SÜNNETE UYMANIN ÖNEMİ

Peygamberimizin sünnetine uymanın önemi nedir? Peygamberimizin sünnetine uymak bize neler kazandırır?

Konumuz Peygamber Efendimizin sünnetine, onun yoluna uymanın, ona itaat etmenin önemi ve gerekliliği hakkında olacaktır.
Yüce Allah Kuran-ı Hakim’inde kendi elçisine uymamızı emretmektedir. Bu dini bize gönderen Allah Teala bir elçi vasıtasıyla kelamını bize iletmiş, bu elçiyi insanlar arasından seçmiş ve bu elçiyi uyulacak, örnek alınacak bir hidayet rehberi, önderi kılmıştır.
Örnek olmak çok önemli bir konudur. Hele hele örnek probleminin yaşandığı günümüzde bu daha da önem kazanmaktadır. Herkes konuşmakta ama pek az insan konuştuklarını yaşamaktadır. Makamı, mevkisi, sıfatı, şanı, şöhreti ne olursa olsun problem örnek olma noktasındadır. Bu fıtri özelliği iyi bilen Rabbimiz insanlara örnek olsun diye peygamberler göndermiş ve onların örnek alınabilmesi için insan olmalarını murat etmiştir. Yiyen, içen, uyuyan, hasta olan, evlenen kısaca bizim gibi bir insan ama vahiy alan bir insan. Bundan dolayı Rabbimiz kitapsız, sahifesiz peygamberler göndermiş ama peygambersiz kitap göndermemiştir. Sebep örnek olma meselesidir. İşte Kuran bize yegane örneğimizi bildiriyor ve Allah’ı sevmek iddiasında bulunanların, Allah’ın dinine sarıldığını söyleyenlerin ancak Peygamberini sevmek, Ona itaat etmek ve Ona uymakla olabileceğini beyan ediyor:
“De ki: Siz gerçekten Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır.
De ki: Allah’a ve Peygamber’e itaat edin! Eğer aksine gider, yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.” (Al-i Imran, 31-32)
Seven, muhabbet duyan sevdiğine yaklaşmak için her türlü yola müracaat eder, her türlü vesileyi arar bulur, her türlü sebebe yapışır. Allah’ı da seven elbette onun sevgisini nasıl kazanacaksa öyle davranır. İşte Rabbimiz kendisini sevmenin anahtarını göstermekte ve Onun sevgilisi ve habibi olan Rasulü Muhammed’e tabi olmayı hedef göstermektedir.
Bir hadis-i şerifinde iki cihanın güneşi müminin en güzel sözü ve en güzel yol göstericiyi açıklarken şöyle buyurmaktadır:
“Şüphesiz sözlerin en güzeli Allah sözüdür. En güzel rehberlik ise Muhammed (SAV)’nin rehberliğidir. İşlerin en kötüsü (din adına) sonradan uydurulan şeylerdir. Her sonradan uydurulan husus bidattir; her bidat de sapıklıktır; her sapıklıkta ateştedir.” (Buhari, Rudani, I/44, Hadis No: 131)
Yine O iki cihanın güneşi, gözlerin nuru, gönüllerin süruru, kendisini ve gönderildiği hidayeti anlatırken şöyle misal veriyor:
“Ben ve Allah’ın benimle gönderdiği, kavmine varıp da şöyle diyen adama benzeriz: ‘Gözlerimle düşmanı gördüm, apaçık sizi uyarıyorum. Haydi, kaçıp kendinizi kurtarın!’ Kavminden bir kısmı onu dinleyip yavaş yavaş orayı terk ederek kaçıp kurtulurlar; diğer bir kısmı da ona kulak asmayıp yerlerini terk etmezler ve böylece düşmana yem olup helak olurlar. İşte bana itaat edip, Allah tarafından getirdiklerime uyup uygulayanlar ile bana başkaldırıp Allah tarafından getirdiklerimi yalanlayanların durumu da böyledir.” (Buhari ve Müslim, Rudani, I/47, Hadis No: 154)
O hayat iksirinin, canımız ve cananımızın bir başka misali de şöyledir:
“Ben ve insanlar şuna benzeriz: Bir adam vardır; ateş yakar, iyice aydınlanınca, pervaneler ve diğer yaratıklar gelip o ateşe düşerler ve adam da onları ateşten durmadan kurtarmaya çalışır. İşte ben de sizin belinizden tutup kurtarmaya çalışıyorum; siz ise o ateşe girmeye yelteniyorsunuz.” (Buhari, Müslim, Tirmizi, Rudani, agy., Hadis No: 155)
Peygamberimizin sünnetini öğrenmek Müslümanlar için neden önemlidir?
Allah’ı sevmek demek, Onun Elçisini sevmek demektir. Allah’ı ve Onun elçisini sevmek demek Allah ve Rasülü’ne itaat etmek; onların yap dediklerini yapmak, yapma dediklerini de yapmamaktır. “Şüphe yok ki sevmek kuru laflarla olmaz. Vicdani bir aşkla da tam olarak gerçekleşmez. Bu dava sadece Allah’ın Rasülü’ne tabi olmak, Onun hidayeti üzere yaşamak ve hayat Onun nizamını gerçekleştirmekle olur. İman da şüphesiz ağızlarda gevelenen laflardan ibaret değildir. İman Allah ve Rasülü’ne itaattir.” (Fi Zilali’l-Kuran, II/258)
Büyük müfessir İbn Kesir de sohbetimizin başında okuduğumuz ayet-i kerime ile alakalı şunları söylemektedir: [“Bu ayetin hükmüne göre, Allah’ı sevdiğini iddia ettiği halde Hz. Muhammed’in yolunda olmayan kişi her sözünde, halinde Hz. Muhammed’in yoluna ve Onun getirdiği hak dine uymadığı sürece bu davasında yalancıdır. Nitekim sahih bir hadiste Rasulullah şöyle buyurur:
“Bizim emrimiz bulunmayan bir işi işleyenin ameli merduddur.” Bunun içindir ki Allah Teala “De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun, Allah da sizi sevsin.” buyuruyor.
İbn Ebi Hatim diyor; Hz. Aişe’den nakletti ki Rasulullah (SAV) şöyle buyurdu: “Din, sevgi ve öfkeden başka bir şey değildir.”
Allah Teala sonra havas ve avamdan olan herkese emrederek buyuruyor ki: “Allah’a ve Peygambere itaat edin. Şayet yüz çevirirlerse (Onun emrine muhalefet ederlerse) şüphesiz Allah kâfirleri sevmez.” Bu da delalet ediyor ki; davranışlarında Rasulullah’a zıt hareket etmek küfürdür. Bu vasıfta olanları, -her ne kadar kendini Allah’ı seviyor ve Ona yakınlaşıyor zannetse de- peygamberlerin sonuncusu, cinler ve insanlar alemine Allah’ın elçisi, ümmi Peygamber Hz. Muhammed’e uyuncaya kadar Allah katiyen sevmeyecektir. O peygamber ki nebiler, rasüller hatta ulu’l-azm peygamberler onun zamanında gelmiş olsalardı ona ve dinine tabi olmaktan başka bir şey yapamazlardı.] (İbn Kesir, Tefsir, IV/1228-9)

Sünnete Uymak Neden Önemlidir ?

BENZER KONULAR:

• Yeme İçme Konusunda Sünnete uymak
• Sünnete uymak Ne Demek
• Sünnete uymanın Önemi ve Gerekliliği
• Yeme-İçme ile ilgili Dualar
• Annem çok emir veriyor
• Tümünü görüntüle.