Sad suresi hakkında bilgi

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Kuranı kerimin 38. suresi olan Sad suresi ile ilgili kısaca bilgiler

Sad suresi

Sad suresi bir çok ayette olduğu gibi ilke ayette geçen sad kelimesinden almıştır. Peygamber efendimize Mekke döneminde nazil olmuş ve toplam da 88 tane ayetten oluşmuştur. Bu surede Allah’ın birliği, Müslüman olmayanların inkarları ve sapıklıkları sebebiyle azabı hak etmiş oldukları, Hz. Davud, Hz. Süleyman, Hz. Eyyüp, Hz. İbrahim, Hz. İshak, Hz. İsmail, Hz. El-Yesa ve Hz. Zülkifl Peygamberlerin kıssaları, ayrıca Hz. Davud Peygamberin hakemliği ve Hz. Peygamberin temel görevi gibi konular içermiştir.


Sad suresi konusu ve mesajları
madde madde

Kur’ân-ı Kerîm’in 38. sûresi

“Sad” harfiyle başladığı İçin bu adı almış­tır. Buna “Dâvud sûresi” de denir. Mekke devrinde nazil olmuştur. 88 âyettir. Âyet sonlarına ahenk veren fasılaları be, cim, dâl, râ, sâd, ti, kaf, lâm, mim ve nun harfle­ridir. 24. âyetinde tilâvet secdesi vardır.

Bu sûrede, bazı peygamberlerin kıssaları anlatılır, müminler teselli edilip gerekli öğütler verilir, müminlerle kâfirlerin âhiretteki durumları açıklanır, uyanlarda bulunulur, İblis kıssasına da yer verilerek bozgunculara karşı dikkatli olunması gere­ği vurgulanır.

Sûrede söz edilen konular ve bazı so­nuçlar özetle şunlardır:

* inkarcılar gurur ve kibir sebebiyle Hz. Peygamber’i kabul etmemişlerdir. Oysa mülkün sahibi Allah’tır. O, dilediğini pey­gamber yapar. Geçmişte nice inkarcı nesil­ler aynı inadı göstermiş, bu yüzden helak edilmişlerdir. Onların son feryatları da fayda etmemiştir. Nûh, Âd( Firavun, Lût kavimleri ve Eykeliler de peygamberlerini yalanladıkları için aynı sonuca uğramışlar­dır. Azap isteyen inkarcı müşrikler de enin­de sonunda bozguna uğrayıp helak olacak­lardır (âyet: 1-16, 70).

* Hz. Dâvud, ibadete düşkün, güçlü bir hükümdar, derin bilgi sahibi, güzel konuş­ma yeteneği ve etkili bir sesi olan Allah

Elçisidir. Sabah akşam yaptığı teşbihler dağlarda yankılanmış, kuşlar da onun teşbihinin nağmesine katılmışlardır (17-26).

* Sahip olunan güce güvenilmemeli, in­sanlar arasında daima adaletle muamele etmelidir (26).

* Kâinatta hiçbir şey boş yere yaratıl­mamıştır. İnsanlar da böyledir ve herkes yaptığından sorumlu olacaktır. İnanıp iyi işler yapanlarla, bozgunculuk yapanlar elbette bir tutulmayacaktır (27-28).

* Kur’ân, mübarek bir kitaptır, büyük bil haberdir. Peygamber de apaçık bir uyarıcı­dır (29,67-70}.

* Allah Teâlâ, Hz. Süleyman’ı da güçlü bir hükümdar yapmış; rüzgârları ve cinleri onun emrine vermiştir. Fakat o, bunlarla şımarmamış, Allah sevgisini her şeyin üs­tünde tutmuştur (30-40).

* Hz. Eyyûb, çoluk çocuğunu kaybetmiş ve uzun süre hastalık ile imtihan edilmiştir. Fakat o, sabrı sayesinde öncekinden daha geniş nimetlere nail olmuştur. Ayrıca Hz. İbrahim, İshak, Ya’kub, İsmail, Elyesa’ ve Zülkifl de onlar gibi örnek alınacak iyi ve seçkin şahsiyetlerdir. İşte bütün bunlar birer hatırlatmadır. Bunlardan ibret alıp, Allah’a karşı gelmekten sakınan kimseler için nimet dolu cennetler; buna karşılık azgınlara ise azap dolu cehennem vardır, onlar cehennemde birbirlerini suçlarlar ve faydasız bir pişmanlığa sürüklenirler (41-64).

* Allah’tan başka Tanrı yoktur, O bütün kâinatın Rabbidir (65-66).

* Yüce Allah’ın her emri yerine getirilme­lidir. İblis gibi. O’nun buyruklarına karşı gelenler, gururlanıp büyüklük taslayanlar, ilâhî lanete uğrarlar ve ellerindeki nimetleri kaybederler (71-81).

* Şeytan, her fırsatta İnsanı azdırıp yol­dan çıkarmaya çalışır. Şeytana uyup onun izinden gidenler ise cehennemlik olur. Öyleyse ona aldanmamalı, Yüce Allah’a samimi bir kul olmalıdır; böylelerine şeytan hiçbir şey yapamaz (82-85).

* Hz. Peygamber, gerçek bir Allah Elçisi-dir, Allah’ın buyruklarını bildirmiştir. Buna karşılık o, hiçbir çıkar da gözetmemiştir. (Hakkı tebliğ edenler de bu iş karşılığında insanlardan bir menfaat beklememelidir) (86).

* Kur’ân’ı iyi okuyup âyetleri üzerinde düşünmek ve öğüt almak gerekir; çünkü o, âlemlere bir öğüttür ve ondaki bütün bilgi­ler de gerçektir (29,67-68,87-88).

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Sad Suresi, Kuran-ı Kerim’in 38. suresidir ve 88 ayetten oluşur. Surenin adı, surenin başında geçen “Sad” harfiyle başladığı için bu ismi almıştır. “Sad” harfi, Arap alfabesinin bir harfidir ve surenin başında yer aldığı için sureye bu isim verilmiştir.

    Sad Suresi, peygamber Davud’un hayatını ve peygamberlik görevini anlatırken, iman, sabır, şükür gibi konuları ele alır. Surenin başında, Davud’un kıssası anlatılarak peygamberlik görevine nasıl seçildiği anlatılır ve insanların bu olaydan ders çıkarması gerektiği vurgulanır.

    Surenin devamında, Davud’un meşhur hikayesi olan “Davud ve Câlût” olayı anlatılır. Davud’un imanı, sabrı ve Allah’a yönelişi karşısında zafer elde ettiği vurgulanır. Ayrıca, surede insanların imtihanı, dünya hayatının geçici olduğu ve ahiret hayatının gerçek olduğu üzerinde durulur.

    Sad Suresi, iman, sabır, şükür gibi önemli değerleri hatırlatırken peygamber Davud’un hayatını anlatır. Surenin mesajları arasında, peygamberlere iman etme, sabır ve şükür gösterme, zorluklarla karşılaştığımızda Allah’a yönelme gibi temalar yer alır. Davud’un hikayesi, müminlere örneklik teşkil eder ve Allah’ın yardımının imanlı ve sabırlı kişilere olduğunu gösterir.

    Sad Suresi, İslam inancında önemli bir sure olarak kabul edilir. Surenin okunması, insanlara peygamberlere iman etmeyi, imtihanlar karşısında sabretmeyi, Allah’a yönelip O’na şükretmeyi hatırlatır. Ayrıca, Davud’un örnekliği üzerinden dünya hayatının geçiciliği ve ahiret hayatının önemi vurgulanır. Surenin mesajları, imanın gücünü ve Allah’ın yardımını hatırlatarak müminlere moral ve ilham verir.

    En iyi cevap

Cevapla