Sözlükte “nasip, pay ve şans” anlamlarıına gelir. Ayrıca maddî ihtiyaç için gerekli olan nimet, insanın yararlanabildiği her türlü mal ve varlık olarak da tanımlanmıştır. Kur’ân’da, Allah’ın insana maddî ve manevî yönden sayılmayacak kadar nimet verdiğine dikkat çekilerek şöyle buyurulmaktadır: “Allah’ın nimetini saymaya kalksanız, onu sayamazsınız. Hakikaten Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” (Nahl, 16/18). Mu’tezile ve ehl-i sünnet mensupları rızkı, farklı tanımlamışlardır. Ehl-i sünnete göre rızık, kendisinden yararlanılmak üzere, Allah’ın canlılara verdiği şeydir. Kul ondan faydalandığı (yediği) zaman bu, kendisine rızık olur. Helal veya haram olması onun rızık olmasına engel değildir. Mu’tezile ise rızkı, sahip olunan ve üzerinde tasarruf hakkı bulunan şey olarak tanımlamıştır. Bu durumda Mu’tezileye göre haram, rızık değildir. Ancak meşru yoldan elde edilip yenen şey rızık kabul edilebilir.İnsanın helal ve meşru bir şekilde rızık temin etmesi emredilmiştir. Çünkü ibadetin yerine getirilmesi ancak vücudun sağlıklı olmasıyla mümkündür. Bu da gıda, su, örtünme vs. gibi temel ihtiyaçların önceden hazırlanmasını gerektirmektedir. O nedenledir ki Cenab-ı Hak bizi çalışıp kazanmaya teşvik etmiştir: “Namaz kılınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lutfundan isteyin…” (Cum’a, 62/10), “Allah içinizden hasta olanları, Allah’ın lütfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacak olan kimseleri ve Allah’ın yolunda savaşacak olanları şüphesiz bilir.” (Müzzemmil, 73/20) Allah’ın emir ve yasaklarına riayet eden peygamberler de çalışmaya, sanat ve meslek edinmeye, özellikle el emekleri ve alın terleriyle geçinmeye dikkat etmişlerdir. Şu hadis de çalışıp rızık kazanmanın gerekliliğini vurgulamaktadır: “Hiçbir kimse, elinin emeği ile kazandığını yemekten daha hayırlı bir kazanç yememiştir. İşte Allah’ın peygamberi Dâvûd da kendi elinin emeğini yerdi.” (Buhârî, Büyû’, 15)
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Rızık:
Ra-ze-ka fiilinin mastarıdır. Ancak isim olarak da kullanılmaktadır. Çoğulu “erzak”tır. Rızık kelimesi, sözlükte kendisinden faydalanılan şey, nasip, pay ve şans; yiyecek, giyecek, yağmur ve bağış; iyilik, nimet, gıda ve maişet; mal, mülk, evlat aile, ilim, gayret ve güç gibi mânalara gelmektedir.
Terim olarak rızık kelam ekollerince farklı şekillerde tanımlanmıştır. Özel manada rızık, “canlı için gıda olan herşey” diye tarif edilmiştir. Genel manada rızık ise, canlıya ve özellikle insana verilen mal ve mülktür. Istılah manası üzerinde Ehl-i Sünnet ile Mu’tezilî âlimler arasında görüş farklılıkları bulunmaktadır. Ancak her iki taraf da şu hususlar üzerinde birleşmektedirler: Allah’tan başka rızık verici yoktur. Rızık başka birine nisbet edilemez. Haram olan şeyden faydalanan kötülenmeye ve cezaya müstahak olur.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kur’an-ı Kerim inananlar için hidayet rehberidir. İndirilen son kitap olması hasebiyle Mü’minlerin her konuda başvuracağı ilk kaynaktır. Kur’an’da sıklıkla geçen kavramlardan biri de rızıktır. Rızık kavramının anlamı ve tanımı konusunda Kur’an’a başvurmak gerekir. Kur’an’da rızık kelimesi 127 yerde geçmektedir.
Bundan şu sonuç çıkarılabilir: Rızık meselesi, insan hayatı ile yakından ilgili olduğu için hayli önem arz etmektedir.
Rızık kelimesi, Kur’an-ı Kerim’de hem dünyevî hem de uhrevî olan maddi manevi ihsanlar anlamlarında kullanılmıştır. “Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.” (Bakara, 2/3) Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır (ö.1942)
“Hak Dini Kur’an Dili” adlı tefsirinde bu ayeti tefsir ederken rızkın kapsamını çok geniş tutmaktadır. Yazır, rızkı: “Cenab-ı Allah’ın canlıya zevk ve faydalanma nasip ettiği şey” (Yazır, 1971:I, 192) diye tarif etmektedir. Şu halde rızık; -mülk olsun olmasın- yenilen, içilen ve diğer şekillerde faydalanılan mallara uygun olduğu gibi evladı, eşi, gayreti, işi, ilim ve bilgileri dahi içine alır.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Seyyid Kutub’a göre rızık kavramı, Allah’ın insanlara bahşettiği tüm nimetleri kapsayan bir kavramdır. O, Fizilali’l-Kur’an’da şöyle demektedir:
Yeri dirilten, ekinleri bitiren kimdir? Yeryüzünün bitkileri, yağmurları, kuşları, balıkları ve hayvanları ile yeryüzünün besinlerinden kendilerini ve hayvanlarını yerden elde ettikleri ürünlerden rızıklandıran kimdir? İçinde yaşadıkları şartlar nedeniyle o gün insanlar, gök ve yerin rızkından bunları anlıyorlardı. Yer ve göğün rızkı elbette ki bundan çok daha geniş kapsamlıdır. Bugün halâ insanlar evrenin yasalarını keşfettikçe göklerin ve yerin rızıklarını daha iyi anlamaktadırlar. Allah’ın bu rızkını, nimetini, inançlarının sağlıklı veya sakat oluşlarına göre bazen iyilik yolunda, bazan kötülük yolunda kullanmaktadırlar. Bunların hepsi de, insanların hizmetine verilen Allah’ın rızkıdır. Yeryüzünde rızıklar… Yeraltında rızıklar var… Suyun üzerinde rızıklar… Suyun derinliklerinde rızıklar var… Güneş ışınlarında, ay ışığında rızıklar var… Hattâ kokuşmuş çürümüş toprakta bile birtakım ilaçlar ve panzehirler olduğu keşfedilmiştir! (Seyyid Kutub, 1991: V,502)