Paylaş
Şafii Mezhebinin Usulü – Yöntemi
Question
Şafi Mezhebinin Esasları / Kuralları / Yöntemi
Kur’an:
Şaffi mezhebine göre, Kur’an birinci asıldır. Zahirin terk edilmesini gerektiren bir delil ortaya çıkıncaya kadar Kur’ân’ın zahiri ile amel edilir.
Sünnet:
Ahad haber de olsa, sünnet uyulması gereken ikinci esastır. As.had haberde, sıhhat ve senedinin muttasıl olması dışında başka şart aramaz. Şafii er-Risâle adlı eserinde âhâd haberi savunmuş ve muhaddislerin güvenini kazanmıştır. Muhaddisler “Nasını’s-Sünne (Sünnetin Destekleyicisi) ” adını verecek kadar ona güvenmişlerdir. Şafii, Said b. el-Müseyyeb’in rivayet ettikleri dışında mürsel hadisi delil saymamıştır. Said’in mürsellerini kabul etmesinin sebebi ise, onların müsned olduklarını tespit etmiş olmasıdır. Bu hususta da Hanefilere muha-lefet etmiştir.
İcma:
Şafıi, icma-ı müfred haberden öncelikli kabul eder ve “İcma müfred haberden daha önemlidir” derdi.
Kıyas:
Şafıi, Kitap veya sünnette bir aslının bulunması ya da illetinin tespit edilebilir olması şartı ile kıyasla amel etmiştir.
Şafıi diğer fıkıh kaynaklarını kabul etmemiştir. Mesela;
İstihsan:
İstihsanın geçerli bir usul kaidesi olmadığına dair bir eser yazmıştır. O, “İstihsan yapan kimse teşri yapmış olur” demiş ve böylelikle Ebu Hanife’ye muhalefet etmiştir.
Mürsel Maslahatlar:
Bu maslahatlar gereğince amel etmemiştir. Halbuki Mâlikiler bunları dayanak kabul etmektedir.
Medinelilerin Ameli:
Şafıi, el-Ümm adlı eserinde, bu konuda Mâlikilerin görüşlerini reddetmiştir.
Sahabe Sözleri:
İçtihat kaynaklı olma ihtimallerinden dolayı sahâbe sözlerini kabul etmez. Bu sebeple, sahâbe sözlerinin hatalı olması mümkündür. Böylelikle Şaffi sahih ve hasen hadis üzerinde özellikle durmuş ve herhangi bir kimsenin Hz. Peygamber’in karşısında bir delilinin olamayacağı görüşünü kabul etmiştir. Şafirnin “Hadis sahih olduğu takdirde benim mez-hebim odur” dediği nakledilmiştir.
Benzeri konular:
Answer ( 1 )
Şafii mezhebinin usulü, İslam hukukunun temel kaynaklarını ve bu kaynaklar arasındaki ilişkileri belirleyen bir yöntemler bütünüdür. İmam Şafii (r.a.), fıkıh ilminde önemli bir şahsiyet olup, İslam hukukunun temel ilkelerini, akıl ve delillerin nasıl kullanılacağını sistematik bir şekilde ortaya koymuştur. Şafii mezhebinin usulü, genel olarak şu temel prensiplere dayanır:
1. Kur’an
Şafii mezhebinin ilk ve en güçlü kaynağı, Kur’an-ı Kerim’dir. İmam Şafii, hukukî hükümlerin elde edilmesinde Kur’an’ın kesin ve açık emirlerinin esas alınması gerektiğini savunmuştur. Kur’an’ın dilinde geçen her hüküm, Şafii mezhebine göre uygulanabilir.
2. Sünnet
Sünnet, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) sözleri, fiilleri ve onaylarıdır. Şafii mezhebi, sünneti, Kur’an’dan sonra gelen ikinci en güçlü delil olarak kabul eder. Ayrıca, sünnetin geçerli olabilmesi için, sahih bir şekilde rivayet edilmesi gerekmektedir. İmam Şafii, sünnetin anlamını, özellikle hadislerin doğruluğu ile ilgili titiz bir çalışma yapmış ve hadis usulü konusunda da önemli katkılar sunmuştur.
3. İcma
İcma, ümmetin alimlerinin bir konuda görüş birliğine varmasıdır. Şafii mezhebi, İcma’yı da bir delil olarak kabul eder ancak bu görüş birliği, zaman ve yer bakımından müslüman alimlerin benzer bir konuda mutabakata varmalarını gerektirir. Şafii, icma’nın kaynak ve geçerliliği ile ilgili daha dar bir çerçeve çizmiştir.
4. Kıyas
Kıyas, benzer bir durumu yeni bir duruma uygulama anlamına gelir. Şafii mezhebi, kıyasın Kur’an ve sünnette açık bir hüküm bulunmayan meselelerde kullanılmasını uygun görür. Bu, yeni ortaya çıkan durumların hükmünü, benzer bir konuda bulunan hükümle kıyaslayarak çözmeyi içerir.
5. Istihsan
Şafii mezhebi, istihsanı sınırlı bir şekilde kabul eder. Istihsan, bir meseledeki hükmün, İslami esaslara en uygun ve adil çözümü ortaya koyacak şekilde yapılmasıdır. Bu, genellikle kıyas ya da diğer delillerin uygulanmasında ruhsuz, katı bir yaklaşım yerine, maslahat (toplumun yararı) gözetilerek karar verilmesidir. Ancak, Şafii mezhebi istihsana genellikle daha az yer verir.
6. Maslahat (Toplumun Faydasına Olan Hükümler)
Şafii mezhebi, zaman zaman toplumun maslahatına uygun görülen hükümlerin çıkarılmasını da kabul eder. Ancak, bu maslahatın İslam’ın temel ilkeleriyle çelişmemesi gerektiği vurgulanır. Maslahat, kuralların uygulanmasında daha esnek bir yaklaşım sunar.
7. Zaruret İlkesi
İslam hukukunda, zaruret ilkesi de önemlidir. Şafii mezhebi, bu ilkeyi benimser ve normalde haram olan şeylerin zaruret durumunda helal kabul edilebileceğini kabul eder. Örneğin, hayati bir tehdit altında olan birinin, açlık nedeniyle haram bir şeyi yemesi gibi.
8. Hikmet ve Akıl
Şafii mezhebi, akıl yürütmeyi ve hikmetli düşünmeyi de önemser. Fıkıh meselelerinde, akıl ve hikmetli çözüm önerilerine önem verilmiş, ancak bu her zaman İslam’ın vahyi ve sünneti ile örtüşmelidir.
Sonuç:
İmam Şafii’nin oluşturduğu fıkıh usulü, İslam hukukunu sistematik bir şekilde ele alarak, temel kaynakları (Kur’an, Sünnet, İcma, Kıyas) mantıklı bir sıralama içinde kullanmayı öngörür. Bu metodoloji, İslam toplumlarının farklı coğrafyalarda karşılaştıkları meseleler karşısında adaletli ve sürdürülebilir çözümler sunar.