Selâmün aleyküm. Yardımlarınıza ne kadar çok ihtiyacım olduğunu anlatamam…

Ben insanlara zararı olmayan, kendi halinde, namazında niyazında, tesettürlü bir kardeşinizim. Sürekli içim o kadar daralıyor ve bir şey beni o kadar huzursuz ediyor ki, tarif edemiyorum. Bu durum hayatımı o kadar etkilemeye başladı ki…
Bir an çok mutlu olsam birkaç gün sonra içimdeki o huzursuzluk tekrar yerleşiyor içime. Bu dünyayı gerçekten hiç mi hiç sevmiyorum, sevemedim ve asla sevemeyeceğim. Ailem dışında hiçbir insana güvenemiyorum bu ahir zamanda, kendimi herkesten ve her şeyden uzak tutuyorum. Evlenmeyi dahi düşünmüyorum ama nasip diyorum. Dünya öyle bir yer olmuş ki, bir an önce kurtulmayı istiyorum. Birkaç video izledim bu beni daha da soğuttu / korkuttu bu hayattan. Sabah namazı için alarm çaldığında sıçrayarak uyandım resmen. Bazıları nasıl sona ermeyecekmişçesine yaşayabiliyorlar anlayamıyorum. Biraz da olsa huzur bulmak için Kur’an dinliyorum ama bir değişiklik olmuyor veya anlık oluyordur.
Kendimi çok yorgun ve daralmış hissediyorum, hiç geçmeyecekmiş gibi geliyor bu durum. Doktora başvurmalı mıyım veya neler yapmalıyım bilmiyorum.

Allah rızası için yardımlarınızı ve özellikle dualarınızı esirgemeyin bu kardeşiniz için.

Aleyküm selam büyük ihtimalle günlerin, zamanın boş geçiyor. İlk tespitim budur. Zamanını çeşitli şeylerle doldurmaya çalışmalısın.

Dünyayı sevmek nasıl mümkün olabilir ki zaten? En büyük dedemiz babamız mis gibi cennetten bu hapishaneye ceza olarak indirilmiş. Burası sınav dünyası, dünyayı en çok kafirler sever yaşamayı en çok kafirler sever biz müslümanlar her gün her saat Allah hasreti ile peygamber hasreti ile cennet hasreti ile yanıp tutuşuruz. Hastalık, dert, kibir, adaletsizlik, şan şöhret dünyası bu dünya. Bu konu hakkında yapacağın tek şey ahiretine çalışmak. Ancak;

Ahiret ile dünyayı da her zaman bir dengede tutmak gerekiyor çünkü cennetin yolu da dünyadan geçiyor. Allah sana dünyada bir yaşam hakkı bir hayat vermeseydi cennete hiç bir şekilde giremezdin. Söyle düşünelim mi:

Bir tarla düşün topragın içinde her türlü haşeret hayvan var kapkara toprak yesen yenmez yürümeye çalışsan yürünmez üstünde yatılmaz. Bu tarla dünyadır. Bir de bu tarla üzerinde kocaman ağaçları çeşit çeşit ekinleri düşün altında uyuyacağın istediğin gibi dinleneceğin baktığın zaman için huzur dolan işte bu da cennettir. Sen şimdi kara toprağa dünyaya bakıp burayı sevmiyorum diyorsun, sevmemen doğal çünkü üzerinde ne ağaç ne ekin var. Ancak o toprak olmasa ağaç olur mu ekin olur mu? Oda olmaz. O zaman biz ne yapalım? Dünyanın geçici olduğunu ve buranın bir kara toprak tarla olduğunu bilelim ve üzerinde ağaçlar ekinler inşa etmeye çalışalım.

Kuranı dinlemekten çok okumanı öneririm. Eğer imkanın varsa zamanını dolu dolu yaşamaya çalış, medrese, konferans vs. İmkanın var mı? İmkanın varsa hac ve umreye mutlaka git bir manevi eksiklik var gibi inşallah mekke medineyi görürsen sende bir değişim olacağına inanıyorum.

Ayrıca bir kaç gün iyiyim bir kaç gün kötüyüm dengesizlik var gibi bir şey yazmışsın bu da doğaldır insanlığın doğası budur. Hep mutlu ya da hep mutsuz olamaz ki kimse ???? her şey geçer hocam her şeey. Evlenirsiniz de çocuk çoluğunuz da olur zaman o kadar hızlı geçer ki yarın torununuzu bile seversiniz

Kiralanan tarlaların zekatı kime aittir