Paylaş
Sabrın Fazileti
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Sabır
Sabır, aydınlığın anahtarı ve cennetin hazinesidir. Sabır, kişiyi ebedi zafere ulaştıran ve mü’minin alnında parıldayan bir saadet nurudur. Sabır olmadıkça kimse bir yere varamaz. Sabır olmadıkça ibadetler devamlı yapılamaz. Örneğin: yaz sıcaklığında oruçlu iken akşama kadar susuzluğa nasıl tahammül edilebilir ki? Haramlara karşı sabretmek, nefsin istediği ve hoşuna gittiği halde, nefsin değil, Allahın rızasını gözetmek sabırdan başka ne ile başarılabilir ki? Sabır, Allah ve Resulü tarafından da övülmüştür. Gerçekten sabır, övgüye layık bir haslettir. Sabır, Allah ve Resulü için oldu mu sevabı kat kat artar.
Sabır belki acıdır. Fakat meyvesi tatlıdır. Sabrın acılarını, Allah için sineye çekenlere ve ondan gelene razı olana, cennet gibi parlak bir akıbet ve sonuç vardır. Kur’an-ı Kerim yetmiş küsür yerde sabırdan bahsetmektedir. “Şüphesiz sabr edenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.[1]
Sabredersek, acı olaylar tatlılaşır. Allah, olayları hikmetlerle örmüştür. Bazen hayırlı sonuçları, görünüşte insanın hoşuna gitmeyen olaylara bağlamıştır. Unutmayın ki şerri hayr yapacak olan da yine O’dur. “Allah tevbe edip güzel iş yapanların kötülüklerini iyiliklere çevirir.”[2] Meyveler güneşin karşısında dura dura tatlılaşır. Hakkın rızası karşısında duranlar da ruhen olgunlaşır, iki cihanın mutluluğuna ererler. Hakkın kazasına rıza ve tevekkül,
Günümüz insanlarının stres ve bunalım geçirip intihara kadar gitmelerinin temelinde yine dinin bu güzel hasletini içselleştirememiş olmaları yatmaktadır. Nitekim “lutfun da hoş kahrında hoş” deyip sabredebilen insanlar bu dünyada mutlu ve huzurlu olmuşlardır. O halde biz elimizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar yararlı işler yapmağa, durumumuzu düzeltmeğe, kötü sonuç doğuracak işlerden kaçmağa, tehlikelerden sakınmağa çalışmalıyız. Fakat buna rağmen, başımıza bir olay geldiği, hoşumuza gitmeyen, bizi üzen bir olayla karşılaştığımız zaman da kendimizi üzüntü girdabına atmak yerine sabretmeli, işin sonunu beklemeliyiz. Allah’ın takdiri ne şekilde tecelli ederse etsin, mutlaka hakkımızda hayırlıdır. Unutmayın ki bir babanın şefkati gereği, küçük çocuğunu bazı şeylerden men etmesi, çocuğun zoruna gitse de onun yararınadır. Doktorun verdiği ilaç acı olsa da hastaya şifa getirir.
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da “Sabr” olarak bilinen sabır, İslam öğretilerinde üzerinde çokça durulan bir erdemdir. Zorluklar, denemeler ve zorluklar karşısında kararlı, dengeli ve dirençli kalma becerisini ifade eder. Sabır, bir müminin temel özelliği olarak kabul edilir ve insan hayatının çeşitli yönlerinde büyük önem taşır. İşte İslam’da sabrın bazı önemli yönleri:
İbadetlerde Sabır: İslam, müminleri dini yükümlülüklerini yerine getirirken sabırlı olmaya teşvik eder. Buna namaz, oruç, sadaka ve hac gibi ibadetleri yerine getirirken sabretmek de dahildir. Sabır, dikkat dağınıklığı ve zorluklar karşısında bile kişinin Allah’a olan bağlılığında kararlı ve tutarlı kalmasına yardımcı olur.
Zor Zamanlarda Sabır: İslam, denemelerin ve zorlukların yaşam yolculuğunun bir parçası olduğunu öğretir. Müslümanlar, sıkıntı, hastalık, kayıp veya karşılaşabilecekleri diğer zorluklar sırasında sabırlı olmaya teşvik edilir. Sabır, müminlerin olumlu bir zihniyete sahip olmalarını, teselliyi duada aramalarını, Allah’ın hikmetine ve planına güvenmelerini sağlar.
Kişisel İlişkilerde Sabır: Sabır, aile üyeleri, arkadaşlar ve daha geniş toplulukla uyumlu ilişkileri sürdürmek için esastır. İslam, farklılıklar, çatışmalar ve yanlış anlamalarla başa çıkmada sabrı teşvik eder. Affetmeyi, anlayışı ve kişinin öfkesini kontrol etme ve zor durumlara sakinlik ve empati ile yanıt verme becerisini destekler.
Bilgi Arayışında Sabır: İslam, bilgi arayışında sabrın önemini vurgular. Bilgi edinmek hayat boyu süren bir yolculuktur ve zorlukların üstesinden gelmek, karmaşık kavramları anlamak ve zorluklar karşısında sebat etmek için sabır gerekir. Sabır, bireylerin çeşitli bilgi alanlarında derin bir anlayış ve bilgelik geliştirmelerini sağlar.
Rızık Ararken Sabır: İslam, müminlere rızık ve rızık arayışlarında sabırlı olmalarını öğretir. Müslümanlar, gayretle çalışmaya, Allah’ın rızkına güvenmeye, elindekiyle yetinmeye ve içinde bulunduğu durumu iyileştirmeye teşvik edilir. Sabır, bireylerin zenginlik elde etmek için sahtekârlığa, hileye veya etik olmayan uygulamalara başvurmasını engeller.
Keder ve Kayıp Zamanlarında Sabır: İslam, keder ve kaybın insan deneyiminin bir parçası olduğunu kabul eder. Sevdiklerinizin kaybıyla başa çıkmada, kederle başa çıkmada ve duygusal acıyı iyileştirmede sabır çok önemlidir. Müminler sabırlı olmaya, teselliyi dua ve Allah’ı anmakla aramaya, Allah’ın ilahi hikmetine ve nihai adaletine güvenmeye teşvik edilir.
Ayartmaya Karşı Sabır ve Günahtan Sakınma: İslam, inananlara ayartmalara direnme ve günahkâr eylemlerden kaçınma konusunda sabırlı olmayı öğretir. Sabır, bireylerin arzularını kontrol etmelerine, yasak eylemlerden kaçınmalarına ve ahlaki ve etik davranışlar için çabalamalarına yardımcı olur. İnananların zayıflıklarının üstesinden gelmelerini ve doğru yaşama bağlılıklarını sürdürmelerini sağlar.
İslam’da sabır pasif bir teslimiyet ya da sadece bir tahammül değil, müminleri dayanıklılık, Allah’a güven ve doğruluğa bağlılık ile zorluklarla yüzleşmeye teşvik eden aktif ve olumlu bir erdemdir. Müminlerin karakterlerinin güçlenmesi, imanlarının artması ve sonunda Allah’ın vaat ettiği mükâfat ve nimetlere kavuşmaları sabırla olur.