Paylaş
Sahabi kavli ne demek
Question
Sahabi kavli
Sahabi ile söz, görüş, inanç anlamına gelen kavl kelimelerinden oluşan bu tamlama (kavla’s-sahabi قول الصحابي( “sahabenin görüşü/sözü demektir. Aynı anlamda mezhebü’s-sahabi tabiri de kullanılır.
Terim olarak sahabinin fıkhi konularla ilgili görüşüdür.
Fıkıh usulünde genel kabul gören tanıma göre sahabi, iman etmiş olarak örfen arkadaş sayılabilecek ölçüde Hz. Peygamber’le birlikte bulunmuş kimseyi ifade eder. Görüşlerinin hüccet olup olmadığı tartışılan sahâbiler ise daha çok fıkıh ve içtihat konusunda tanınmış olanlardır. Usulcüler, bazen Hz. Peygamber’den duyulmuş olma ihtimali bulunsa da “sahabi sözünün daha çok onların şahsı görüşünden ibaret olduğunu söylemişlerdir. İster devlet başkanı ister hakim veya müftü olsun, bir sahâbînin içtihadının diğer müçtehit sahâbiler için hüccet olmadığında görüş birliği mevcut olup sahabi sözünün hüccet olup olmaması sonraki nesillerin müçtehitleri bakımından söz konusu edilen bir meseledir.
Sahabi kavli, İslam hukukunda sahabelerin (Peygamber Efendimiz’in arkadaşları) bir konu hakkındaki görüş veya uygulamalarını ifade eder. Sahabelerin sözleri, sünnete yakın bir kaynak olarak değerlendirilir ve İslam hukuku açısından delil niteliği taşıyabilir. Ancak bu delilin gücü, sahabenin görüşünün Kur’an, sünnet veya icmaya aykırı olmamasına bağlıdır. Eğer sahabi kavline muhalif başka bir delil yoksa, birçok mezhepte bu görüş bir hüküm kaynağı olarak kabul edilir.
Sonraki nesiller açısından sahabi sözleri dört grupta değerlendirilmiştir.
1. Sahabenin bir konuda ittifak etmesi. Bu ittifak teknik anlamda icmaya karşılık geldiğinden hüccet olduğunda tartışma yoktur; ancak bu durumda hüccet sahâbi görüşü değil icmâdır (bk. icma).
2. Sahabenin bir konuda ihtilafa düşmüş olması. Bu durumda onlardan birinin görüşüne uymanın vacip olduğu söylenemez; çünkü bir sahabinin görüşüne uyulduğunda diğerine muhalefet edilmiş olur. Ancak bu da o konuya ilişkin görüşlerin hepsinin terkedileceği anlamına gelmez. Yaygın kabul gören görüşe göre ihtilaf etmeleri halinde sahabe görüşlerinin dışına çıkılmaması vâciptir. Bu durumda görüşlerden birini tercih etmek için bir gerekçeye gerek olmadığını öne sürenler varsa da genel yaklaşıma göre tıpkı iki delilin çatışması durumunda (teûruz) olduğu gibi bir gerekçeye dayanarak tercihte bulunulması icap eder (bk, teáruz, tercih).
3. Bir sahabi görüşünün diğer sahabilerin muhalefetiyle karşılaşmaksızın onlar arasında yaygınlık kazanması. Bu durumda icmayı kavli ve sükûti diye ayıranlara göre süküti icma söz konusu olup bunun hüccet sayılıp sayılmayacağı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
4. Bir sahabi kavlinin, sahabe arasında muhalefet ya da muvafakat gördüğüne dair bir iz taşımaksızın sonraki dönemlerde nakledilip yaygınlık kazanması. Esasen sahabi kavlinin hüccet olup olmadığı tartışması bu son durumla ilgilidir.
Sahabi görüşünün delil sayılıp sayılmayacağı konusunda üç ana yaklaşım ortaya çıkmış olup bunun hüccet olduğunu kabul edenler, kıyasa uygun ve aykırı bulunması arasında fark gözetmeyerek her durumda sahabi sözünün hüccet olacağını öne sürmüşlerdir. İmam Malik, eski görüşünde Şafii, bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel, Ishak b. Rähûye gibi müçtehit imamlarla Ebû Saîd elBerdai, Cessas, Serahsi ve Pezdevi’nin dahil olduğu Hanefi usulcülerinin büyük çoğunluğu ve Mu’tezile’den Ebû Ali elCübbai bu görüştedir. Yeni görüşünde Şafii, bir rivayete göre Ahmed b. Hanbel, Hanbeli usulcülerinden Ebü’l-Vefa İbn Akil ile Mu’tezile ve Eş’ariler’in çoğunluğu sahabi sözünün hüccet olmadığı kanaatindedir. Ebü’l-Hüseyin el-Basri, Gazzāli, Ibnu’l-Hacib ve Seyfeddin elAmidi’nin tercihi de bu yöndedir.
Hanefi fakih Kerhi, geç dönem Şafii usulcülerinden Tâceddin es-Sübki ve daha birçok usulcü sahabı sözünün sadece rey ve içtihat yoluyla bilinemeyecek konularda hüccet olduğu kanaatindedir.
DİNİ SİTELER
Makale, sahâbîlerin (Hz. Peygamber’in sahabeleri) fıkhî konularla ilgili görüşlerinin (sahâbî kavli) İslam hukukundaki yerini ele almaktadır. Sahâbîlerin görüşlerinin bağlayıcılığı konusunda tarih boyunca farklı yaklaşımlar geliştirilmiştir. Bu yaklaşımlar, sahâbîlerin görüşlerinin peygamberden duyulmuş bir bilgiye dayanıp dayanmadığı veya sadece kendi şahsî içtihatları olup olmadığı gibi sorular etrafında şekillenmiştir.
Sahâbîlerin görüşleri genel olarak dört farklı durumda incelenebilir:
- Sahâbîlerin bir konuda ittifak etmesi (icmâ): Eğer sahâbîler bir konuda ittifak etmişse, bu durum İslam hukukunda “icmâ” olarak kabul edilir ve bağlayıcıdır.
- Sahâbîlerin bir konuda ihtilaf etmesi: Sahâbîlerin bir konuda farklı görüşler bildirmesi durumunda, bu görüşlerin hepsine uymanın zorunlu olmadığı, ancak ihtilaf edilen konular dışında kalmanın tercih edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
- Bir sahâbî görüşünün diğer sahâbîlerin muhalefeti olmaksızın yaygınlık kazanması: Bu durumda görüş “sükûtî icmâ” olarak adlandırılır. Bunun bağlayıcılığı konusunda farklı görüşler vardır; bazı mezhepler bunu kabul ederken, bazıları reddeder.
- Bir sahâbî görüşünün sahâbîler arasında muhalefet veya muvafakat olmaksızın sonraki dönemlere nakledilmesi: Bu durumda sahâbî kavlinin bağlayıcılığı konusunda tartışmalar vardır.
Genel olarak sahâbî kavlinin bağlayıcılığı (hüccet olup olmadığı) konusu İslam hukukunda tartışmalıdır. Farklı hukuk ekolleri (Hanefî, Şâfiî, Mâlikî, Hanbelî) sahâbî kavline farklı derecelerde değer verir. Bazı mezhepler sahâbîlerin görüşlerinin kıyasa (analojik çıkarım) tercih edilmesi gerektiğini savunurken, diğerleri bu görüşlerin kıyasa karşı bir üstünlük taşımadığını öne sürmektedir.
Hanefîler genellikle sahâbî kavline kıyasla bilinemeyecek konularda üstünlük tanırken, sahâbîlerin kıyasa aykırı görüşlerinin Hz. Peygamber’den duyulmuş olabileceğini kabul eder. Mâlikîler ise sahâbîlerin görüşlerini, özellikle Medine’deki uygulamalara dayanarak kabul eder ve bağlayıcı bulurlar. Şâfiîler, sahâbî kavlinin hüccet olmadığını, ancak belirli durumlarda kıyasa destek olabileceğini belirtirler. Hanbelîler ise sahâbî kavli konusunda farklı rivayetlere sahiptir ve bu konuda tutumları değişkendir.
Sahâbî kavlinin değeri konusunda mezhep imamlarının değişken tutum sergilemesi, bu hususta birçok farklı görüşün ortaya çıkmasına yol açmıştır. Genel olarak, sahâbî kavli konusunda üç ana yaklaşım vardır:
- Sahâbî sözü hüccettir: Bu görüşe göre, sahâbî kavli her durumda bağlayıcıdır ve kıyasa tercih edilmelidir.
- Sahâbî sözü hüccet değildir: Bu görüşe göre, sahâbî kavli kıyasa üstün değildir ve bağlayıcı kabul edilmez.
- Sahâbî sözü sadece re’y ve içtihat yoluyla bilinemeyecek konularda hüccettir: Bu görüş, sahâbîlerin kıyas yapılamayan konularda peygamberden duydukları bilgiyi aktardıklarını varsayar.
Ayrıca, müctehidlerin sahâbî kavlini taklit edip edemeyeceği konusu da tartışılmıştır. Çoğu âlim, müctehidlerin sahâbîlerin görüşlerini taklit edemeyeceğini, ancak sıradan insanların bu görüşlere uymalarının mümkün olduğunu belirtmiştir.
Sonuç olarak, sahâbî kavlinin İslam hukukundaki yeri, mezheplerin yaklaşımına göre değişiklik göstermektedir. Bu durum, İslam hukukundaki içtihat farklılıklarının önemli bir boyutunu oluşturur.
BENZER KONULAR:
- Kavli Sünnet ne demek? Kısaca
- İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin Hayatı
- İslam inanç (İman) esasları nelerdir? maddeler halinde
- Cuma günü bir saat vardır ki Kul Rabbinden ne isterse Allah mutlaka ona o isteğini verir hadisi
- Dini Açıdan Nasihat Etmenin Önemi Nedir?
- Tümünü görüntüle.
- sahabiler ile ilgili akrostiş şiirler
- Medine’de İslam’ın yayılmasında etkin rol oynayan sahabiler kimlerdir
- En alim sahabi kimdir?
- Çocuk sahabilerden Abdullah bin Abbas hakkında araştırma yapıp elde ettiğiniz verileri sınıfta paylaşınız.
- Örnek şahsiyetleriyle ön plana çıkan genç sahabilerden hangilerini biliyorsunuz?
- Tümünü görüntüle.
- sahabenin Sünnet Karşısındaki Titizliği
- Taziye ile ilgili sahabe ve Alimlerin sözleri
- Oruç ile ilgili sahabelerin ve Alimlerin sözleri
- İhlas ile ilgili sahabe ve Alimlerin sözleri
- Ashabı bedirin, bedir savaşına katılan sahabelerin isim listesi ve bunu okumanın fazileti
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Sahabi kavli, İslam hukukunda ve hadis ilminde, sahabelerin (Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ashabı) dini bir meselede söyledikleri sözler, yaptıkları yorumlar veya verdikleri fetvaları ifade eder. Sahabeler, Kur’an ve sünnete doğrudan şahit olmuş, Peygamberimiz’in rehberliğinde İslam’ı öğrenmiş kimseler oldukları için onların görüşleri, İslam hukukunda önemli bir kaynaktır.
Sahabi Kavlinin Önemi
Sahabi Kavli Türleri
Sahabi Kavli Delil Olabilir mi?
Örnekler
Sonuç
Sahabi kavli, İslam hukukunda ve dini meselelerde önemli bir yer tutar. Ancak Kur’an ve sünnete aykırı olmadığından emin olmak şartıyla delil olarak kullanılır. Bu, İslam’ı anlamada sahabenin örnek alınması gereken konumunu gösterir.