Paylaş
Seferilikte oruç tutulur mu
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
YOLCULUĞA (Sefere) ÇIKAN KİŞİYE VERİLEN ORUÇ TUTMAMA RUHSATI
وعن جابر بن عبد ال له رضي ال له عنهما: أن رسول ال له صلى ال له عليه وسلم خرج عام الفتح إلى مكة في رمضان فصام حتى بلغ كراع الغميم، فصام الناش، ثم دعا بقدح من ماء فرقه ځثي نظر الثاش إليه فشرب، فقيل له بغد ذلك: إن بغض النابس قذ ضام، فقال: »أوليك العضاة، أولئك الغضاة «
655- Cabir b. Abdullah radıyallahu anh şöyle anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem fetih senesinde (hicretin sekizinci yılı) rama zan ayında Mekke’ye doğru yola çıktı ve Kürâu’l-Gamim denilen va diye gelinceye kadar oruç tuttu. İnsanlar da oruç tuttular. Sonra bir bardak su istedi ve insanların görebileceği şekilde onu kaldırarak içti. Bundan sonra ona şöyle denildi: ‘Bazı insanlar oruç tutuyorlar.’ Şöyle buyurdu: Onlar asilerdir, onlar asilerdir!”
وفي لفظ: «فقيل له إن الناس قد شق عليهم الصيام، وإنما ينظزون فيما فعلت، فدعا بقدح من ماء بعد العضر شرب.» رواه مسلم
Bir başka lafızda şöyle zikredilmiştir: “Ona denildi ki, oruç tutmak insanlara ağır geldi. Onlar senin ne yapacağını bekliyorlar. Bunun üze rine ikindiden sonra bir bardak su istedi ve içti. “63
وعن حمزة بن عمرو الأسلمي رضي الله عنه أنه قال: يا رسول الله، أجد بي قوة على الصيام في الشقر، فهل علي جناح؟ قال رسول الله صلى الله عليه رخصة من الله، فمن أخذ بها ، ومن أحب أن يوم فلا ((هي
جناح عليه.» رواه مسلم.
656- Hamza b. Amr el-Eslemî radıyallahu anh şöyle anlatıyor: “Dedim ki ey Allah’ın elçisi, ben yolculukta oruç tutmak için kendimde bir kuvvet hissediyorum, oruç tutmamda bir günah var mı? Bunun üze rine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Bu, Allah’ın verdiği bir ruhsattır. Onu uygulayan iyi yapmış olur. Oruç tutmak iste yene ise günah yoktur.”64
وأضله في المتفق عليه من حديث عائشة أن حمزة بن عفرو الأشلمي سأل رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، إني رجل أسود الشوم، أفأصوم في الشفر؟ «قال: ضم إن شنت، وأفطر إن شئت.»
657- Hadisin ittifakla kabul edilen ve Hz. Aişe radıyallahu anhánın hadisinden nakledilen aslı şöyledir: “Hamza b. Amr el-Eslemi gelin Resûlullah sallallahu aleyhi ve selleme şöyle sordu: ‘Ey Allah’ın elçisi, ben sürekli oruç tutan bir adamım, yolculukta oruç tutabilir miyim? Şöyle buyurdu: Dilersen tut, dilersen tutma. “65
Hadislerden Çıkarılan Hükümler:
1- Her iki hadis de yolcunun ramazan ayında oruç tutmamasının meş ru olduğunu ve sıkıntı duymayacak şekilde oruç tutmaya gücü yetiyorsa oruç tutmasının caiz olduğunu gösteriyor. Sahabe, tâbiîn ve onlardan son ra gelen bütün alimler ve dört mezhep imamları bunu kabul etmişlerdir. Yani, yolculuğa çıkan kişinin oruç tutması ve tutmaması caizdir.
Zahiriler den bir kısmına göre yolculukta farz oruç tutmak geçerli ol maz. Aksine, yolculukta ramazan orucu tutan kişinin yolculuktan dönünce tuttuğu oruçları kaza etmesi gerekir. İbni Hazm Muhallâ’da şöyle söylüyor: “Ramazan ayında täat veya masiyet amacıyla veya bu amaçları taşımak sızın herhangi bir yolculuğa çıkan kişinin oturduğu beldeden bir mil dışan çıktıktan sonra orucunu bozması gerekir. Daha öncesinde değil, bir mili geçtikten sonra tuttuğu oruç geçersiz olur. Tutmadığı oruçları diğer gün lerde kaza eder. Bu kimsenin nafile oruç tutması veya geçmiş bir ramazan borcunu kaza etmesi caizdir. Eğer adadığı bir oruç ramazana denk gelirse adak orucu olarak tutabilir. *66
İbni Hazm burada Câbir hadisini delil gösterip istidlali nasıl yaptığı ni şöyle anlatmıştır: “Eğer Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin orucu ramazan ayında idiyse “Onlar asilerdir!’ sözüyle bunu neshetmiş ve böylece orucu bozmak farz, tutmak ise isyan olmuştur. Artık bundan sonra bunu neshedecek bir habere yol bulunamaz. Eğer Hz. Peygamber sallal lahu aleyhi ve sellemin orucu nafile idiyse bu, ramazan ayındaki orucu yolculukta men etmekten daha doğrudur.
Cumhurun bu husustaki delilleri çok olup kısaca şöyle siralayabiliriz:
a) Bu båbın hadisinde sabit olan ancak Ebu Said el-Hudri’nin rivaye tiyle gelen şu hadistir: “Bundan sonra bizim yolculuktayken Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte oruç tuttuğumuzu gördüm. “*
b) Hamza b. Amr el-Eslemi hadisi ki bu meselede nastır: “Bu, Allah’ın perdiği bir ruhsattır. Onu uygulayan iyi yapmış olur. Oruç tutmak iste yene ise günah yoktur.”
c) Enes radıyallahu anhin hadisi: “Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte sefere çıkardık ve o ne oruç tutanı oruç tutmaya na ne de oruç tutmayanı oruç tutana karşı ayıplamazdı. Bunlardan başka, ramazan ayında yolculuk yaparken vacip olan farz orucu tutmanın sahih olduğunu gösteren merfü ve mevkuf hadisler de vardır.
Cumhur, yolculuk esnasında ramazan orucu tutmayı yasaklayan hadisle rin özel durumlarda varit olduğunu ve şeriatta genel bir kural teşkil edemeye ceklerini söylemişlerdir. Onlar, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin oruç tutmaya devam edenler hakkında söylemiş olduğu “Onlar asilerdir.” sözüne verdikleri cevapta şöyle demişlerdir: Hadis onları isyana nispet et miştir. Çünkü Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onları oruçlarını bozmaya çağırmış onlar ise buna muhalefet etmişlerdir. Onların isyanlan oruç tutmalarından dolayı değil, ona muhalefet etmelerinden dolayıdır. Buna göre hadiste yolculuktayken oruç tutulamayacağına dair bir delil yoktur.
Cumhur, “Yolculukta oruç tutmak dindarlık değildir.” hadisine ver dikleri cevapta da şöyle demişlerdir: Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bu sözü, hadisin siyakından ve vürut sebebinden açıkça anlaşılacağı üzere oruç tutmakta zorlanan kimseler için söylemiştir.
2- Câbir hadisinde geçen “Sonra bir bardak su istedi ve insanların görebileceği şekilde onu kaldırarak içti.” ifadesiyle bir başka rivayette ge çen “İkindiden sonra bir bardak su istedi.” cümlesine göre, yolculuk ya pan kişinin geceden niyet ettikten sonra gündüz orucunu bozması caizdir. Ancak hadis, gece yolculuktayken oruç tutmaya niyet eden kişi hakkında bunun caiz olacağını göstermektedir. Bu kimse geceden oruç tutmaya niyet etmişse gündüz orucunu bozması caiz olur. Şafiiler’in ve Hanbehler’in go rüşü budur. Hanefiler ve Mâlikiler ise geceden niyetlenmiş olan kişinin oru
cunu tutması gerektiğini söylemişler, hatta Mâlikiler orucu tutmadığı zaman kefaretini vermesi gerektiğini belirtmişlerdir. Çünkü yüce Allah şöyle bu vurmaktadır: “Sonra orucu geceye kadar devam ettirin.” (Bakara, 2/187)
Fakat cumhur mukimken oruca niyet edip sonra gündüz yolculuğa çı kan kişinin orucunu bozmasını men etmişlerdir. İmam Ahmed ve İmam İshak bunun caiz olduğunu söylemişlerdir.” Şevkânî bu görüşün lehine Cabir hadisini delil göstermiştir” ancak onu delil göstermesi hatalıdır. Cünkü Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin orucunu açması bi rinci şekle uygundur. Çünkü Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem o sırada Medine’den birkaç gecelik uzaklıkta bir yerde bulunuyordu.
Yüce Allah’ın şu kavli cumhurun görüşünün doğru olduğunu gösteren bir delildir: “Fecirde beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyip için. Sonra orucu geceye kadar devam ettirin.” (Bakara, 2/187) Çünkü âyet, üzerine tan yeri ağaran kişinin oruç tutmasını emretmektedir. Bu hüküm, yolculuğa çıkan mukimi de kapsar. Bu durumdaki kişi akşama kadar orucuna devam edip bozmaz.
3- Câbir hadisi ayrıca Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin insanların hallerini gözettiğini ve onlara çok şefkat ettiğini göstermektedir. Öyle ki içinde bulundukları zorluk ve sıkıntıdan kurtulsunlar diye gündüzün sonlarına doğru orucunu bozmuştur. Bu davranışta çok büyük bir peda gojik ve eğitsel hikmet vardır. Hamza hadisi de böyledir. Orada da Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, “Ben yolculukta oruç tutmak için kendimde bir kuvvet hissediyorum.” diye Hamza’ya şöyle cevap vermiştir: “Bu, Allah’ın verdiği bir ruhsattır. Onu uygulayan iyi yapmış olur. Oruç tutmak isteyene ise günah yoktur.”
Buluğulmeram
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Kişi seferilik durumunda (yolculuk durumunda) oruçlarını yukarıdaki hadis gereğince tutup tutmama konusunda serbesttir. Allah’ın vermiş olduğu bir ruhsattır adeta seferilik de oruç tutup tutmamak konusu. Kişi yolculuk yaptığı zaman oruç etkileyecek ise; dilerse orucunu tutmayabilir. Ramazan ayının sonunda tutamadıkları orucun kazasını yerine getirir. Veya orucunu tutar. Her iki durumun ikisinde de kişi kınanmaz.