Paylaş
Sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın toplumumuzdaki önemi nedir?
Question
Paylaşma ve yardımlaşmanın önemi kısaca
Yardımlaşmanın sosyal hayatımızdaki yeri Yüce Rabbimiz insanoğlunu diğer yaratıklardan üstün, şerefli ve yüce bir varlık olarak yaratmıştır.
Dolayısıyla insan, medenî bir varlık olup ancak toplum içinde medenî bir hayat yaşayabilir.
Hiçbir insanın toplumdan kopuk ve tek başına bir yerde medenice yaşaması mümkün değildir.
Toplumun mutluluk, huzur ve refahı ise bireylerin mutluluk ve huzuruna bağlıdır.Dolayısıyla hem bir Müslüman, hem de bir fert olarak asıl hedeflerimizden birisi de mutlu, huzurlu ve güvenli bir toplum oluşturmak olmalıdır.
Yüce dinimizin asıl hedeflerinden birisi de insanların dünyevî mutluluk ve saadetini sağlamaktır.
Bir insanın mutlu ve huzurlu olması da maddî ihtiyaçlarının temin edilmesine bağlıdır.
Maddî olarak açlık ve sefalet içinde yaşayan bir insanın mutlu olamayacağı açıktır.
Bilindiği üzere İnsanlar ekonomik açıdan farklı imkanlara sahiptir. Bunun için maddî olarak daha geniş imkânlara sahip olan insanların fakir kardeşlerine yardım eli uzatmaları lazımdır.
Zira yardımlaşma, bireyler arasındaki insani ilişkileri güçlendirir, zenginlerle fakirler arasında sevgi ve saygı bağını tesis ederek toplumda barış ve huzurun kurulmasına büyük ölçüde vesile olur. Ayrıca unutmamak gerekir ki mal ve servetimizde diğer insanların da hakkı vardır. Zira mal ve servet ancak toplum içinde ve diğer insanlardan veya diğer insanların vesilesiyle kazanılabilir. Bunun için imkânımız nispetinde ihtiyaç sahiplerine yardımcı olmamız lazımdır. Zira malımızdan çok az bir miktar çıkarıp ihtiyaç sahiplerine verdiğimiz takdirde malımızın hakkını ödemiş, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını gidermiş,
Mevla’mızın rızasını kazanmış ve toplumda barış, güven ve huzuru sağlamış oluruz. Bunu yapmadığımız takdirde aç ve açıkta kalan insanların yolsuzluk, hırsızlık ve benzeri cinayetler işlemeleri kaçınılmazdır. Yardımlaşma hem dünyevi hem uhrevi hayatımız için hayati önem taşımaktadır. Bunun için yüce dinimiz ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını gidermek, toplumda huzur, barış, güven ve kardeşliği temin etmek maksadıyla zekatı farz kılmış, bazı günahlara kefaret olarak mali bazı hükümler koymuş, ayrıca sadaka ve yardımlaşmayı da ısrarla tavsiye etmiştir. وَتَعَاوَنُواْ عَلَى الْبرِّ وَالتَّقْوَى وَلاَ تَعَاوَنُواْ عَلَى الإِثْمِ وَالْعُدْوَانِ وَاتَّقُواْ اللّهَ إِنَّ اللّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ[1] Bu hususta Yüce Allah okuduğum ayeti kerimede mealen: “İyilik ve takva üzere yardımlaşın, günah ve haddi aşma hususunda yardımlaşmayın.” Buyurmaktadır. قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ نَفَّسَ عَنْ مُؤْمِنٍ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الدُّنْيَا نَفَّسَ اللَّهُ عَنْهُ كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ الْآخِرَةِِ وَاللَّهُ فِي عَوْنِ الْعَبْدِ مَا كَانَ الْعَبْدُ فِي عَوْنِ أَخِيهِ[2] Arapçasını okuduğum hadisi şerifin mealiyle bitiriyorum: “Kim bir Müminin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah da onun ahiret sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir ve kişi kardeşinin yardımına koştuğu müddetçe, Allah da onun yardımına koşar.”
[1] Maide Sûresi, 2. [2] Tirmizî, k. Hudud, Bab-u Ma Caee fis’Setr-i Ala Müslim.
Answer ( 1 )
Birbirlerine muhtaç olan insanların, karşılıklı olarak yardımlaşmalarını hayat zorunlu kılar. İslam dini, yardımlaşmayı hayatımızı kapsayacak şekilde en geniş sınırları ile ele almış ve bunu dini bir görev olarak belirlemiştir.