NASIL ŞÜKREDENLERDEN OLURUM?

İnsanlardan bazıları şöyle sorabilirler: “Ben nasıl şükredenlerden olurum?”

Müslümanın gecesi ve gündüzünde, bütün hal ve durumlarında kendisi için tekrarlanan şeylerden biri de, Allah’ın nimetleridir. Bizler sürekli Allah’ın bizim üzerimizdeki nimetlerini hatırlamaya ne kadar da muhtacız!

Allah şöyle buyurmuştur:

“Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım.”

Bu Allah’tan bir sözdür. Allah da sözünden dönmez.

Yine Allah şöyle buyurmuştur:

“Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekilecek siniz.”
Allah kıyamet günü bizi nimetlerden hesaba çekecektir. Peki, o nimetler nelerdir? Bazı âlimler şöyle demişlerdir: “Bedenlerin sağlığı bir nimettir.”

Bazıları soğuk suyu nimetten saymışlardır. Kendisinden hesaba çekileceğimiz nimetler hususunda âlimlerin sözleri farklıdır.

Tabiinden biri olan Bekir bin Abdullah el-Müzeni der ki: “Ey Âdemoğlu! Eğer Allah’ın senin üzerindeki nimetlerinin değerini bilmek istiyorsan, gözlerini kapat.”

Gözlerini kapat! Ben sana gözlerini saatlerce kapat demiyorum. Bilakis sadece beş dakika kapat. O zaman bak nasıl görüyorsun bu dünyayı. Bu sadece görme nimetidir. Allah’ın bizim üzerimizdeki nimetleri, Allah’ın bu yurduğu gibi:

“Eğer Allah’ın nimetlerini saymaya kalkışsanız sayamazsınız.

Allah’ın bizim üzerimizdeki nimetleri ne kadardır? Bir milyar mı? Hayır, milyarlarcadır. Âlimlerden birinin dediği gibi: “Eğer bir insan günde yirmi dört saat nefes alıyorsa, bu yirmi dört bin nimettir.”

Görme, eller, ayaklar, dil ve işitme gibi büyük nimetler nasıldır? Hiç Allah’ın üzerimizdeki nimetlerini düşün dün mü? Her gün haberlerde seller, depremler, savaşlar, fir tınalar, dünyada yayılan hastalıklar ve felaketler işitiyoruz. Bu haberleri dinlerken senin durumun nasıl olmalı? Verdiği afiyetten dolayı Allah’a hamd etmelisin.
Mescide giderken Allah’ın üzerindeki nimetini düşünmelisin. Allah rahmeti ve keremi ile seni namaz kılanlardan eyledi. Özellikle de bunu sabah namazına giderken Müslümanların evlerinde ölü gibi derin uykuda olduğunu görünce düşünmelisin. Güç ve kuvvet yalnızca Allah’a aittir.

Allah bu nimeti senin gücünden, kuvvetinden veya kültüründen dolayı değil kendi rahmeti ve kereminden dolayı sana verdi. Bunların hepsi Allah’tandır. Müslüman lar ile beraber namaz kılmak için mescide gitmene seni Allah muvaffak eyledi.

Allah’nın bizim üzerimizdeki nimetleri gerçekten çoktur. Yolda giderken kaç defa kazaya şahit oluyorsun? Bu anlarda Allah ‘ya hamd etmelisin. Bazı insanlar kazaları görüyor fakat hiçbir şey söylemiyorlar. Hayır, de ki: “Beni bundan afiyette kılan Allah’a hamd olsun.”

Şükredenlerden olabilmemiz için İmam Ibni Kayyım şöyle der: “Şükrün rükünleri üçtür. Kalbin şükrü, dilin şükrü ve organların şükrü.”

Kalbin şükrü nasıl olur? Kalbin şükrü hakkında İbni Kayyım der ki: “Kalbinin derinliklerinden ve içinden sende olan bütün nimetlerin ortağı olmadan sadece Allah’tan olduğunu itiraf etmendir.”

Gece kalkıp namaz kıldıysan, bunun Allah’tan olduğu nu hissedeceksin. Bu nimeti bana Allah verdi. Kendi katında durmayı bana Allah nasip etti. Kur’an okusan veya hacca gitsen, sana mallar gelse ve gelen bütün nimetlerde bunun Allah’nın fazlından ve kereminden olduğunu hissetmeli sin. Bundan dolayı Allah’ın nimetlerini sabah akşam hatırlamak için bize sabah ve akşam zikirlerinde şunları söylemek meşru kılındı: “Allah’ım! Benimle veya yarattıklarından herhangi bi riyle sabaha eren nimetler, bir olup hiçbir ortağı olmayan sendendir. Bütün hamdler sana aittir. Bütün şükürler sana aittir.”

Bunu sabah söylediğin zaman o gündüzün şükrünü eda edersin. Bunu akşam söylediğin zaman o gecenin şükrünü eda edersin. Burada kalbinle Allah’a şükredersin.

Sana gelen her şey ve her nimetin Allah’ın fazlından, rahmetinden ve kereminden olduğunu hissetmelisin. “Bunlar benim kültürümden, tecrübemden, bilgimden, aklımdan ve tasarımımdandır” deme. Hayır, bilakis yaptığın her şeye “Bu Allah’ın benim üzerimdeki fazlındandır” de. “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Bu ameli-yerine getirdiğin herhangi bir salih amel- yerine getirmem hususunda beni muvaffak eylediğin için bütün şükür ve hamdler sana aittir Ey Rabbim!”

Dilin şükrü. Peki, dilin şükrü nedir? Allah’in nimet leri hakkında konuşman ve sürekli nimetten ötürü Allah’a şükretmendir. Allah’nın da buyurduğu gibi:

“Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat.”

Allah’ın nimetlerini anlatmalısın. Allah seni bir kazadan korursa “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” demelisin. Sürekli “Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun” sözünü dilinde tekrarlamalısın. Rasûlullah’in de şöyle dediğini unutmayın:
“Allah’a hamdolsun (sözü) mizanı doldurur.”

Birçok insanın ağzından çıkan, insanların manasını bilmediği ve hissetmediği bu söz, Allah’ın mizanında Nebi in dediği gibidir:

“Allah’a hamdolsun (sözü) mizanı doldurur.”

Allah’ın nimetlerini kibirlenmek veya riya için anlatma malıyız. Allah’a sığınırız! Bilakis bunları Allah’a dayan dırarak anlatmalıyız.

Bundan dolayı bazı âlimler derler ki: “Allah’ın nimetlerini anlatmak nimetin şükrüdür.”

Allah kullarının sürekli kendisine hamd etmesini ve şükretmesini sever.

Şayet bir yerin kralı hakkında halk her oturduğu yerde ondan hayırla bahsetseler, bize ev verdi, maaş verdi, borçla rımızı düşürdü ve vergileri düşürdü (45) diye bahsetseler, bu kralın duruşu nasıl olur? Sevinir ve der ki: Vallahi gerçekten bu halk bu nimetleri hak eden bir halktır.

En güzel örnekler Allah içindir. Biz yaratanı yaratılana benzetmiyoruz. Allah’a sığınırız! Ancak Allah kullarının sürekli kendisine hamd etmelerini, övmelerini ve şükretmelerini sever.

Şükrün rükünlerinden üçüncü rükün organların şükrüdür. Peki, organların şükrü nedir? Organlardan kastımız; kulak, göz, dil, eller, ayaklar, sıhhat ve afiyettir. Bunların hepsi organların şükrü olarak isimlendirilir. Peki, organların şükrü nasıl olur?
Organların şükrü, onları Allah’a itaatte ve Allah’ı razı kıl makta kullanmak ile olur. Bu, o organların şükrü olarak sayılır. Kim organlarını haramda, kötülükte ve kötülüğe bakmak ta kullanırsa, deriz ki: “Sen Allah’ın nimetlerine karşı nankör sün.” Bundan dolayı Rasûlullah şöyle buyurmuştur:

“İnsanların her bir eklemi için bir sadaka gerekir.”

Her insanın bedeninde üç yüz altmış kemik vardır. Bunlardan bazısı görünür ve bazısı görünmez. Her bir eklem için sadaka gerekir. Her tesbih (subhanallah demek) bir sadakadır. Her tahmid (elhamdülillah demek) bir sadakadır. Her tekbir sadakadır. Hadisin sonunda ise şöyle der:

“Bunların yerine duha vaktinde kılınan iki rekat namaz ge fer.”

Senin vaktinden tabiri caizse sadece on dakika alır. Abdest alır ve iki rekat namaz kılarsın. Sen bu iki rekat ile Allah’ın senin organlarındaki nimetlerine şükrünü yerine getirmiş olursun. Peki, neden? Âlimler derler ki: “Çünkü namazda insanın bütün kemikleri hareket eder.” Subhanallah! Namazda; rükûda ve secdede dilin ve bütün bedenin hareket eder.

Eğer şükredenlerden olmak istiyorsak, yapmamız gereken sadece kalplerimiz ve dillerimiz ile şükretmemiz ve organlarımızı Allah’a itaatte kullanmamızdır.

Kerîm ve yüce arşın Rabbi olan Allah’tan bizi kendisine şükredenlerden kılmasını istiyorum.

BENZER KONULAR:

• Şükür kavramının anlamı nedir?
• Şükür namazı nasıl kılınır? Kısaca
• Şükür namazı nedir nasıl ve niçin kılınır?
• Nimetlere Şükür Hutbe
• Sabır Ve Şükür Nedir ?
• Tümünü görüntüle.