Sahabelerde evlilik

Question

Sahabelerin evlilikleri

Selamün aleyküm hocam merak ettiğim bir konu var birkaç konu bir kadın iki evlilik yaparsa kiminle birlikte olacak cennette bununla ilgili üç hadis okudum sahih hadislere göre son eşi olacak ilk eşini ne kadar sevse de ahirette son eşini daha çok sevecekmiş evet başka rivayetlerde var ama onlar zayıf ve kaynağı yok halbuki bir işe bakarken sahih olana bakmak daha doğru.
Şimdi aklıma gelen şu o zaman ki sahabeler savaşa gidiyordu savaşa giderken arkalarında eşlerini bırakıyorlar eğer şehit olurlarsa biliyorki eşleri başkaları ile evlenecek hatta belki en yakın kardeşi gibi gördüğü kişiler açıkçası ben böyle bir durumda olsam tabi ki Allah emrettiği için giderdim savaşa ama aklım bu olayda kalırdı kabul edemezdim ölmek istemezdim eşimin başkası ile evleneceğini bile bile ölmek ağır gelirdi bana hatta benim bildiğim kadarıyla sahabelerden kadın olanlar genelde bekar kalmamış.o zaman ki sahabeler şehit olmak için can atıyor tabi ki Allah rızası için ama insan eşini kıskançlık duyuyor ben dayanamazdım.
İkinci sorum Hz Abdurrahman in avf Medine hicret ettikten sonra peygamber efendimiz sav onu biriyle kardeş ilan etmiş o kardeş ilan ettiği kişi herşeyini yarıya paylaştırmış hatta o kadar ki ona demiş ki iki tane eşim bak beğen onlardan birini üç talak ile boşayayım sen onunla evlen demiş Abdurrahman ibn avf kabul etmemiş ama o sahabe bunu nasıl demiş ben böyle birşey demeyi bırakın karşısı böyle bir teklif yapsa katil olurum yani sahabeler hakkında kötü şeyler düşünmek istemem ama insan nasıl bunu der üstelik sahabeler çok ahlaklı insanlar
Üçüncü sorum bir kurtubi ahzab 50. Ayeti tefsir ederken şunu demiştir bir kadın peygamber efendimizin hoşuna gitmişse kocası onu bosayıp peygamber efendimize vermelidir diye yani açıkçası peygamber efendimizin sav böyle isteyeceğini düşünmüyorum ama ben eşimi veremem peygamber efendimiz sav çok sevsemde canımı verebilirim eşim noktasında seni bosuyorum git peygamber efendimiz ile evlen diyemem bu sözü nasıl anlamamız gerek ben mi abartıyorum acaba yani kimsenin bana bunu demesini istemem kabul edemem yani ?
Dördüncüsü ben annemi Çok seviyorum babam vefat etse annemin başka bir adamla evlenmesini istemem ne kadar iyi olursa olsun bilmiyorum kabul edemiyorum acaba bende mi sıkıntı var o zaman ki sahabeler nasıl kabul etmiş hayırlı günler dilerim selam ve dua ile

CEVAP:

Ve aleykümüsselam ve rahmetullahi ve berekatühü. Sorularınız önemli ve insani duygularla bağlantılı derin meseleler içeriyor. İzin verirseniz her bir sorunuza sırayla cevap vermeye çalışayım.


1. Kadının Cennette Hangi Eşiyle Olacağı Meselesi

Evet, bu konuda sahih hadislerde geçen temel bilgi şudur: Bir kadın dünya hayatında birden fazla evlilik yapmışsa ve her iki eşi de cennete girmişse, kadın son eşine verilir. Bu hüküm Hz. Peygamber’in (sav) şu hadisine dayanır:

“Kadın dünyada kiminle evlenmişse, cennette son eşiyle birlikte olur. Çünkü kadın son eşine Allah katında eş kılınmıştır.” (Taberânî, “Mu‘cemü’l-Evsat”)

Bu konuda sahabelerin yaklaşımı Allah’ın emir ve hükmüne teslim olmaktır. Dünya hayatındaki sevgi ve kıskançlık duygularının ahirette Allah’ın düzenine uygun şekilde değişeceğini unutmamak gerekir. Çünkü cennetteki hâl, dünyadaki hâlden çok farklıdır. Cennette kıskançlık, hüzün, haset gibi insani zaaflar bulunmaz. Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“Biz onların göğüslerindeki kini çıkarıp atmışızdır. Onlar kardeşler olarak tahtlar üzerinde karşılıklı otururlar.” (Hicr, 15:47)

Bu bağlamda, sahabeler de dünya hayatında Allah rızasını her şeyden üstün tutarak yaşamışlardır.


2. Sahabe’nin Eşini Abdurrahman b. Avf’a Önerme Meselesi

Hz. Abdurrahman b. Avf’ın Medine’deki kardeşlik bağlamında, Ensar’dan bir sahabe tarafından böyle bir teklifte bulunulması, o dönemin toplum yapısını anlamakla daha iyi kavranabilir. Teklifteki amaç, tamamen Allah için fedakârlık yapma niyetidir ve kesinlikle eşya veya eş olarak bir “mal” anlayışı değildir. Ancak bu teklif kabul edilmemiştir. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar şunlardır:

Eşler Arasındaki Sevgi ve Fedakârlık: Ensar, muhacir kardeşlerine malını, mülkünü, hatta sevdiği her şeyi paylaşacak kadar cömert bir tutum sergilemiştir. Bu, tamamen Allah’ın rızasını kazanma niyetiyle yapılmıştır.

Hz. Abdurrahman’ın Tavrı: O dönemde hiçbir sahabe, kendisine yapılmış bir fedakârlık teklifini kötüye yormamıştır. Bu davranışlar tamamen iyi niyetle yapılmış, ancak reddedilmiştir. Hz. Abdurrahman b. Avf bu teklifi kabul etmemiş, bunun yerine kendi emeğiyle geçinmeyi tercih etmiştir.


3. Peygamber Efendimizin Bir Kadını İstemesi Meselesi

Ahzab Suresi 50. ayeti, Peygamber Efendimiz (sav) için özel hükümler içermektedir. Kur’an’da Peygamberimiz (sav) için bazı hususi ruhsatların olduğunu görüyoruz. Bunun hikmeti, onun Allah’tan aldığı vahyi daha iyi tebliğ edebilmesi ve toplumun örf ve adetlerini dönüştürmek için bazı evlilikler yapmasının gerekmesidir.

Bu konuda Kurtubî’nin tefsiri bağlamında anladığımız şudur: Bir kadının Peygamberimize uygun görülebilmesi, onun dünya hayatındaki özel konumunu vurgular. Ancak Efendimiz (sav) asla bir kadının boşanmasını talep etmemiş, bu yönde bir istekte bulunmamıştır. Kurtubî’nin bu yorumu, ayetin bağlamını ve toplumsal yapıyı vurgulamak için yapılmış olabilir. Ancak bu, bireyin kendi eşini sevgi ve kıskançlıkla sahiplenmesini yanlış kılmaz. Peygamber Efendimiz (sav), insanların bu tür duygularını anlamış ve saygı göstermiştir.


4. Anne veya Yakınların Yeniden Evlilik Meselesi

Sahabeler ve o dönemin insanları, hayata ve ölüme bizden farklı bir perspektiften bakıyorlardı. Onlar için evlilik, bireysel mutluluk kadar toplumsal bir gereklilikti. Özellikle dul kalan kadınların yalnız kalmaması, korunması ve toplumda bir yere sahip olması çok önemliydi. Bu yüzden bir sahabenin annesi veya yakınları evlendiğinde, bu durumu anlayışla karşılarlardı.

Sizin annenizle ilgili duygularınız ise oldukça insani ve normaldir. İnsanlar annelerini paylaşmak istemezler; bu, sevgi ve bağlılıktan doğan bir histir. Ancak şunu unutmayalım ki İslam, anne-babaların da kendileri için en uygun ve hayırlı olanı yapmasına izin verir. Bu durumu sabırla ve anlayışla karşılamak Allah katında büyük bir ecir kazandırabilir.


Sonuç ve Tavsiyeler

Sorularınız, sahabelerin hayatlarına ve İslam’ın toplum yapısına dair çok önemli noktaları ele alıyor. Unutmayalım ki sahabeler, her şeyden önce Allah’ın rızasını gözeterek yaşamışlardır. Bizlerin bu gibi durumlarda duygusal reaksiyonlar vermesi insanidir, ancak sahabelerin Allah’a olan teslimiyeti ve ahiret bilinci, kıskançlık gibi duygularını aşmalarına yardımcı olmuştur.

Eğer zihninizde hala soru işaretleri varsa, konu üzerine daha fazla sahih kaynak araştırması yapabilir veya güvenilir bir âlimle istişare edebilirsiniz. Selam ve dua ile…

BENZER KONULAR:

Answer ( 1 )

    1
    2025-02-07T15:01:54+03:00

    Sahabe dönemi, İslam’ın ilk yıllarına dair önemli bir dönemdir ve sahabelerin evlilikleri de o dönemin sosyal yapısı ve İslam’ın getirdiği yenilikleri anlamak açısından oldukça önemlidir. Sahabe, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) arkadaşları ve ona inanıp İslam’ı kabul eden kimseler olarak, evliliklerinde de İslam’ın öğretilerini esas almışlardır.

    Sahabelerin evlilikleri, genellikle şu temel özellikleri taşır:

    Sadakat ve Ahlak: Sahabeler, evliliklerinde sadakate büyük önem vermişlerdir. Evlenirken, eşlerinin dini inançları, ahlaki değerleri ve Peygamber Efendimiz’in öğretilerine uygunluklarına dikkat ederlerdi.

    Evliliğin Sosyal Rolü: İslam, evliliği sadece fiziksel bir birleşme değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak görür. Sahabeler, aileyi toplumun temel taşı olarak kabul etmişlerdir. Bu nedenle, eşler arasında karşılıklı haklar ve sorumluluklar dikkate alınırdı.

    Kadına Saygı: İslam, kadına onurlu bir yer vermiştir. Sahabe kadınları da, İslam’a göre evliliklerini şekillendirerek hem eşlerine destek olmuş, hem de toplumda saygı görmüşlerdir. Kadın sahabeler, İslam’ın ilk öğretilerini öğrenip yayarken, evliliklerinde de bu öğretiden beslenmişlerdir.

    Evlilikte Adalet: İslam, eşler arasında adaletli olmayı ve eşlerin haklarını gözetmeyi öğütler. Sahabeler, birden fazla evliliği olanlar da olsa, her eşine eşit davranmaya çalışırlardı.

    Erken Yaşta Evlilik: O dönemde evlilik yaşı, günümüzdeki standartlardan farklıydı. Genç yaşta evlenmek, o dönemde yaygın bir durumdu. Örneğin, Hazreti Aişe’nin (r.a.) Peygamber Efendimiz ile evliliği, bu dönemdeki evlilik yaşlarının örneklerinden biridir.

    Evlilikte Fedakarlık: Sahabeler, evliliklerinde fedakarlık yapmayı ve aileleri için en iyisini sağlamayı önemserlerdi. Eşler birbirlerine maddi ve manevi destek olurlar, zorluklar karşısında sabırlı ve dirayetli olurlardı.

    Genel olarak sahabeler, İslam’ın getirdiği ölçülerle hayatlarını düzenlemiş ve evliliklerinde de bu öğretileri tatbik etmişlerdir. Evliliklerini sadece dünya hayatını değil, ahiretlerini de gözeterek kurmuşlardır.

    En iyi cevap

Cevapla