Renkler ve İnsan
renklerin karakter özellikleri

Renklerin karakter özellikleri

Renkler ve insan birbirlerine sımsıkı sarılırlar. Hiçbir insan yoktur ki, renklerin bir tonundan fazlasıyla etkilenmesin. Renkleri iç dünyamızın dekoruna göre bizler seçeriz. Seçtiğimiz renklerle de iç dünyamızın dekorunu, dış dünyamıza yansıtıp, paylaşmış oluruz. Belki de renkler, ruhumuzdan dış dünyamıza yansıyan şualardır. Renkler, dünyada insandan önce de vardı. İnsan dünyaya geldiğinde, renkleri hazır buldu. Bunları kendi iç dünyasına uygun olanını alıp, gerisini bırakmadı. İnsan, onlarla birlikte yaşamayı öğrendi. İnsan, renklere hükmedip, birkaç ana renkten, pek çok ara renkler üretebilir. Fakat insanın iç dünyasına hitap eden renge hiç kimse dokunamaz. İnsan onu hemen her yerde, ayrıl tonda, aynı canlılık ve parlaklıkta buluverir. Renklerle insan kişiliğini tam olarak kategorize etmek elbette mümkün değildir. Renkler, kişilik hakkında ancak pratik birkaç fikir verebilir. Konunun uzmanları, uzun çalışmalardan sonra edindikleri bazı sonuç ve yorumları açıklarlar. Renklerle insan ilişkisi ve kişiliği hakkında pek çok çalışma ve yorum vardır. Aşağıdakiler, bunlardan bize en tutarlı gelenlerindendir.

KIRMIZI:
Kırmızı herkesin bildiği gibi, tutkunun rengidir. Bu rengi seven kişiler ise, tutku ve çalım meraklılarıdır. İç dünyalarında bastırdıkları fantezilerini bu renkle ifade etmek isterler. Ön plana çıkma meraklılarıdırlar. Kırmızı tutkunlarının çoğunda, panik atak ve agresif davranışlar dikkat çeker. Zarafet ve incelik gibi bir girişimleri pek fazla olmaz. Varsa ve yoksa onlar vardır. Onların haricinde kimse yokmuş gibi yaşamaya özen gösterirler.

SARI:
Favori rengi sarı olan kişilerin iç dünyaları hayli karmaşıktır. Sarı seven kişiler çoğunlukla, daha güçlü bir portreyle karşılaştıklarında, onların isteklerine pasif davranışlarla uyum gösterirler. Aslında kendi bildiklerini okuma meraklısı olan bu kimseler, idarei maslahatçılıktan da geri durmazlar. Sarı renk tutkunları, yaşamın tadına tam olarak vakıf olamazlar. Her an için sıkıntılı ve huzursuz gibi bir halleri hemen göze çarpar. Yaşamlarında “bekle gör” politikasının vazgeçilmez yeri vardır. Kendileri plancı değildirler. Yapılan planların da hemen hiçbirini beğenmezler. Eleştiri için bile zahmet edemeyecek kadar, fikir beyan etmekten kaçınırlar. Var olanla yetinmedikleri gibi. buldukları yeniye de daima burun kıvırmaktan geri durmazlar.

PEMBE:
Pembeyi seven insanlar, kendilerini yenilemek, öğrenmek ve ilerlemek konusunda önemli bir çaba sarf edemezler. Gelişim yerine var olanla yetinmek onları daha çok mutlu eder. İnatçı değillerdir. Dış dünyaları ve iç dünyaları sanki özel bir uyum örneğidir. İç dünyalarına hitap eden, hemen herkesle mükemmel bir uyum gösterirken, onlara hitap etmeyenleri de, öylesine idare ederler ki, hemen hiç kimseyi sert bir biçimde kırmazlar. Kimsenin etlisi, sütlüsü onları ilgilendirmez. Küçük objelerle kendilerini mutlu etmesini bildikleri gibi, etraflarındakilerin mutluluğu için de gerekli vericilikten kaçınmazlar. Duygusaldırlar ama bunda da gayet ölçülüdürler. Bu renk tutkunları için, gerçek gönül insanı demek yerindedir.

RENKLER VE KARAKTERLER

MOR:
Bu rengi sevenleri herhangi bir konuda ikna etmek kadar zor ve sıkıntılı bir girişim yoktur. Bildiklerini de bilmediklerini de, kuşatmışçasına iddiaya kalkışmaktan çekinmezler. İddia ettikleri herhangi bir konuda mat olsalar bile, vaziyeti idare edip sonucu lehlerine çevirmekte pek ustaca manevraları vardır. İnatçılık diye bir kavramları yoktur. Bu, onların en tabi hâlidir. Kendileriyle muhatap olmayanlarla bin yıl bir arada kalsalar, muhatap olmazlar. Bu, onların içe dönüklüklerinden değil, yeniyle karşılaşmaktansa, iç dünyalarında fantastik düşler kurmayı tercih edişlerindendir. Ne aşk hayatlarında önemli bir başarının ne de iş yaşamlarında mükemmel sonuçların sahibi olamadıklarından yakınırlar. Bin bir türlü badirelere girip, çıkarlar ama bir çizik bile almadan kurtulmayı başarırlar.

SİYAH:
Anaçlık, bu renk tutkunlannın mayasında var olan bir özelliktir. Bu renk tutkunlarının en önemli özelliği, ketum olmalarıdır. Ketumlukla birlikte, konuşmaları gerektiği yerde konuşmayıp, sonradan “şunları bunları söyleyecektim ama yeri orası değildi” diyerek hayıflanırken, ketumiyetlerine de bahane üretmekten geri kalmazlar. Hemen her yerde otoritenin kendilerinin olmasını isterler. Bu onlarda öyle bir istemdir ki, her bulundukları yerde otorite kucaklarına bırakılsın, önlerinde herkes eğilsin, el etek öpsün isterler de, bunun temini için hemen hiçbir şey yapmazlar. Abartıya bayılırlar. Onlar için bir, bini, bin, milyon ifade eder. Ağdalı ve abartılı konuşmalarıyla kendilerini küçülttüklerini hemen hiç fark etmezler. Fiyaka ve çalımlılık, kırmızı renk tutkunlarıyla ‘adeta bir yarış içindedir.

YEŞİL:
İç dünyalarında huzuru bulanların, doğallığın rengi olan bu ton, kişiyi alabildiğine mütevazı yapar. Yeşil renk tutkunları, toprak gibi mütevazıdırlar. Ne kadar mütevazı olurlarsa o kadar huzurlu olacaklarına öylesine imân etmişlerdir ki, hiçbir zaman onları abartılı bulmak mümkün değildir. Kibir ve gurur onlara göre değildir. Fiyaka ve çalımlılık, doğalarında yoktur. Ne iseler o olduklarını haykırmaktan da geri durmazlar. Önder olma ve anaçlık yapmak gibi bir iddiaları da yoktur. Önderlik ve anaçlık üzerlerine düştüğünde de, en mükemmel bir biçimde ifa etmeye çalışanlar, bu renk tutkunlarıdır. Bir lokma, bir hırka benzetmesi onlar için en uygun benzetmedir. Yaşamlarına baktığınızda, onları cimrilikten para harcamaya korkan tipler sanmak mümkündür. Hattı zatında cömertlikte sınır tanımazlar. Mutluluğun ne resmini yapabilirler, ne de tarifini ama kendileri hem mutluluğun resmi, hem de örneğini oluştururlar. Fetbazlık ve kurguculuk, yaşamlarında hiçbir şekilde yer almadığı gibi, mürailikten de hoşlanmazlar. Zaten böyle bir şey yapmaya kalkışsalar da üstlerinden aşağı dökülür gider. İnatçı değil ama akılcıdırlar.

TURUNCU:
Bu renk tutkunlarını mistik yoğunluğun tarafında bulmak mümkündür. İnanç, onlar için her şeyden önce gelir. Hiç boş zamanları yoktur. Bir dakikayı kendilerine ayırdıkları görülmez. İbadet düşkünüdürler. Öğrenmeye ve bilgiye fazla meraklı değillerdir. En sıkıntılı anlamda bile, işlerin yolunda gittiğine inarur, buna da başkalarını kolaylıkla inandıra bilirler. ilginç rol yapma yetenekleri vardır. Tiyatro ve sinema gibi, görsel sanatta başarı elde ederler. Hırslı, aynı zamanda da azimlidirler, fakat disiplinsizlik ve dağınıklıktan hoşlanırlar. Gösteriş ve alımlılık, vazgeçilmez tutkuları arasındadır.

RENKELRİN ANLAMI

KAHVERENGİ:
Romantik olmasalar da bu rengin tutkunları, duygusaldır. Hem öyle duygusaldırlar ki, hemen biraz sonra ya kendileri veya birilerinin öleceğini görürcesine duygusallıktan ayrılinazlar. Aynı zamanda da neşelidirler. Her ne kadar yaşlanırlarsa yaşlansınlar, günlük yaşamlarının hemen bir bölümünü çocukluğa veya çocukça işler yapmaya ayırabilirler. Onlar için ne para ne de şöhret önemlidir. Zaten para ve şöhret hep önlerinden gelir. Siyasette, bilim ve fende başarı sahibi olmak, onlar için sıradandır. Dehâlârın pek çoğunun bu tipler arasından çıktığı bilinmektedir. Lider vasıfları, onları hemen her yerde aranan kişi yapar. Toprak kadar mütevazı değillerdir ama su kadar berrak olmayı hep başarırlar. inançlarıyla birlikte kararlılıklarını da kuşandıklarında, en sert kumandanlardan bile daha sert bir mizacın sahibi oluverirler. Bir anda birkaç karakteri birden yaşamaları onlar için işten bile değildir. Neyi ciddi, neyi şaka olarak söylediğini anlamak için çok dikkatli olmak lazımdır. Yaşamlarının hemen büyük bir kısmında, hiçbir şeyi ciddiye almaz, ciddiyetten pek fazla da hoşlanmazlar. Sert ve yumuşak arası yapılan onları mükemmel yönetici yapar.

GRİ:
Soğukkanhlığın ve durağanlığın rengi olan gri tutkunları, hareketlilikten ve neşelilikten hoşlanmazlar. Yapılarında bir yapaylık vardır ki, samirniyetsizlikleri hemen yüzlerinden okunuverir. Bu olumsuz yanları dışında, öylesine sevgi doludurlar ki, bunu sadece iç dünyalarında yaşamayı hemen her zaman yeğlerler. İç dünyalarını başkaları da biliyormuş gibi davranır ancak, iç alemlerine ait hiçbir kırıntıyı kimseyle paylaşmak istemezler. Kararsızlardır. Bir çorap alıncaya kadar, bütün renkleri ve modelleri elden geçirir, sonunda da hiçbirini beğenmez, sonraya bırakırlar. Serinkanlılığını aralayıp, onları neşelendirecek veya heyecanlandıracak biriyle karşılaşmaları, bu tipleri bambaşka biri yapıverir. Yönlendirilmeye ve motive edilmeye son derece açıktırlar. Fikir alış verişi ve kolektif çalışmada başarılı, yaptıklarıyla övünmeyen ve başarılarım pazarlamasını bilmeyen tiplerdir.

MAVİ:
Arkadaş canlısı ve dostluk taraftarı mavi renk tutkunlarının, hemen her ülkede, her şehirde ve her semtte bir dostları veya ahbapları vardır. Ticaret ve mesleklerinde son derece başarılıdırlar. İnsan ilişkileri öylesine verimlidir ki, en olumsuz insanı bile birkaç zaman içinde, en olumlu biri haline getirmeyi kolaylıkla başarırlar. İletişim ve sosyal bilimlerde ilerlemeleri sıradandır. Aritmetikle araları hiç yoktur. Sayılar veya rakamların onlar için ifade ettiği önemli bir mana yoktur. Bundan ötürü müdür bilinmez ama parayla da araları hiç samimi değildir. Onların cüzdanı hep başkalarında, başkalarının cüzdanı da kolaylıkla onlarda olabilir Saygınlığı nasıl elde ettikleri merak konusudur. Hafızaları kuvvetlidir, dimağları ise çok seri çalışır. Zekilikte önlerinden giden bir başka insan tipine rastlanmaz. Zekâ ve bilgileriyle üstesinden gelemeyecekleri hiçbir iş yoktur. Bilimsel çalışmalarda sabırlı; dostluk, arkadaşlık ve kaynaşmada da son derece acelecidirler. Çocuklarınız arasında, mavi renk tutkunu biri bulunuyorsa, onlara özel eğitim aldırmanız gerekebilir. Çünkü bu tutkunların zekâ seviyeleri ve kavram kabiliyetlerine, paket eğitim programları genellikle cevap veremez.

BEYAZ:
Kırılgan, duygusal ve anaç mizaçlıların rengidir beyaz. Beyaz tutkunları öylesine kırılgandırlar ki, bir kırıldıklarında, parçalanan sırçalarını bir araya getirmek, hiçbir zaman mümkün değildir. Bu yüzden de onlarla geçim zordur. Hemen her işlerinde, düşünce ve yönelişlerinde, mükemmelliyetçilikten katiyen ayrılmazlar. Mükemmel dışı bir eylem, düşünce veya davranış, onları kırıp parçalar. Anaçlık duygularına rağmen fazla Affedici değillerdir. İkna edilmezlikleri inatçı taraflarını hemen ele verir. Haya iffet ve her ihtiyaçlarını pak ve temiz yönden temin onlar için olmazsa olmazlar arasındadır. Beyaz renk tutkunlarının zarifliği hemen herkeste hayretler uyandırır.