Peygamberimizin Sıkıntı anında okuduğu dua arapça 

Fe inne meal usri yusra” Muhakak ki her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.” buyuran Rabbim… peki ya o zorluklar bu kulununun hayatında neden hep vardır. Her zorluğumun ardından neden yeni bir zorluk vardır.. Derdine de lutfuna da şükrettiğim, dayanılmazları yaşamaktan artık can çekişiyorum. Neden beterin beterini yaşıyorum sürekli. Haşa bu bir isyan değil ama nedenini çok merak ediyorum. Öyle canım yanıyor ki Rabbim bundan fazlası olmaz dedigimden daha fazlasıyla tam bitti derken bir yenisiyle karşılaşıyorum. Ya rabbel alemin mazlumun yanında olan Rabbim bana yardım et. Ne olur bana yardım et. Kurtar beni… Günahlarıma günah acılarıma acı eklemekten beni kurtar yalvarırım. Artık ölmeyi bekler gibi bile yaşayamıyorum. En kötünün kötüsündeyim dibe dibe daha da dibe düşüyorum. Çaresizleri yaşıyorum Allahım bana yardım et…
20 yaşında yaşı genç fakat içi ölmüş bir kızım. Dua dua dua okuyan her kişiden yüreginde bilmediği acılarımı hissederek Rabbime benim için el açmasını diliyorum.Allah o kullarından binlerce kez razı olsun. Rabbim derdimden dertli kullarına tez zamanda derman olsun…

— — CEVAP — —

Değerli kardeşimiz. Şu fani dünyada özellikle şunu bilip unutmamanızı isterim Allah (cc.) İhmal değil, imtihan eder. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) bir hadis-i şeriflerinde “Dünya mümine zindan kafire cennettir” diye buyurmuşlardır. O halde mümin şu zindan dünyada ferahlık ve rahatlık aramazsın. Allah’ın peygamber ve ashabı türlü, türlü eziyet ve işkencelere göğüs gererek sürekli sabretmişlerdir. İnsanoğlu üstesinden gelemeyeceği musibetlere karşı sabretmesi, onun sabrının en yüksek mertebe olduğunu gösterir. İnsanoğlu uğradığı zorluk ve musibetlerden korunmaya çalışması ve bunlardan kurtulmak istemesi halinde üzüntü, acı duyup göz yaşı dökmesi normal tabii bir durumdur. İnsandan beklenen önlenebilen musibetlere katlanmayıp, bu musibetlere karşı önlem almasıdır. Kişi başa gelen bir beladan kurtulmak için her türlü çabayı göstermesi gerekmektedir. Şayet eğer her türlü çabayı gösterdikten sonra kurtulma imkanı bulunmuyorsa bu bela, musibetleri sabır ve metanetle karşılaması lazımdır. Size aşağıdaki hikayeyi okumanızı öneririm.

Neden Ben?

Efsane Wimbledon’un ilk zenci şampiyonu Arthur Ashe kan naklinden kaptığı AIDS’den ölüm döşeğindeydi.
Dünyanın her köşesindeki hayranlarından mektuplar yağmaktaydı. Bunlardan bir tanesi şöyle soruyordu:
– Allah böylesine kötü bir hastalık için neden seni seçti?
Arthur Ashe cevap verdi:
– Tüm dünyada 50 milyon çocuk tenis oynamaya başlar. 5 milyonu tenis oynamayı öğrenir. 500 bini profesyonel tenisçi olur, 50 bini yarışmalara girer, 5 bini büyük turnuvalara erişir, 50’si Wimbledon’a kadar gelir, 4’ü yarı finale, 2’si finale kalır. Elimde şampiyonluk kupasını tutarken Allah’a ‘Neden ben?’ diye hiç sormadım. şimdi sancı çekerken, Yüce Allah’a nasıl ‘Niye ben’ derim?