Paylaş
Şeytan insanın içine girer mi?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
ŞEYTANIN, İNSANIN İÇİNDEKİ YERİ
İçine şeytan girdiğini nasıl anlarsın
Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Şeytan insan vücudunda kanın akışı gibi akar.” Başka bir rivayette de şöyledir: “Şeytan, insan vücudunda kanın ulaştığı yere ulaşır (yani kan deveranı gibi deveran eder).”
Hafız şöyle demiştir: Bunun zahir manasında olduğu ve Allah’ın buna şeytanı muktedir kıldığı söylenmiştir. Bunun, çok aldattığı için istiare olduğu da söylenmiştir. Sanki o, kan gibi hiç ayrılmaz. Hep birlikte olma ve ayrılmama konusunda kan ile şeytan aynıdırlar.
İbn Abbas şöyle demiştir: Şeytan, Ademoğlunun kalbinin üzerine oturur, Ademoğlu yanıldığı ve gaflet ettiğinde, vesvese verir. Allah’ı zikredince de kaybolur.
Buradan anlaşılıyor ki, şeytan, insan vücuduna girebilir. Bunun için, yer olarak kalbi seçer. Çünkü kalp, komutandır. Organlar da askerlerdir. Şeytan kalbi hakimiyetine alınca, organlar da boyun eğip itaat ederler.
Bu sebeple, Peygamber (s.a.v) şöyle der: “Haberiniz olsun! Bedenin içinde bir lokmacık et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün beden iyi olur; bozuk olursa bütün beden bozulur. İşte o (et parçası) kalptir.”
Ancak, iman surlarının ve takva kalelerinin kuşattığı ve üzerlerinde zikir bekçilerinin bulunduğu bazı kalpler vardır. Şeytan oralara gizlice girebilir. Oralara girdiğinde, zikir bekçileri kalkıp onu, kınanmış ve mahrum bırakılmış olarak kalelerin dışına çıkarırlar.
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da Şeytan’ın (Şeytan) insanları etkileyebileceğine ve ayartabileceğine inanılır, ancak diğer bazı inançların veya hurafelerin önerebileceği şekilde bir kişinin vücuduna sahip olma veya girme gücüne sahip değildir. Şeytanın insanlar üzerindeki etkisi, öncelikle onların zihinlerine yerleştirdiği fısıltılar, telkinler ve ayartmalar yoluyla olmaktadır.
İslam, Şeytan’ın asıl amacının insanları doğruluk yolundan saptırmak, anlaşmazlık ve itaatsizlik yaratmak olduğunu öğretir. Bunu arzular, gurur ve kibir gibi insan zayıflıklarından yararlanarak yapar. İslam’a aykırı düşünce, davranış ve tavırlarda şeytanın etkisi görülür.
Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, insanoğluna Allah tarafından özgür irade bahşedilmiştir ve insan kendi eylemlerinden sorumludur. Müslümanlar, imanlarına, Kuran ve Sünnet bilgilerine (Hz. .
İslam, bireylerin Allah’la bağlarını güçlendirerek, O’nun rehberliğini arayarak ve İslam’ın öğretilerini takip ederek Şeytan’ın etkisine direnme yeteneğine sahip olduklarını öğretir. Müslümanlar, şeytanın ayartmalarına karşı bir korunma aracı olarak ibadetle meşgul olmaya, ilim aramaya ve doğru bir yaşam tarzı sürdürmeye teşvik edilir.
Özetle şeytan, insanları etkileyip ayartabilirken, İslam inancında insanların bedenlerini ele geçirmez ve bedenlerine girmez. Müslümanlar kendi yaptıklarından sorumludurlar ve ibadet, ilim ve salih amellerle Allah’a sığınmaya, imanlarını güçlendirmeye ve şeytanın ayartmalarına karşı koymaya teşvik edilirler.