırlayacağım ki, o yelpazeyi salladıkça senden bir şeyler götürecek fakat seni rahatlatmak açısından hiçbir yaran olmayacak.

Bu cevabı alınca Alfonsa dehşete kapıldı.

Mûtemid, Mağrib müslümanlarmın sultanı Yusuf ibn Taşfin’den yardım istemeye karar verdi. Bu konuda ona bir elçi gönderdi. Yusuf ibn Taşfin “Ben kendimi bu dinin zaferi için adadım” cevabını gönderdi.

Mutemid’in, Yusuf ibn Taşfin’den yardım istemesinden korkuya kapılan bazı adamları ona dediler ki: “Bu, onun Endülüs ülkesine göz dikmesine ve senin elinden idarenin alınmasına sebep olur.” Onlar bu iddialarında ısrar ettikleri ve tekrar tekrar: “Melik kısırdır, iki kılıç bir kında birleşmez” dedikleri zaman Mutemid onlara şu meşhur cevabı verdi: “Develere çoban olmak, domuzlara çoban olmaktan daha hayırlıdır.” O bu sözüyle Yusuf ibn Taşfin’e yenilip onun yanında esir olup çölde onun develerini gütmesinin, Alfonso’ya yenilip esir olmasından ve Kastilya’da onun domuzlarını gütmesinden daha hayırlı olduğunu kastetmiştir.

Onlar Yusuf ibn Taşfin’den yardım istemekten vazgeçmesi için ısrarlarını artırınca Mutemid onlara şöyle dedi:

Ey cemaat ben, iki durumla karşı karşıyayım: Birisi kesin bilgi durumu, diğeri şüphe durumu. Benim bu iki durumdan birisini tercih etmek mecburiyetim vardır. Şüphe durumu şudur: Ben şayet İbn Taşfin veya Ezfoneş’e güvenirsem onların bana vefalı davranmaları ve bu vefakarlıklarını devam ettirmeleri de mümkündür, vefalı davranmamaları da mümkündür.

Kesin olarak bilinen duruma gelince, şayet ben Yusuf ibn Tafşin’e güvenirsem Allah’ı razı etmiş olurum; Şayet Ezfoneş’e (Alfonso’ya) güvenirsem Allah’ın gazabına sebep olurum. Şüpheli durumda bir arıza varsa ben o zaman hangi sebeple Allah’ın razı olduğu şeyi bırakıp gazabına sebep olacak şeyi yapacağım?!

Bu cevapla onları susturdu.

Yusuf ibn Taşfin, Mutemid’in yardım talebini hemen kabul etti ve düşmanın mü si umanlardan uzaklaştırılmasında ortak hareket etmek için ordusuyla birlikte denizden Endülüs’e geçti. Alfonso, Yusuf ibn Taşfin’in hareket ettiğini öğrendiği zaman ona bir mektup yazarak onu tehdit etti. Yusuf ibn Taşfin, mektubun arkasına cevap olarak sadece şu kelimeleri yazdı. “Olacakları göreceksin.” Alfonso bu cevap karşısında irk ildi.

Mutemid ibn Abbad ile Yusuf ibn Tafşin buluştular, kucaklaştılar ve karşılıklı yardımlaşmak üzere sözleştiler. Her ikisi de diğerine dostluk ve sevgi duygularını arzetti. Allah’ın nimetlerine şükrettiler, birbirlerine sabır ve rahmet tavsiye ettiler. Kâfirlerle yapacakları savaştan alacakları galibiyeti birbirlerine müjdelediler. Bu savaşın, rızasına uygun ve O’na yaklaştırıcı bir amel olması için Allah’a dua ettiler.

Mutemid, Yusuf ibn Tafşin’e çok sayıda değerli hediyeler verdi. Şafak vaktinin ilk ışıklarıyla birlikte sabah namazını kıldılar, sonra İşbiliye’ye doğru gitmek üzere anlaştılar. Endülüs’teki irili ufaklı diğer müslüman devletler de onları desteklediler. Çünkü 6. Alfonso herkesi ordusuna katmış ve gücünü genişletmek ve büyütmek için elinden gelen her şeyi yapmıştı.

Mutemid ibn Abbad, savaşa doğru giderken şu beyitleri tekrarlamaya başladı:

Kurtuluş elbette çok yakındır. Harikadır sana getireceği. Gazan mübarek olsun şimdiden Bunun sonu yakın bir fetihtir. Elbette öyle bir gün olacak ki, Bedir gününe benzer, (denilse yeridir.)

Tarihi kaynakların rivayet ettiğine göre Alfonso, Mutemid ve Yusuf ibn Taşfin’e hile yapmak istedi. Perşembe günü Mutemid’e bir elçi göndererek şöyle dedi: “Yarın cuma, sizin bayramınız; pazar günü de bizim bayramımız. Bu sebeple aramızdaki savaşı cumartesi günü yapalım.”

Mutemid bunun bir hile ve tuzak olduğunu anladı. Alfonso bununla şunu yapmaya çalışıyordu: Müslümanlar rehavete kapılacaklar, bu tuzağa düşerek yanlarına silah ve teçhizatlarını almayacaklardı. Alfonso da aynı gün adamlarıyla birlikte müslümanların gafil olduğu bir anda onlara saldıracaktı.

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:

 

Cevapla