Şifa vermek, hastalığı iyileştirmek ve şifa istemek anlamındaki “ş-f-y” kökünden gelen şâfî şifa veren demektir.Allah’ın sıfatlarından biri olup Buharî, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud’un rivâyet ettiği bir hadiste geçmiştir (Buharî, Merda, 20, Tıb, 40; Müslim, Selam, 46, 47, 48; Ebû Dâvud, Tıb, 17; Tirmizî, Deavat, 10).
Şâfî, Allah’ın şifa ve deva veren, hastalıkları iyileştiren, manevî sıkıntıları gideren ve ferahlık veren olduğunu ifade eder. Allah’ın bu vasfı Kur’ân’da “yeşfî” fiiliyle ifade edilmiştir: “Hastalandığım zaman bana şifa veren O’dur.” (Şu’arâ, 26/80), “Onlarla (müşriklerle) savaşın ki Allah sizin ellerinizle onlara azap etsin, onları rezil etsin, sizi onlara üstün getirsin ve müminlerin göğüslerini ferahlandırsın (yeşfî).” (Tevbe, 9/14).
Âyetler, Allah’ın maddî ve manevî anlamda şifa veren olduğunu beyan ediyor. Allah kelamı Kur’ân’da şifadır (Yûnus, 10/50; İsrâ, 17/82).
Derdi veren de dermanı veren de Allah’tır. Peygamberimizin; “Allah hiçbir dert vermemiştir ki, şifasını da vermiş olmasın.” (Buharî, Tıb, 1), “Allah her derde bir deva var etmiştir.” (Müslim, Eşribe, 12) hadisleri Allah’ın şâfî olduğunu beyan ettiği gibi şu sözü de bunu ifade eder. Hz. Aişe’nin bildirdiğine göre, Peygamberimiz, bir hasta ziyareti yaptığı veya birisi hastalanıp kendisine getirildiği zaman şöyle dua etmiştir: “(Ey) insanların Rabbi! Bu (kulundan) sıkıntıyı gider ve ona şifa ver. Sen Şâfî’sin (ente’ş-şâfî). Ancak Senin şifan vardır. Öyle şifa ki, hiçbir hastalık bırakmaz.” (Müslim, Eşribe, 12).
İnsan hastalanınca doktora gider, ilaç kullanır, tıbbî tedbirleri alır. Ancak gerçek şifayı veren Allah’tır, diğerleri vasıtadır, sebeptir.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
BENZER KONULAR:
Answers ( 2 )
Şafi kelimesi Rabbimiz (cc)’un sıfatlarından birisidir. Şâfî, Allah’ın şifa ve deva veren, hastalıkları iyileştiren, manevî sıkıntıları gideren ve ferahlık veren olduğunu ifade eder. Allah’ın bu vasfı Kur’ân’da “yeşfî” fiiliyle ifade edilmiştir. İnsan hastalanınca doktora gider, ilaç kullanır, tıbbî tedbirleri alır. Ancak gerçek şifayı veren Allah’tır, diğerleri vasıtadır, sebeptir.
“Şafi”, Arapça kökenli bir terim olup “şefaat eden”, “yardım eden” anlamlarına gelir. İslamî terminolojide “şefaati olan” veya “aracılık eden” anlamında kullanılır.
Dinî bir kavram olarak “şefaati olan” veya “aracılık eden” anlamıyla, genellikle insanların Allah’ın izniyle veya belirli durumlarda kişilerin, Allah’ın hoşnutluğu ile diğer insanların veya kendilerinin bağışlanması, affedilmesi, yardım edilmesi için Allah nezdinde vesile olabilecek kişileri ifade eder.
İslamda, Peygamberler veya salih kişiler, Allah’ın izniyle kıyamet gününde insanların şefaatçisi olabilirler. Bu, Allah’ın hoşnutluğu ile bazı kişilerin duaları, amelleri veya özel bir izniyle diğer insanlar için aracı olabilecekleri anlamına gelir. Şefaatin esası, Allah’ın iradesi ve izni ile gerçekleşir ve sadece O’nun izin verdiği ölçüde geçerlidir.
İslam’da şefaatin özü, Allah’ın sonsuz rahmet ve merhametiyle birlikte, kişilerin kendi sorumluluklarını yerine getirmesi ve Allah’ın rızasını kazanmak için çaba sarf etmeleridir. Şefaatin Allah’ın izniyle gerçekleşeceği inancı, müminler arasında umut kaynağı olmuş ve onlara Allah’ın sonsuz merhametine olan inançlarını pekiştirmiştir.