Takva Nedir, Nasıl takva sahibi olunur?

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

TAKVA NEDİR TAKVA SAHİBİ KİMDİR?

Takva Nedir Takva nedir nasil takva sahibi olunur

Takva nedir takva sahibi insanda hangi özellikler bulunur?

Takva, muttaki, ittika, taki, etka gibi türevleriyle birlikte Kur’an’da sıklıkla geçen kavramlardan biridir. Bu keyfiyet, açıkça bir değer olarak takvanın İslam’daki önemini gösterir. Her ne kadar müfessirlerin çoğu, sözlük anlamından hareket ederek kelimeye “Allah korkusu” anlamını vermişler ise de bunu kötülük yapmasından veya zarar vermesinden endişe edilen bir varlık karşısında taşınan korkudan farklı olduğunu bilhassa ifade etmek gerekir. Binaenaleyh, dini terminolojide “takva” dendiğinde “Allah’a karşı, kendisine duyulan saygıdan dolayı sorumluluk bilinciyle hareket etme” anlaşılırsa, kelimenin hakiki karşılığı verilmiş olur. Bu tarifin doğal sonucu olarak takva, kötülük ve zarar gelen her şeye karşı ilahi korumayı talep etmektir. Bu da İlahi iradenin peygamberi vasıtasıyla duyur duğu risalet çerçevesinde günahlardan kaçınmak ve iyiliklere yönelmekle gerçekleşir. Bu manadaki takvanın zıddı ise “fucûr”, yani pervasızca her türlü günaha dalmaktır.

Hz. Peygamber’in ifadesiyle takva, gösteriş için yapılan şekli bir davranış değildir, bilakis ancak Allah’a duyulan muhabbet ve saygıyla incelmiş kalpte, yani gönülde filizlenip bedeni uzuvlarda amele dönüşen er demli davranışlardır. Bu sebeple Hz. Peygamber takva sahibinin mutlaka ahlakının da güzel olacağını belirtir

Dinde helal ve haram oldukları kesin olarak belirtilen hususlarda takva sahibinin karar vermesi zor olmayacaktır. Mamafih takvayı asıl anlamlı kılacak olan husus, takva sahibinin haram yahut helalliği şüpheli meselelerde takındığı tavırdır. İşte böyle durumlarda Hz. Peygamber’in tavsiyesine uyarak şüphelerden sakınıp şüpheli olmayanlara yönelebilir se, işte o zaman takvasının olgunlaştığını, izhar etmiş, dolayısıyla da dinini ve şerefini korumuş olur.

Buraya kadar söylenenleri daha da somutlaştıracak şekilde Kur’an değişik ayetlerde takva sahiplerinin, yani muttekilerin kimler olduklarını nasıl bir inanca sahip bulunduklarını ve ne tür davranışlar sergilediklerini açıklar. Buna göre “Onlar bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcayanlar öfkelerini yenenler, insanları affedenlerdir… Hos olmayan bir is yaptıkları, yahut nefislerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlayıp hemen günahlarının bağışlanmasını isteyenler.ve bile bile istedikleri (günah) üzerinde israr etmeyenlerdir. “Keza onlar gayba inanırlar namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler. Ve (yine) onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar. Onların işledikleri iyilikler batıl bir takım hurafeler ve görüntülerden tamamen uzaktır, dolayısıyla da bu şekildeki eylemleri . Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin: mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir. ” Allah’ın onlardan istediği, Müslüman kardeşleriyle günah ve düşmanlık üzerine değil, iyilik ve takva üzerine yarışmaları, takvaya daha uygun olduğu için, aralarında husumet bulunan düşmanlarına bile adaletle davranmaları, şahitli gibi dosdoğru yapmaları, eşler arasındaki ilişkiler bağlamında erkeklerin kadınlara takva icabı mehir konusunda daha comert davranmalarıdır.

Peki muttekilerin bütün bu eylemlerinin Allah nezdindeki değeri nedir? Kur’an’dan anladığımıza göre her şeyden önce Allah muttekilerle beraberdir, onların dostudur. onları korur, yardım eder ve sever Onlar takva uğrunda adım attıkça Allah onların bilgisini ve basiretini ziyadeleştirir, vicdanlarında oluşturduğu hikmet kıvılcımlı hayrı şerden hakkı batıldan, sevabı günahtan ayırt etmelerini, haram ve günahlardan dikkatle kaçınmalarını sağlar. Bu sayede müminlerin tarihten ve sosyal olaylardan ibret almaları ve ders çıkarmaları mümkün olur.

Netice itibariyle takva öyle bir değerdir ki, bu değerle donanan insan hassas tartan vicdan terazisiyle daima hakkın yanında ve hizmetinde, haksızlığın ve haramın karşısında olur. Hz. Peygamber’in yetiştirdiği sahabe nesli işte böyle bir kuşaktır. Kabile savaşlarının, şirkin sebep olduğu zihin ve değerler karmaşasının, intikam duygularının, zina, kumar, içki, hırsızlık, azgınlık, faiz gibi haksız uygulamaların tarumar ettiği Yesrib’de Hz. Peygamber’in hicretinin ardından gerçekleşen on yıllık süre içerisinde iyiliklerin yaygınlaştığı, kötülüklerin iyice sınırlandığı bir toplumsal yapının ortaya çıkmış olması. Hz. Peygamber’in önderliğinde ve örnekliğinde gerçekleştirilen takva eğitiminin bir sonucudur. Zaten böyle bir eğitim olmasaydı, daha sonra dünya tarihinin en güçlü öznelerinden biri haline gelecek bir büyük İslam toplumunun (ümmet) vücut bulması imkânsız olurdu. Binaenaleyh Hz Peygamber öyle bir toplum çekirdeği yetiştirmiştir ki, Gibb’in dediği gibi, bu çekirdek sonraki büyük ümmetin mayası olmuştur.
İslam medeniyeti tarihi

BENZER KONULAR:

İslam’da “Takva” Kavramı

Takva ne demektir

Takva konulu hutbe

Takva Elbisesi

Answers ( 3 )

    1
    2022-01-30T17:13:19+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    TAKVA NEDİR?

    Takvâ, arab cahiliye devrinde esas olarak, “hayvan olsun, insan olsun, canlı varlığın, dışardan gelecek yıkıcı bir kuvvete karşı kendini savunma davranışı” manasında kullanılmaktaydı.  Bu, tamamen maddî bir tehlikeden korunma anlamını taşımaktaydı. İslâm vahiy tarihinde takvâ kavramı, Kur’ân-ı Kerîm’deki bu öz manasını yitirmemekle beraber, daha geniş bir mana kazanmış ve temelde sözlük manasına dayanan yepyeni bir mefhum olmuştur.

    İslâm inanç sistemine giren “takvâ”, artık maddî bir tehlikeden değil, manevî azaptan ve insanı bu azaba sürükleyecek kötü işlerden korunmak demektir.

    el-Cürcânî, et-Tarîfât isimli ıstılâhî terimler sözlüğünde “takvâ”nın, “Kişinin Allah’a itâat ederek O’nun vereceği cezalardan kendini sakınması; insanın kendisini, yaptığı veya yapmadığı şeyler yüzünden müstehak olacağı ukûbattan yine Allah’a itâat ederek koruması.” anlamına geldiğini belirtir.

    Dînî terminolojide, “günaha yönlendirici şeyden nefsi koruma, Allah’ın haramlarından kaçınarak gazabından sakınma, emrettiği şeyleri yapma; bir başka deyişle, Allah’ın emirlerine tam olarak riâyet etme, bu emirlere aykırı hareket etmemek için dikkatli, hassas, titiz, itinalı, ihtiyatlı ve uyanık olma; kısaca, Allah’ın çizdiği sınırlarda durma, hudûdullah çerçevesinde belirlenen istikâmete titizlikle saygı gösterme” şeklinde tanımlanan “takvâ” kavramı zaman geçtikçe uhrevî rengini kaybederek neticede “dindarlık” kelimesiyle ifade edilebilecek sınırlı bir alana tahsis edilmiş ve buna ilaveten yukarıda sayılan manalardan “zâhid kimsenin Allah’tan korkması” ve nihayet sadece “dindarlık” manaları doğmuştur.

    Kur’ân-ı Kerîm’de, âhiret inancının yoğun olarak işlendiği Mekke döneminde inen âyetlerde “takvâ”, Allah’ın şiddetli azabına karşı siper vazifesi görecek olan korku ve kaygı şuurunu ve bu şuurun zorunlu bir sonucu olarak Allah’ın buyruklarına uyup yasakladığı şeylerden titizlikle kaçınmayı ifade eder.

    Takvâ; ilk olarak, şirkten sakınmak, bid’atten kaçınmak ve fer’î günahlardan korunmaktır. İkinci aşamada, din hususunda zarar vereceğinden korkulan şeylerden kaçınmaktır.

    Son olarak da yüce bir hazinedir ki eğer ona ulaşılırsa, onda; şerefli cevherler, kıymetli bir nefis, çok hayır (iyilik), tükenmez bir rızık, kendisinde dünya ve âhiret iyiliklerinin toplandığı bir haslet olan büyük bir alışkanlık bulunur.

    “Takvâ, nefsi günahlardan ve onlara götüren şeylerden muhâfaza etmektir.”

    “Takvâ’nın zâhiri Allah’ın hudûduna riâyet, bâtını ise ihlas ve niyettir.”

    “Takvâ, şüpheli şeylerden uzak durmaktır.

    et-Tahânevî, et-Taftazânî’den el-Azadî’nin haşiyesinde “takvâ”yı şöyle tanımladığını aktarmaktadır: “Takvâ, şerî olarak şeriatın zemmettiği şeylere karşı uyanık olmak, örfî olarak da faziletli davranış biçimleri sergilemektir.”

    Kul için “takvâ”, kendisiyle günahları arasında, günahları terk etme hususunda kuvvetli bir sabır ve gayret engeli hâsıl oluncaya kadar kalbini, sanki o günahı hiç işlememiş gibi temizlemesidir. Veya mübah ve helal olan şeylerin faydasız olanından kaçınmasıdır.

    “Takvâ, görünenin mahlukât için süslenmesi gibi gönlün Hâlik için süslenmesidir.”

    En iyi cevap
    1
    2022-01-30T17:31:27+03:00

    Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Nasıl Takva Sahibi Olunur?

    Takva sahibi olmak için Allah Teâlâ’nın emirlerini tutup yasaklarından kaçınmak, kalbi günahlardan temizlemek, isyan etmeyip, itâat etmek, Allah’ı zikretmek, O’nun nimetlerine karşı nankörlük etmeyip şükretmek, şirkten sakınmak, bid’atten kaçınmak, din hususunda, bütün zararlı şeylerden sakınmak, mubah olmakla birlikte faydasız olan şeylerle de fazla meşgul olmamak gerekir.

    Takvâ, Allah’a boyun eğerek O’nun azabından sakınmak, cezayı gerektirecek davranışlardan nefsi uzaklaştırmak suretiyle cezadan korunmaktır.Takvâ, kişinin, kendisini Allah’tan uzaklaştıran şeylerden uzak durmasıdır. Takvâ, masivâdan sakınmaktır. Takvâ, bütün iyilikleri ve faziletleri kendinde toplayan bir haslettir. Takvânın hakikatı, Allah’a itâat ederek azabından sakınmaktır. “Falan kalkanı ile korundu” dendiği zaman bu mana kasdedilir. Takvâ’nın aslı, önce şirkten, sonra kötü ve günah olan fiillerden, daha sonra günah olması ihtimali olan amellerden sakınmak, en son olarak da fuzulî ve lüzumsuz olan (mübah ve helal) şeyleri de terk etmektir.

    Allah Teâlâ’nın “Allah’tan hakkıyla korunun” kelamının tefsirinde, takvâ; Allah’a itâat olunması, fakat isyan olunmaması, zikredilmesi, fakat unutulmaması, şükrolunması, fakat küfrân-ı nimette bulunulmaması demektir, denilmiştir. Takvâ, nefsin, şeri’atın isteklerine muhâlefet etme arzusu karşısında semâhat (boyun eğmeme) göstermesidir.

     

  1. Please briefly explain why you feel this answer should be reported.

    Bildir
    İptal

    Takva, İslam’da en temel kavramlardan biridir ve Allah’a karşı sorumluluk bilinci, Allah’a karşı derin bir saygı ve O’nun emirlerine uygun bir yaşam sürme gayreti anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette takva, müminlerin sahip olması gereken en önemli özelliklerden biri olarak vurgulanır. Takva sahibi olmak, Allah’ın hoşnutluğunu kazanmayı amaçlayarak O’nun emirlerini yerine getirmek, yasaklarından kaçınmak ve bu bilinçle hayatı sürdürmektir.

    Takva sahibi olmanın yolları:

    Allah’a İman ve Tevekkül: Takvanın temelinde, Allah’a olan sağlam bir inanç ve güven yatar. Allah’ın her şeyi gördüğüne, bildiğine ve her işin O’nun takdirinde olduğuna inanarak yaşam sürmek, takvayı güçlendirir.

    İbadetlere Devamlılık: Namaz, oruç, zekat gibi farz ibadetleri düzenli olarak yerine getirmek ve Allah’a yakınlaştırıcı nafile ibadetlere yönelmek, takva sahibi olma yolunda önemli adımlardır.

    Haramlardan Kaçınmak: Allah’ın yasakladığı şeylerden, özellikle de büyük günahlardan uzak durmak takvanın en önemli göstergelerindendir. Takva sahibi kimse, sadece haramları değil, şüpheli şeylerden de uzak durmaya çalışır.

    Kötü Ahlaktan Sakınmak: Gıybet, yalan, kibir gibi kötü davranışlardan sakınmak; sabırlı, adaletli, hoşgörülü ve mütevazı olmak takvanın ahlaki boyutunu oluşturur.

    Kur’an ve Sünnet’e Uygun Yaşam: Takva sahibi olmak, Allah’ın kitabı Kur’an ve Peygamber Efendimiz’in (sav) sünnetine uygun bir hayat sürmeyi gerektirir. Kur’an’ı okuyup anlamak ve sünnete bağlı bir hayat tarzı benimsemek, takvayı güçlendirir.

    Nefisle Mücadele: Nefsin istekleri ve dünya nimetleri her zaman kişiyi Allah yolundan alıkoymaya çalışabilir. Takva, nefse karşı mücadele etmeyi ve Allah’ın rızasına uygun yaşamayı gerektirir.

    Tövbede Israrcı Olmak: İnsan, hata yapabilir; ancak takva sahibi olmak, hatanın farkına varıp hemen tövbe etmeyi ve Allah’tan af dilemeyi içerir. Her hata sonrasında pişmanlık duyarak doğru yola dönmek takvanın işaretidir.

    Takva, sürekli bir çaba ve gayret ister. Zamanla kişinin ruhunu olgunlaştıran ve Allah’a daha yakın kılan bir bilinç haline gelir.

Cevapla