Sünneti İttiba / Sünnete uyma

Sünnete Uymanın Fazileti

Dünya yolunu kaybedip küfür ve şirk deryaları içinde yüzerken, insanlar her türlü insanlık dışı suçları işlerken, itikadî ve ahlakî bir çöküş içine girmişken, kendi elleriyle yaptıkları putlara taparken, güçsüzlerin ve yetimlerin ezilmesi adeta normal bir davranış haline gelmişken ve insanlar adalet nedir bilmezken M.571 senesinde Kâinatın Efendisi Peygamberimizin kutlu doğumu gerçekleşti.

Öyle bir doğum ki, küfrün ve inkârın yok oluşunda doğu ve batıyı aydınlatan bir nur, gönüllerdeki putları yıkan bir rehber ve âlemlere rahmet olmuştur. İnsanlığın sabırsızlıkla beklediği bu kutlu doğum, Hz. İbrahim’in duası, Hz. İsa’nın müjdesi olan Peygamber Efendimizin  (s.a.v) kutlu doğumları idi.

Yaratılmışların en hayırlısı, Peygamberler dizisinin son incisi ve insanlığın tek örneği Hz. Muhammed Mustafa; bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı, bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderilmiş bir rahmettir.(1) O “âlemlere rahmet olarak gönderilmiş” olmasının yanında, mü’minlere çok düşkün, şefkatli, merhametli ve onların sıkıntıya düşmesi kendisini çok üzen saadet önderi ve örneğidir.(2)

Sevgili Peygamberimizin yaklaşık 23 senelik peygamberlik hayatı boyunca, söylemiş olduğu her söz, yapmış olduğu her iş, emrettiği, yasakladığı, onayladığı veya reddettiği her şeyin tümü “hadis veya sünnet” olarak isimlendirilmektedir.

Peygambere itaatin Allah’a itaat gibi olduğunu, Allah Resûlünün müminler için her yönüyle güzel bir örnek olduğunu belirten âyetler, sünnetin önemine işaret etmektedir.

Allah Resûlünün bizlere bir emaneti ve mirası olan sünneti yaşamak ve yaşatmak dinin ayakta kalmasına, sünneti red veya terk etmek ise dinî anlayış ve yaşayışımızın bozulmasına sebep olur. Efendimiz vefatından kısa bir süre önce söylediği şu hadisinde bu hususu şöyle dile getirmiştir: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkı bir şekilde sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlardan biri Allah’ın Kitab’ı, diğeri de Resûlünün sünnetidir.” (3)

Yüce Allahın’ın sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmanın yolu sevgili peygamberimiz (s.a.v.)’in yolundan gitmek ve O’nu kendimize örnek almaktır. Bu hususta Al-i İmran suresinin 31.ayetinde şöyle buyrulmaktadır: ’’(Ey resulüm) deki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” Yine Kur’an-ı Kerimin başka bir ayetinde yüce rabbimiz: ”Gerçekten Allah’ın resulü sizler için Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı bekleyen ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”(4) buyurmaktadır.

Hz. peygamber (s.a.v.)’i örnek almak, O’nun sadece ibadet hayatını örnek almak değildir. O’nun günlük hayatında insanlarla olan ilişkilerini ve güzel ahlakını da hayatımıza yansıtmamız gerekmektedir. Zira Yüce Allah: “Şüphesiz sen üstün bir ahlaka sahipsin.”(5)

O’na sevgiyle açılan gönüller aydınlıktır. O’nun izinde koşanlar dünya ve ahiret saadetine kavuşur. O’nun aşkıyla tutuşan gönüller en bahtiyar gönüllerdir.

1– Ahzâb 45-46,

2– Tevbe 128

3– Muvatta

4– Ahzab 24

5– Kalem 4

Sünnete uymanın Önemi ve Gerekliliği

Benzer Konular:

• Kadın sünneti farz mı
• Okçuluk sünnet mi
• Mevlit kandili’nde oruç tutmak sünnet midir
• Muhammed ismini koymak sünnet midir
• Hz. Peygamberin Doğum Gününü Kutlamak
• Tümünü görüntüle.