Paylaş
Ressliler
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Ressliler
SORU: Kur’an-ı Kerim, peygamberleri yalanlayan kavimlerin içerisinde Ashab-ı Ress’i de zikreder. Kimdir bunlar? Nerede yaşamışlardır? Ress kelimesinin anlamı nedir?
CEVAP: Allah Teâlâ Furkan sûresinde şöyle buyurur:
Andolsun ki Musa’ya kitap verdik, kardeşi Harun’u da Kendisine vezir yaptık. “Âyetlerimizi yalanlayan kavime gidin” dedik. Sonunda o kavmi yerle bir ettik. Nuh kavmini de, peygamberi yalanladıkları zaman suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret kıldık. Zalimlere can yakıcı azap hazırlamışızdır. Âd, Semud kavimleri ile Resslileri ve bunların arasında bir çok nesilleri de yerle bir ettik. (Furkan/35-38)
Önce Ashab-ı Ress’in manası hakkında müfessirlerin görüşlerine bir göz atalım, daha sonra da bu konuda tercih edilen görüşe geçelim.
Ress’in Yemame’de bir kasaba olduğu ve halkını Semud’dan arta kalanların oluşturduğu, inkar edip inkarlarında direndikleri, peygamberlerini öldürdükleri bu yüzden de Allah tarafından cezalandırdıklan söylenir. Bir rivayete göre de Ashab-ı Ress Antakya beldesinin halkıdır. Bunlar kendilerini imana çağıran, Habibünneccar’ı öldürmüşlerdir. “Bir şeyi kuyuya gömdü” anlamında “Rassehü fi’1-bi’r” denilir. O halde Ress kelimesinin anlamı kuyu demektir. Bir rivayete göre Ashab-ı Ress, fıstık çamına tapan bir topluluk idi. Kendilerine gönderilen peygamberi öldürüp toprağa gömmüşlerdi.
Bir başka rivayete göre Ashab~ı Ress doğu bölgelerinde Ress denilen bir nehrin kıyısındaki kasabaların halkıdır. Allah Teâlâ peygamberlerinden birisini onlara gönderdiği zaman onu yalanladılar. Peygamber de bunu Allah’a şikayet etti. Bir kuyu kazarak peygamberi o kuyunun içine gömdüler. Bunun üzerine Allah Teâlâ onların üzerlerine şiddetli bir sıcak ve bir rüzgar gönderdi. Altlarındaki yer sanki yanan kükürt taşlan oldu. Üzerlerini siyah bulutlar gölgeledi. Vücutlan kurşun gibi eridi. Bu rivayete göre de Ress, kuyu demektir.
Diğer bir rivayete göre de Ashab-ı Ress, Allah’ın kendilerine peygamber gönderip de, siyah bir köleden başkasının inanmadığı bir kasaba halkıdır. Sonra bunlar bir kuyu kazdılar, peygamberlerini bu kuyunun içine attılar ve ağzını büyük bir kaya ile kapattılar. Bir rivayete göre de Ashab-ı Ress, Ashab-ı Uhdud&m. Yani yeryüzünde büyük ve uzun hendekler kazıp kendilerine inanmayan Necran hristiyanlarını bu hendeklere atarak yakan yahudi Zûnuvas ve adamlarıdır.
Mu’cemü’l-Buldan isimli kitabında Yâkut’ul-Hamevi Ress kelimesinin pek çok anlamı olduğunu ifade eder. Bunlaradan bazıları şöyledir: Kuyu, kuyuya gömmek, maden, topluluğun arasını düzeltmek, bir vadinin ismi, bir su ismi. Sonra uzun bir haberi zikreder. Bu haberin özeti şöyledir:
Ress, Azerbeycan vadisidir. Azerbaycan’ın sının bu vadinin de ötesindedir. Söylentiye göre Ress’de bin tane şehir vardı. Allah onlara Musa isminde bir Peygamber göndermişti. Bu, İmran’ın oğlu Musa değil, başka bir Musa’dır. Musa onları Allah’a imana çağırır, fakat onlar kendisini yalanlarlar ve onun emrine karşı gelirler. Peygamber bunun üzerine onlara beddua eder. Helak olup yerle bir olurlar.
Hatta iki dağın altında kalırlar. Anlatıldığına göre Ress, içerisinde garip şekilli çeşit çeşit balıkların bulunduğu tuhaf bir vadidir. Burada Ress nehri vardır. Bu nehrin kıyısında çok güzel narlar, incirler ve üzümler bulunur. Ress nehri Belascan çölüne kadar çıkar. Bu vadide beşbin tane kasaba vardı. Çoğu harap olmuştur. Bu kasabaların Allah Teâlâ’nın yüce Kur’an’da sözünü ettiği Ashab-ı Ress’e ait kasabalar olduğu söylenir.
Bütün bunlar Ashab-ı Ress’in anlamı konusunda ortaya atılan rivayetler ve görüşlerdir. Fakat bazı müfessirlerin bu rivayetlere şöyle bir kayıt düştüklerini görürüz: Bu rivayetlerin hiçbirisi ne Kur’an’a ne de senedi kuvvetli bir habere dayanır.
Fakat rivayetlerin çoğu Ress’in kuyu anlamına geldiğini söylüyor. O halde artık daha fazla tefsilata girmekten sakınarak Ashab-ı Ress’in kuyu etrafında toplanan topluluk olduğunu söyleyebiliriz. Bu topluluğa kendilerini Allah’a davet eden birisi gelmiştir, fakat onlar bu kişiyi yalanlamışlar ve azgınlıkta ısrar etmişlerdir. Allah da onları cezalandırıp helak etmiştir.
Müfessirlerin çoğunluğunun zikrettiği rivayeti tercih etmemiz mümkündür. O da şudur: Ashab-ı Ress putperest bir topluluktur. Kuyuları ve hayvan sürürleri vardır. Allah Teâlâ onlara Şuayb’ı (a.s) peygamber olarak göndermiştir. Şuayb (a.s) onları Allah’a imana ve O’nun emirlerine uymaya çağırmıştır. Onlar ise isyan edip inatçılık etmişlerdir. Allah da bunun üzerine onları kuyunun etrafında iken yere batırmıştır. Allah Teâlâ Kur’an’da bunlardan bir defasında Ashab-ı Ress, diğer bir defasındada Ashab-ı Eyke diye söz etmiştir. Eyke, içerisinde taze ağaçların çok olduğu yer demektir.
Cevapla