Tuvalette temizlik nasıl yapılmalıdır?
SORU: Bazı doktorlar idrar ve dışkı ihtiyacını giderdikten sonra eli kullanarak su ile temizlenmenin dizanteri hastalığına sebep olduğunu ve bu hastalığın bulaşıcı olduğunu söylemekte, bir önlem olarak da suya başvurmaksızın tuvaletlerde bulunan, özellikle bu iş için yapılmış olan kağıtlarla temizlenmeyi öğütlemektedirler. İslâmiyet böyle bir anlayışı kabul eder mi? Hem suyu, hem tuvalet kağıdını kullanarak temizlenebilir miyiz?
CEVAP: İslâm dini zahiri ve sadece bir takım nasslara bağlı olmayı esas alan bir din değildir. İslâmiyet birtakım hedef ve maksatları olan bir dindir.
İslâm’ın ruhunu oluşturan genel esaslara baktığımızda, tuvaletlerde bulunan Özel kağıtların temizlenmek için kullanılmasında bir engelin olmadığını anlarız. Yeter ki bu kağıt pisliği bulaştığı yerden temizleyip arıtsın. Çünkü fıkıhta bu temizleme işine verilen istincâmn anlamı, pisliğin çıktığı yeri ve çevresindeki pisliğin bulaşıklarını temizlemek ve pisliği gidermektir.
Arabça’da istincâ kelimesinin türetildiği kök, kesmek anlamını ifade eder. Demek ki istincâ eden kimse vücudundan çıkan idrar ve dışkıdan geriye kalan pisliği söküp atmakta, vücudundaki pisliği kesip yok etmektedir.
Tuvalet ihtiyacından sonra temizlenmek demek olan istincâ sünnettir. Öyle bir sünnettir ki, terk edilmesi, yapılmaması mekruhtur. Fıkıh kitaplarında uzun uzadıya anlatıldığı üzere bazen istincâ farz olur.
Bu konuda esas olan temizlenmek için su veya taş kullanmaktır. Taş kullanma işine fıkıhta isticmâr denmektedir. Nitekim bu tâbir hadiste şöyle kullanılıyor:
Taş ile temizlenen tek sayıda taş kullansın. Böyle yapan temizlenme işini güzelce yerine getirmiş olur. Tek sayıda temizlenemeyen için ise bir sakınca yoktur. (Buharî)
Fıkıhçılar bu esastan hareketle şöyle demişlerdir: Taş gibi ve onun yaptığı işi yapacak durumda olan toprak, bez, yün, pamuk gibi her şey hükümde aynıdır. Bunda şu hususlar önemlidir. Temizlenmede kullanılan madde çok değerli olmamalı, temizleyici özelliği bulunmalıdır.
Şu nefis ifade bu konunun fıkıhçılarca nasıl değerlendirildiğini gösteriyor: İstincâ’dan maksat temizlenmektir. Bundan dolayıdır ki, taharetlenirken en çok temizleyici ve bedeni ve eli bulaştırmayacak en sağlıklı yol seçilmelidir.
Değerli okuyucu!
Temizlenmede kullanılması sözkonusu olan maddelerin caiz olup olmadığını bildirmek için fıkıh âlimlerinin çok ince bir şekilde konuya eğildiğini göreceksiniz.
Fıkıhçılar kemik, yiyecek maddesi, kurumuş hayvan dışkısı veya insan dışkısı, üzerinde yazı bulunan ve değerli olan kağıt, daha önce başkası tarafından temizlenmek için kullanılmış taş, kireç, kiremit, cam ve kendisinden jararlanılabilen, değer ifade eden her şeyi tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra temizlenmek için kullanmanın mekruh olduğunu söylemişlerdir. Bununla beraber bu sayılanlar temizlenme işinde kullanılsa ve temizlenme gerçekleşirse yeterli ve geçerlidir.
Öte yandan İslâm fıkhının tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra titiz bir şekilde temizlenmeyi, pislikten ve bulaşıcı hastalıktan, malın yersiz-boş yere harcanmasından kaçınılmasını emrettiğini görüyoruz.
Ayrıca fıkıhcıların temizlenme işinde ellerin de temizlenmesini, kokunun tamamiyle giderilmesini şart koştuklarını okuyunca, onların din ile tıp arasındaki sıkı bağı iyi bir şekilde anladıklarına inanmak gerekiyor.
Niçin o kadar uzağa gidiyoruz? Selef -ilk dönemlerdeki ilim adamları- bu meselede daha açık bir biçimde fetva vermişlerdir. Şöyle ki: Temizlenmek için kullanılacak taş’tan maksat katı, temiz ve pisliği giderip temizleyici olan ve muhterem olmayan her şeydir. Fukaha tarafından bildirilen maddeler arasında bugün temizlenmede kullanılması öngörülen kağıt da vardır. Kağıtla pisliğin temizlenmesi hususunda kağıdın fiyat yönünden çok değerli olmaması, kağıdın tüketimiyle büyük bir zararın meydana gelmemesi şart koşulmuştur. Dikkat edilirse bu husus, fıkıhçılarca dikkate alınan ekonomik bir noktadır. Ote yandan temizlenmekte kullanılan kağıtta yazı olmamalıdır. Çünkü islâmiyet ilme, müslümanlar yazıya değer vermektedir. Şu kadar ki kağıtta yazılı olanlar saygı duyulmayacak şeyler ise bazı âlimlerce böyle bir kağıdı kullanmakta bir sakınca görülmemiştir.
Hanefî mezhebinde bu konuda şu kayıtlara rastlıyoruz: İslâm’a göre saygı gösterilmesi gereken şeylerle idrar ve dışkı ihtiyacı giderildikten sonra silinip temizlenmek mekruhtur. Zira müslümanın sahip olduğu “malım” diye bildiği şeyleri zayi edip yabana atmasının yasak olduğu hadislerde bildirilmiştir. (Buharı)
Saygı gösterilmesi gereken şeyler arasında insan bedenine ait parçalar ve üzerinde yazı bulunan kağıt da vardır. İnsan kâfir de olsa, ölmüş de olsa insan olmak yönüyle saygıya değerdir. Kağıt üzerine yazılan yazı, cümle ifade edecek şekilde olmayıp, tek tek harfler şeklinde dâhi olsa bu yazı kağıdı saygı değer kılar. Üzerine yazı yazılmaya elverişli olan kağıt da saygıdeğerdir. Üzerine yazı yazmaya elverişli olmayan kağıdı ise temizlenmekte kullanmak mekruh olmaksızın caizdir.
Bunlarla temizlenmenin mekruh olması temizlenmede kullanılan şeyin ekonomik değeri olan birşey olmasına bağlıdır. Böyle bir maddenin temizlenmekte kullanılması onu telef ederse veya değerini düşü-rürse mekruhluk sözkonusudur. Fakat temizlenme işinden sonra yıkanıp kurutulursa ve madde eski haline dönerse mekruh olmaz.
Şafiî mezhebinde de şu bilgileri görüyoruz: Temizlenmede kullanılan şeyin İslâm’a göre saygı gösterilecek bir şey olmaması şarttır. Ekmek, kemik gibi şeylerle silinip temizlenmek caiz değildir. İslâm dinine göre saygı gösterilen şeylerden biri de fıkıh, hadis veya bunlara ulaşmaya yarayan gramer bilgileri, matematik, tıp, edebiyat gibi (insanlara yararlı) bilimlerin yazıldığı kağıttır. Fakat üzerine bu söylenilenler kabilinden olmayan değersiz şeylerin yazıldığı kağıt saygıdeğer değildir.
Buraya kadar yaptığımız açıklamalardan dînî yönden tuvalet kağıdını kullanmakta bir sakınca olmadığını anlıyoruz. Özellikle bir rahatsızlık korkusu, bulaşıcı bir hastalık endişesi bulunduğu zaman suyu hiç kullanmaksızın sadece kağıtla temizlenme gerçekleştirilebilir.
Burada, şöyle bir yol izlemek daha güzel olur görüşündeyim: Şayet az önce ifade edildiği gibi hastalık endişesi varsa önce kağıt ile pislik temizlenmeli sonra tuvaletlerde su fışkırtılmak için bulunan özel aletle pisliğin çıktığı yeri ayrıca su ile temizlemelidir.
Belki bazı kimseler bu çözümden hoşnut olmayabilirler. Zira insanlar arasında değer yargılan katı olanlar vardır. Fakat yaşanan hayatın kuralları daha katı ve keskindir. İnsanların problemlerine çözüm bulmamak uygun bir davranış değildir. Üstelik dinimiz hayat dinidir. Problemlere, âdetlere, örfe, genel yararlara, insanların içinde olduğu zaruretlere bakarak çözüm aramak daha isabetli olur. Kaldı ki, üzerinde konuştuğumuz mesele İslâm’uı-etfasrna ve itikada ilişkin bir mesele olmayıp, fer’î bir meseledir.
BENZER KONULAR:
Answers ( 3 )
Taharet, yani temizlenme hali; nasıl olursa olsun sadece makalede de söylendiği gibi dinin yasakladığı şeyler dışında ne ile temizlenirse temizlensin ama temizlenmesi gerekmektedir. İster bu ihtiyaç için üretilen tuvalet kağıdı gibi şeyler olsun, isterse başka bişey. Ama insanın içinin rahat etmesi için su ile taharetini tamamlaması güzeldir.
Taharet
Tuvalette taharet ettikten sonra çıkmadan ayaklarımı yıkıyorum yerden sıçrayan su necis olur mu?
Bu duruma çok dikkat etmelisiniz. Yerde eğer necaset var ise ayaklarınıza bu necasetin bulaşması yüksek ihtimaldir. Yani dikkatli davranmak gerekmektedir.
İslam’da, el ile temizlik, necâset (pislik) ile kirlenmiş olan eşyaları arındırmak için geçerli bir yöntem olarak kabul edilir. Saf olmayan öğeleri elle temizlemek için bazı genel yönergeler şunlardır:
Belirli temizleme yöntemlerinin ve uygulamalarının safsızlığın türüne, öğenin malzemesine ve bireysel koşullara göre değişebileceğini not etmek önemlidir. Saf olmayan maddelerin temizlenmesiyle ilgili özel sorularınız veya endişeleriniz varsa, belirli duruma göre rehberlik için bilgili bir alim veya nitelikli bir dini otoriteye danışmanız önerilir.