Paylaş
Şahitlik yapmamak günah mı
Question
İhmal Sonucu Ölen İnsanlara Şahitlik Yapmamak
Hayırlı günler. Kapatılmayan bir çukura bir araç düşerek iki kişi hayatını kaybetti. Babamda bu ihmale(çukurun kapatılmamasına) şahit ama ben şahitlik yapmam başkasıda biliyor o yapsın diyor. Bende onlar yapmazsa sen yaparmısın yapmam diyor. Vebali nedir. Şimdiden teşekkür ederim.
BENZER KONULAR:
- Dini Nikahta Şahitlik
- islâm’da şahitlik şartları
- Yemin etmek ve Yalancı şahitlik
- Hanefi Mezhebine Göre Şahitlikten Dönme
- Hanefi Mezhebine Göre Şahitlik
Şahitlik yapmak zorunlu mudur, farzı kifaye mi
Şahitlikten Kaçınmak Yalan Şahitlik Gibidir, Yalan Şahitlik İse Şirke Denk Bir Rezalettir!
Şahitlikle ilgili olarak zamanımızın en büyük yarayan kanalarından biri, şahitlikten kaçınmaktır. Pek çok kimsenin, Allah’ın, adaletin temeli kıldığı “şahitlik”ten kaçındığını, daha aymaz olanların ise yalan şahitlik yaparak insanların hukukuna tecavüz edilmesine vesile olduğunu, kıyamet alameti olarak günümüz dünyasında sıkça görmekte veya işitmekteyiz. Bazı insanlarımız da yaptığı şahitlikten dolayı kâh burun kıvırmakta, kâh da bin naz ve bin piyaz istemektedir…
Günümüzde, herhangi bir olayla ilgili davada, “lütfen tanık olur musun?“ diye yalvaracak kadar şahit bulmak zorlaşmıştır. Bunun karşılığında alınan cevap ise çoğu kere maalesef, “aman beni bu işe karıştırma!” şeklindeki bir kaçış ifadesidir. Bir hakkın ortaya çıkarılması veya bir haksızlığın önlenmesi yolunda başka bir delilin bulunmadığı zamanlarda dahi tanık gösterdiğiniz şahsın, hacı da olsa hoca da olsa, “bana sormadan beni niye şahit gösterdin” diye size çıkıştığına veya bu şahsın size surat asarak 40 yıllık dostluğunuzu bitirdiğine de şahit olabilirsiniz. Hatta bazen bir şahsın, hukuki bir mazereti olmadığı halde doğrudan, “lütfen beni şahit yazma” dediğini de işitebilirsiniz… Akif merhumun, “Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile…” dizesi, tam da bu halimizi anlatmakta galiba! Halbuki hadisi şerifte, ihtiyaç olan yerde “istenmeden şahitlik görevini ifa eden veya olaya şahit olduğunu haber veren” kimse, insanların ve şahitlerin en hayırlısı olarak nitelenmektedir.[35] Hakkın zayi olacağı yerde bugün şahitlikten kaçınan kimse, yarın da kendisinin muhtaç olduğu bir durumda şahit bulamayacaktır. “Sünnetullah” böyle tecelli eder. Nitekim hadis-i şerifte söyle buyurulur:
“Bir kimse, saygınlığı çiğnenen veya ırzı zarar gören durumdaki bir Müslümanı yalnız/yardımsız bırakırsa, Allah’ın yardımını istediği/muhtaç olduğu bir yerde Allah da onu yalnız bırakır. Bir kimse de ırzı zarar gören veya saygınlığı çiğnenen durumdaki bir Müslümana yardım ederse, Allah’ın yardımını istediği/muhtaç olduğu bir yerde Allah da ona yardım eder.”
Kur’an-ı Kerim’deki pek çok ayeti kerime, şahitliği ifa etmenin önemine işaret etmektedir. Bunlardan bazılarının meali şöyledir:
“Şahitler, (şahitlik için) çağrıldıklarında (şahitlikten) kaçınmasınlar….”
“Şahitliği gizlemeyin, kim şahitliği gizlerse, şüphesiz onun kalbi günahkardır”
“Kendinizin, ana-babanızın veya yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitliği ifa edin…” buyurulur.
“…Allah katında, şahitliği gizleyenden daha zalim kimdir. Allah yaptıklarınızdan gâfil değildir.”
Şahitlik konusundaki en büyük ahlaki erozyon ise seküler ve cahil toplumda gün geçtikte artan “yalan şahitlik”tir. Özellikle hadisi şeriflere göre, şahitlikten kaçınma veya yalan şahitlik, tam da nifakla imanın ayrıldığı noktadır. Nitekim ilgili hadislerde şahitlikten kaçınmak, yalan şahitlik gibi nitelenirken, yalan şahitlik de Allah’ı şirk koşmaya denk tutulmaktadır.[42] Bu bakımdan Kur’an-ı Kerim’de şahitliği dosdoğru ifâ etmek, “vasat/adil/orta yolu tutan ümmet” olarak adlandırılan müminlerin en önemli özelliği olarak zikredilmiştir.
Buhari’de, Müslim’de ve pek çok muteber kaynakta rivayet edilen hadis-i şerifte ise yalan şahitlik, Allah’a şirk koşmak ve ana babaya ısyan/eziyetle birlikte, “büyük günahların en büyükleri” olarak nitelenmiştir. Bir başka hadisi şerifte yalan şahitlik, “yerin dibine batırılma, gökten taş yağması ve insanın siretinin/iç dünyasının bozularak domuza çevrilmesine (mesh), yani, kişiyi kötü amellere sevk eden kötü ruhlu insanlar haline getiren sebepler” arasında sayılmıştır.
İslam Hukukunda yalancı şahitliğin önlenmesi yolunda zecri tedbirler alınmıştır. Bu bağlamda, yalancı şahitlik yapan kimsenin, yargı görevlileri maiyetinde suçlunun çarşıda dolaştırılarak verilen yalancı şahitlik kararının halka duyurulması ve teşhir edilmesi, ıstırap verecek şekilde dayak atılması ve hapsedilmesi gibi tecziye yöntemleri bunlardandır.
Türk Ceza kanunun 272. maddesinde de yalan yere tanıklık, Adliyeye Karşı Suçlar kapsamında ele alınmış ve suçun ağırlığına ve mağdurun uğradığı zarara göre cezalar öngörülmüştür. Bu bağlamda 4 aydan başlayan hapis cezasının, yerine göre 4 yıla kadar hapis cezasına yükseldiğini görmekteyiz. Bazı hallerde bu ceza da yarı oranında artırılmıştır. Son fıkrada anlatılan durum için ise 7 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. 272. maddede yer alan fıkralarda ayrıca, yalan tanıklığa bağlı olarak mahkum olan mağdura verilen cezanın ağırlığı nispetinde, yalan şahidin cezasının da artırıldığı görülmektedir. Örneğin 6. fıkrada, yalan tanıklığa dayalı olarak mağdurun müebbet hapis cezasına mahkum edilmesi durumunda, yalan tanıklığı ortaya çıkan kişiye 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür. 7. fıkrada ise, mağdurun bu cezayı çekmesine başlaması halinde yalancı tanığa verilecek ceza, 6. fıkrada belirtilen cezanın yarısı oranında artırılmıştır.
Müslüman, bütün günahlarla birlikte yalan şahitlik, iftira ve başkasının hakkına tecavüz gibi kul hakkını içeren suç ve günahların asıl cezasının ahirette verileceğini, henüz dünyada iken tövbe edip hak sahipleriyle helalleşmedikçe bu cezadan kurtuluşun olmadığını, asla aklından çıkarmamalı ve buna göre müslümanca erdemli bir hayat sürdürmelidir. Cenab-ı Hakk bizleri her türlü günahtan, haksızlıktan ve ahlaksızlıktan muhafaza eylesin!
Dr. Ahmet Gelişgen
Answers ( 1 )
Yalanci şahitlik yapmanın vebali çoktur yalancı şahitlik yapmayın ama şöyleki doğru olanı ve çukurun açık olup düştüğü doğru olan şeyleri anlatsaniz daha iyi olur zaten bu konu araştırır ama bilip te sahitlik yapmaz iseniz vefat eden kişi ve ailesinde hakkınız kala bilir çünkü bildiklerinizi saklamak iyi olmuyacaktir
Bir olay karşısında kıl hakkı veya mağduriyet gibi durumlarda kişinin şahitlik yapması gerekmektedir. Şahitlikten kaçınmak İslami bir durum değildir. Eğer ortada bir mağduriyet var ise Müslüman’ın doğruları söyleyip şahitlik yapması gerekmektedir.