Paylaş
Rukudan kalkarken ne söylenir arapça türkçe
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
RÜKUDAN DOĞRULURKEN YAPILAN DUA
(( سَمِعَ اللهُ لِمَنْ حَمِدَهُ ))
(1) “Allah, kendisine hamdedeni işitti.”[1]
Okunuşu: Semiallahu limen hamideh
(( رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ، حَمْداً كَثِيراً طَيِّباً مُبَارَكاً فِيهِ ))
(2) “Rabbimiz! Riyâdan uzak ve bereketi kesilmeyen çokça hamd, yalnızca sanadır.”[2]
(( مِلْءَ السَّمَاوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا، وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَيْءٍ بَعْدُ، أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ، أَحَقُّ مَا قَالَ الْعَبْدُ. وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ. اَللَّهُمَّ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ، وَلاَ مُعْطِيَ لِمَا مَنَعْتَ، وَلاَ يَنْفَـعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ ))
(3) “Gökler dolusu, yerle gökler arasındaki mesafe dolusunca ve bundan sonra dilediğin şeyler dolusunca (hamd yalnizca sanadır) ey övgü ve şeref sahibi! Bir kulun -ki hepimiz senin kulunuz- söylediği şu söze en lâyık olan sensin: Allahım! Senin verdiğine mâni olacak, senin mâni olduğuna da verecek hiç kimse yoktur. Makam sahibinin sahip olduğu şeyler, senin yanında kendisine hiçbir fayda vermez.”[3]
[1] Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bâri (2/282).
[2] Buhâri, Bkz. Fethu’l-Bâri (2/284).
[3] Müslim, (1/346).
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Namaz kılarken rükudan doğrulduğumuz zaman “Semiallahu limen hamideh” denir. Ve ardından “Rabbena ve lekel hamd” veya “Rabbena ve lekel hamd, hamden kesiran tayyiben mübareken fih” denir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Müslümanlar, namazda rükudan (rükudan) kalkarken, Allah’ı tesbih etmek ve yüceltmek için Arapça belirli ifadeler okurlar. Genel olarak okunan ifadeler aşağıdaki gibidir:
Arapça: “Sami’a Allahu liman hamideh”
Bu ifade, “Allah kendisine hamd edenleri işitmiştir” anlamına gelir.
Türkçede: “Allah Teala hamd eden kimseyi işitti”
Bu Türkçe çeviri de aynı anlamı taşımaktadır: “Allah kendisine hamd edenleri işitmiştir.”
Bu ifadeyi okuduktan sonra, şu şekilde yanıt vermek gelenekseldir:
Arapça’da: “Rabbana ve lekel hamd”
Bu ifade, “Rabbimiz, hamd Sana mahsustur” demektir.
Türkçe’de: “Ey Rabbimiz, hamd yalnız sana mahsustur”
Bu Türkçe tercüme de aynı anlamı taşımaktadır: “Ey Rabbimiz, hamd sana mahsustur.”
Bu sözler rükûdan kalktıktan sonra Allah’ın büyüklüğünü kabul etmek ve O’na şükretmek için okunur. Namazın ayrılmaz bir parçasıdır ve Allah’a olan saygı ve teslimiyeti yansıtırlar.
Telaffuz ve harf çevirisinin biraz farklılık gösterebileceğini lütfen unutmayın ve dua okumanızın doğruluğunu sağlamak için kesin telaffuz rehberliği için bilgili kişilere veya bilim adamlarına danışmanız önerilir.