Tebbet suresinde verilen mesajlar

Question

Tebbet suresinde verilen mesajlar

TEBBET SÛRESİNDEN MESAJLAR

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’de yer alan sûrelerden biri de Tebbet sûresidir. Geliniz, bu haftaki hutbemizde Tebbet sûresinin bize öğrettiği hakikatleri bir kere daha hatırlayalım.
Yüce Rabbimiz bu sûrede şöyle buyurmaktadır:
“Ebû Leheb’in elleri kurusun! Kurudu da. Malı ve serveti kendisine fayda vermedi. O, alevli ateşe atılacaktır. Karısı da boynunda bükülmüş bir ip olduğu halde sırtında odun taşıyarak o ateşe girecektir.”

Ebû Leheb, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in amcasıydı. Bununla birlikte yeğenine en çetin zorluğu, zorbalığı ve zulmü reva görenlerden biriydi. İslam’ın ve Müslümanların en büyük düşmanlarındandı. İşte Tebbet sûresinde Ebû Leheb’in, yardımcılarının ve onun yolunda gidenlerin ibretlik akıbetleri haber verilmektedir.
Bu sûreden öğrenmekteyiz ki, Allah ve Resûlüne savaş açanlar, müminlerle amansız bir mücadeleye girenler, elem verici bir azaba uğrayacaklardır. Mal ve servetini, güç ve imkânlarını yeryüzünde fesat ve bozgunculuk çıkarmak için kullananlar, Allah’ın gazabına müstahak olacaklardır. Hak ve hakikatin karşısında durup yalan ve batılın hizmetkârlığını yapanları, kibrinin esiri olup insanları hor ve hakir görenleri, hazin bir son beklemektedir.

Tebbet sûresi, Ebû Leheb ve diğerleri gibi zulme destek verenlerin de aynı akıbete uğrayacaklarını vurgulamaktadır. Zira zalime destek olmak da zalimliktir. Zulmün yaygınlaşmasına yol açmak da zulümdür. Peygamber Efendimiz (s.a.s), “Zulme yardımcı olan, mutlaka Yüce Allah’ın gazabına uğrar.” buyurmaktadır. O halde nerede bir zulüm varsa elimizle, dilimizle ve gönlümüzle onun karşısında dimdik durmalıyız. Zulmün var olduğu bir dünyada hiç kimse güvende olamayacaktır. Allah Resûlü (s.a.s)’in bu husustaki uyarısı gayet açıktır: “İnsanlar zalimin zulmünü görür de ona engel olmazsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.”

Ne hazindir ki, Ebû Lehebler günümüzde de zulümlerine devam etmekte, Ebû Cehiller kıtalar dolaşmaktadır. Katiller ve işgalciler, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerinde çocuk, kadın, yaşlı, masum demeden hunharca katliam gerçekleştirmektedir. Gözü dönmüş caniler, tarihte eşine az rastlanır bir soykırım yapmaktadır. Onlara destek verenler ise kanlı elleriyle zulme alkış tutmakta, zalimleri cesaretlendirmektedir.

Ey Zalim! Bu azgınlıktan vazgeç. Dayandığın güç odaklarına güvenme. Tarihe bakıp ibret al. Geçmişte yaptığın azgınlıklar sebebiyle başına neler gelmişti, hatırla. Bugün sahip olduğun güç ve imkânlar, seni asla kurtaramayacaktır. Yüce dinimiz İslam’ın gönüllere yerleşmesine, yeryüzüne yayılmasına hiçbir kudret engel olamayacaktır. Rabbimiz bu gerçeği şöyle haber vermektedir:
“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.”

Hiçbir zulüm ve haksızlık ebedi değildir. Zalimler her ne kadar kendilerini güçlü zannetseler de mutlaka hüsrana uğrayacaklardır. Hak galip gelecek, batıl yok olacaktır. Bize düşen ise zulme asla rıza göstermemek, kötülüğe boyun eğmemektir. Umudumuzu ve cesaretimizi kaybetmeden zalimlerin karşısında, mazlumların yanında olmaya devam etmektir. Yeryüzünde adalet ve iyiliğin teminatı olacak bir medeniyet inşa etmek için el ele gönül gönüle vermek, sorumluluklarımızı hakkıyla yerine getirmektir. Unutmayalım ki, bugün, zalimlerin zulmünü devam ettirmesi Müslümanların dağınıklığından kaynaklanmaktadır. Zulmün son bulması, Müslümanların birlik ve beraberlik içinde hareket etmesine bağlıdır.

Yüce Rabbimizin buyurduğu şu ayet ile bitiriyorum:
“Resulüm! İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlûp olacaksınız ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeridir.”

Tebbet Suresi’nden Mesajlar özetlenirse;

Ebû Leheb’in Hazin Sonu: Ebû Leheb, Peygamber Efendimiz’in amcası olmasına rağmen İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık beslemiş, serveti ve gücü onu kurtaramamıştır. Bu durum, Allah’a ve Resûlü’ne karşı gelenlerin acı sonunu gösterir.
Zalimlerin Akıbeti: Tebbet Suresi, sadece Ebû Leheb’i değil, onun gibi zulmedenleri ve destekçilerini de aynı sona uğratacağını bildirir. Zulme destek olmak da zulümdür ve Allah’ın gazabına sebep olur.
Günümüzdeki Zulümlere Karşı Durmak: Ebû Leheb gibi zalimler günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Müslümanlar olarak zulme karşı durmalı, mazlumların yanında yer almalıyız.
İslam’ın Hakimiyeti: Allah’ın nurunu söndürmeye çalışanlar başarılı olamayacak, İslam tüm dünyaya yayılacaktır.
Müslümanların Birliği: Zalimlerin zulmü, Müslümanların dağınıklığından kaynaklanmaktadır. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmek, zulmün son bulmasını sağlayacaktır.
Ayetlerin meali ise şöyledir:

“Onlar ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek istiyorlar. Hâlbuki kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır.” (Saff Suresi, 8. ayet)
“Resulüm! İnkâr edenlere de ki: Yakında mağlûp olacaksınız ve cehenneme sürükleneceksiniz. Orası ne kötü bir kalma yeridir.” (Âl-i İmrân Suresi, 12. ayet)
Bu ayetler, Allah’ın nurunun söndürülemeyeceğini, inkarcıların hüsrana uğrayacağını ve cehenneme sürükleneceğini bildirmektedir.

https://www.arapcadua.com/

BENZER KONULAR:

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Answer ( 1 )

    1
    2024-08-02T11:19:16+03:00

    Tebbet Suresi
    Sûrenin Kapsadığı Konu:
    Tebbet Suresi, Peygamber Efendimizin (A.S.) amcası olan Ebû Leheb’in İslam’a karşı olan sert ve inatçı tutumunu konu edinir. Cenâb-ı Hak, bu surede Ebû Leheb’in inkârını ve inatçılığını kınayarak onun ve eşinin akıbetini gözler önüne serer.

    Meali:
    Kurusun iki eli Ebû Leheb’in, (nasıl ki) helak olup kurudu.
    Ne malı ona fayda verdi, ne de kazandığı..
    Alev alev yükselen ateşe girecek.
    Karısı da (aynı ateşe) odun taşıyıcı olacak;
    Boynunda bükük bir urgan olduğu halde!.
    İniş Sebebi:
    Resûlüllah (A.S.), Mekke’de İslam’ı tebliğ etmeye başladığında, ilk ve en sert tepki amcası Ebû Leheb’den gelmiştir. Ebû Leheb, Peygamberimizin uyarılarını alaya almış ve onu küçümsemiştir. Bunun üzerine Tebbet Suresi inmiştir.

    İlgili Hadîs:
    Bir hadis rivayetine göre, Tebbet Suresi indikten sonra Ebû Leheb’in karısı Ümmu Cemil, Resûlüllah’ı (A.S.) mescitte aramış ancak onu görememiştir. Bunun üzerine Ümmü Cemil, Ebû Bekir’e (R.A.) kızarak oradan ayrılmıştır.

    Ebû Leheb, Hakkı Şiddetle Red Ve İnkâr Konusunda İbretli Bir Misaldir:
    Ebû Leheb, malına ve kazancına güvenerek İslam’ı reddetmiştir. Ancak mal ve servet, insanı ahiretteki azaptan kurtaramaz. Allah’a iman ve sâlih ameller, insanı gerçek anlamda kurtarır.

    Mal Ve Kazanç Kurtarıcı Olamaz:
    Ebû Leheb, malına ve kazancına güvenip Hakkı reddetmiş ancak bu, onu kurtaramamıştır. İlahi murada göre kullanılmayan mal ve servet, ahirette sadece vebal ve azap getirir.

    Ebû Leheb’in Eşi Ümmu Cemil:
    Ebû Leheb’in eşi Ümmu Cemil, İslam’a ve Peygamberimize (A.S.) karşı düşmanlıkta çok ileri gitmiştir. Bu surede, onun da Cehennem’de odun taşıyıcı olarak cezalandırılacağı belirtilir.

    Odun Taşıyıcı:
    Ümmu Cemil’in “odun taşıyıcı” olarak anılması, onun dedikodu yaparak ve kötü niyetle söz taşıdığına işarettir. Ayrıca, Cehennem’de bu sıfatıyla cezalandırılacağı ifade edilir.

    Tebbet Suresi ile İhlâs Suresi Arasındaki Münasebet:
    Tebbet Suresi, Tevhid inancından sapıp Allah’a ortak koşan ve Hakk’a karşı çıkanların hazin sonunu tasvir ederken, İhlâs Suresi, Tevhid inancının özünü ve Allah’ın birliğini vurgular.

    Bu bilgiler, Celal Yıldırım’ın “İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri” adlı eserinden derlenmiştir.

    En iyi cevap

Cevapla