Teberrüc ne demek? Teberrüc ayeti

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Teberrüc nedir, Teberrüc etmek ne demek?

Teberruc ve ihtilat ne demek

Teberruc’un sebep ve sonuçları

Lisânü’l Arab’ isimli eserinde İbn Manzur şöyle der: “Teberruc; kadının ziynet ve güzelliğini erkeklerin göreceği şekilde izhar etme sidir. Kadın yüzünü gösterdi manasında “teberrecet el-mer’e” denir, Kur’ân-ı Kerîm, cahiliyye dönemine ait teberrucu yasaklamıştır.

Allah Teâlâ bu hususu açıklarken şöyle buyuruyor:

Ahzab suresi 33 ayet meali diyanet

وقرن فِي بيوتك ولا تبرجن تبرج الجاهلية الأولى وأقمن الصلاة وآتين الگاة وأطغن الله ورسوله إنما يريد الله ليذهب عنکم الرجس أهل البيت ويطهركم تطهيرا. واگر مایلی في بيوتگ من آيات الله والحكمة إن الله كان لطيفا خبيرا

“Evlerinizde oturun, önceki cahiliye dönemi kadınlarının teberruc yaptığı açılıp saçıldığı gibi) siz de teberruc yapma yın (açılıp saçılmayın). Namazı kılın, zekâtı verin. Allah’a ve Resulüne itaat edin. Ey Peygamberin ev halkı! Allah, sizden ancak günah kirini gidermek ve sizi tertemiz yapmak istiyor.!”

Bu ayet doğrudan Peygamber Efendimiz (sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hanımlarına hitap ediyorsa da, hükmü tüm Müslüman kadınlar için geçerlidir. İmam Kurtubi, bu åyet-i kerîme ile ilgili şöyle der: “Bu åyetin manası şudur: Zaruret olmadıkça kadınların evlerinde oturmaları gerekir. Gelişi güzel her istediklerinde dışarıya çıkmamalıdırlar. Burada hitap, her ne kadar Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hanımlarına ise de, mânâ itibarı ile bütün mü’mine kadınlar buraya dâhildir.”

Câhiliyyet dönemindeki teberruc hakkında müfessirler az da olsa farklı tefsirler ortaya koymuşlardır.

Ahzab suresi 33 ayet ne demek istiyor

İmam Mücâhid şöyle der: “Cahiliyet döneminde kadın ev den çıkar ve erkeklerin gözü önünde yürürdü. İşte bu câhiliyyet teberrucudur.”

İmam Mukâtil b. Hayyan da: Teberruc şudur; kadın, gerdanlığı, küpesi, boğazı, boynu örtülmemiş olsun diye başörtüsünü alttan bağlamadan başı üzerine atar. Böylece zikredilen ziynet ve mahrem bölgeler görünür. Bu şekilde Kur’ân-Kerim’le yasaklanan ve ‘teberrcuc etmeyin denen şeyi yapmış olur. Allah Teâlâ muhafaza etsin.”

İmam Katâde der ki: “Câhiliyyet döneminde kadınlar çalımlı, ki birli ve gururlu yürürlerdi. Allah Teâlâ bunu Önceki cahiliye dönemi kadınlarının açılıp saçıldığı gibi siz de açılıp saçılmayın!’ âyet-i kerimesini indirerek yasakladı.

El-Alůsi tefsirinde teberrucu, lügat manasıyla açıklar ve der ki: “Teberruc; kadının güzelliğini erkeklere göstermesidir.” Yine el. Alûsi şöyle der: “Teberruc; kadının, örtülmesi vacip olan yerlerini, güzelliğini ve ziynetini göstermesidir.”

Ebû Ubeyd der ki: “Teberruc; kadının, erkeklerin şehvetini çekecek şekilde güzelliğini izhar etmesidir.

Ayette geçen “önceki cahiliyye dönemi” hakkında müfessirlerin sözleri:

Bu, “Cahiliyetu’l-alk” denilen kadim cahiliyedir ki İbrahim (Aleyhisselam’ın doğduğu zamandır. Bazıları Adem (Aleyhisselam) ile Nuh (Neyhuelam) arasındaki zaman olduğunu söylemişlerdir. Bir diğer görüşe göre ise Dâvûd (Aleyhisselam) ile Süleyman (Aleyhisselam) arasındaki zamandır. Sonra gelen câhiliyye dönemi ise İsa (Aleyhisselam) ile Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve Sellem) arasındaki dönemdir.?

ibnu’l-Arabi, Ahkâmu’l-Kur’ân’ın’da “câhiliyyetin” öncesi sonrası olmadığını aksine bir tek câhiliyyetin olduğunu ve bunun İslam’dan önceki dönem olduğunu söylemiştir. Bu câhiliyyetin, ûlâ/önceki şeklinde nitelenmesinin nedeni başka bir sıfatının bulunmadığındadır.

Burada teberruc ve önceki cahiliye hakkında daha birçok görüş vardır. Biz sonuç olarak en fazla tercih edilen görüşü vererek sözü uzatmayacağız.

Âyetteki teberruc ve önceki cahiliyetten kasıt: İslam’dan önce kadınların yabancı erkeklerin yanında açılmaları, gösterilmesi câiz ayan ve şehveti celbeden güzellik ve ziynetlerini izhar etmeleridir.

Bu, İslam’ın hakkında yasaklık getirdiği teberruc ve cahiliyet tir. İmam el-Kurtubi bu manaya işaret ederek şöyle der: Ayetten Mümine kadınların alması gereken şudur; kadınlar, çalımlı ve kibir li yürümemeli ve erkeklere karşı güzelliklerini sergilememelidirler. Şer’an câiz olmayan şeylerde önceki cahiliyet dönemine muhalefet etmelidirler. Onların yaptıklarını yapmamalıdırlar.’

Haram olan evin dışında teberructur. Yani kadın evinden teber ruc yaparak çıkacak olsa, mesela başı açık veya gerdanı açık veya erkeklerin şehvetini çekecek şekilde giyinmiş boyanmış veya par füm sıkmış olarak dışarı çıkacak olursa haram kılınmış olan teberrucu işlemiş olacaktır. İmam el-Kurtubî bu âyetin tefsirinde der ki: “Kadınlar evlerinde otursunlar. Şayet dışarı çıkmalarını gerektiren bir durum olursa tam bir tesettür ve şehveti çekmeyecek şekilde çıksınlar.”

Meymûne bint-i Sad (Allah ondan razı olsun) Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hizmetçisiydi. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle dediğini rivâyet etmiştir.

عن ميمونة بنت غير وكان خادما للبي صلى الله عليه وسلم قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم مثل الرافلة في الزينة في غير أهلها مثل ظلمة يوم القيامة لا نوز لها

“Âilesinin (kocasının) dışında ziynetini gösteren çalımlı yürüyen kadının durumu kıyamet günü ışığı olmayan karanlığın durumu gibidir.”

Hadiste geçen – ibn – kelimesini şârihler: “elbiselerini yerlere sürükleyerek yürüyen, çalımla yürüyen kadın” olarak tefsir etmişlerdir.
Yani mahremi olmayanların önünde ziyneti şehvet uyandıran kadınlar, kıyamet gününde nurdan yoksun bir karanlık gibi olacaklardır.

İşte teberruc ederek yani şehvet uyandıracak şekilde evden çıkan her bir kadının hali bu hadiste anlatıldığı gibi kıyamette yardım ve desteksiz karanlıklar içerisinde zor bir durumda kalmak olacaktır. Ev dışında veya ev içinde kocasından başkasının yanında olduğunda kadın için bu şekilde davranmak caiz değildir, haramdır. Fakat kocasıyla baş başa iken kadının kocasına karşı şehvet uyandıracak giysi giymesi veya hareketlerde bulunması haram değil, aksine güzeldir.

İster kocasına karşı ister farklı bir niyetle, kapalı olmayan veya kendilerine ait olmayan kısacası başkalarının görmeyeceğinden emin olunmayan mekânlarda bu tür davranışlar câiz değildir.

Teberruc büyük günahlardandır. İmam ez-Zehebi, teberrucu bü yük günahlardan saymıştır. İmam ez-Zehebi şöyle der: “Kadının lanetlendiği fiillerden bazıları şunlardır; ziynetini, altın ve takılarını örtüsünün altından açığa çıkarıp göstermesi. Evden çıkacağı zaman misk, amber ve koku sürülmesi, keza; boyalı ince veya ipekten dar ve yenleri geniş elbiseler giymesidir. Bunların her biri Allah Teâlâ’nın sevmediği ve failine dünya ve ahirette buğzettiği teberructendir. Günümüzde bu hal birçok kadının içine düştüğü vahim haldir.

Her türlü parfüm, giysi ve şehvet uyandırıcı takılar bir çeşit teberructur.

Ahzab Suresi 33 Ayet arapca turkce

Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kadınların gün geçtikçe bozulacaklarına bunun için çok dikkat etmeleri ve özellikle erkekler için şehvet çeken hal ve davranışlarından uzak durmaları huşusunda onları uyarmıştır. Kadınların teberruc ve emsali konulardan dolayı mahzurlara düşecekleri hadis-i şeriflerde beyan olun muştur.

İşte bir kaçı;

عن ابن عباس قال قال النبي صلى الله عليه وسلم ” أريث الثاني فإذا

أكثر أهلها النساء

ibn Abbas (Allah onlardan razı olsun), Peygamber Efendimiz (Sav)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Cehenneme muttali oldum, bir de ne göreyim çoğu kadın.”

عن أسامة بن زيد قال قال رسول الله -صلى الله عليه وسلم “ما تركت بعدي فتنة هي أضر على الرجال من الساء.

Üsâme b. Zeyd (Allah onlardan razı olsun), Peygamber Efendimiz (sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Ben dünyadan göçtükten sonra geriye, erkeklere zarar verme açısından kadınlardan daha zararlı bir fitne bırakmadım.”

Kadınların erkeklere zarar verecek fitneyi içeren en önde durumlarından biri de evlerinden teberruc ederek yani şehveti çekecek vaziyette çıkmalarıdır.

Günümüzdeki kadınların teberrucunu ne diye isimlendireceğiz. Zira günümüzdeki kadınlar sadece yüzlerini açarak veya elbiselerini sarkıtarak teberrucde bulunmuyorlar. Aksine bunların ötesinde saçlarını, başlarını, kollarını hatta bacaklarını açıp sokağa çıkanlar var. İnce ve vücut hatlarını gösteren elbiseler eski dönemlerdeki teberrucu çok geride bırakmıştır.

Şu halde günümüzdeki teberruc, açıklık, çıplaklık ve çekicilik şeklinde isimlendirilmelidir.

عن أبي هريرة قال قال رسول الله -صلى الله عليه وسلم- “صنفان من أهل النار لم أرهما قوم معهم سياط كأذناب البقر يضربون بها الناس ونساء كاسيات عاريات مميلات مائلات ژغوشه كأشيمة البخت المائلة لا يدخلن الجنة ولا يجدن ريحها وإن ريحها ليوجد

من مسيرة كذا وكذا

Ebû Hureyre (Allah ondan razı olsun), Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve Sellem)’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: “Cehenneme girecek olanlardan iki grup var ki; bunları (dünyada henüz) görmedim. Birisi, sığır kuyrukları gibi kırbaçlar tutarak onlarla insanları döven (azarlayıp işkence eden)ler; diğer bir takımı, kadınlardır ki; gerçi giyinmişlerdir fakat (dar, ince, kısa ve şeffaflıktan dolayı) çıplak görünürler. Başka kadınları kendileri gibi yapmağa teşvik ederler. Bunların başları, içinde doldurdukları bezler ve saçlarla deve hörgüçlerine benzer (saç kıvrımları deve hörgüçlerine benzer). İşte bunlar ne cennete girerler ne de pek uzak mesafelere ulaşan kokusunu koklarlar”!

Buradaki “Kasiyatun Ariyat” “Giyinik çıplaklar” kelimelerinin manası hakkında şöyle denilmiştir: “Bu hal, kadının güzelliğini göstermesi için bedenin bir kısmını açıp diğer kısmı kapatmak ya da bedenin renk veya hatlarını belli eden ince elbiseler giymesidir.” Netice itibarıyla hadis-i şerifte kast edilen mana şudur. “O kadınlar zâhire göre giyinik fakat mânâ ve hakikatte çıplaktırlar. Zira beden hatlarını belirten elbiseler tesettür görevini yerine getirmemektedir. Halbuki giyinmekten maksat bedeni örtmek, belli etmemektir. Şu halde kadın örtülmesi vâcip olan yerlerini örtmemiş ise yani emrolunduğu gibi örtünmemiş ise sanki çıplak gibidir.”

Her ne kadar fakihler kadının yüzünü ve ellerini avret saymamışlarsa da kadın, yüzünü erkeklerin dikkatini çekecek şekilde boyamış, kaşlarını almış, dudaklarına ruj sürmüş olması durumunda haram olan teberrucu işlemiştir. Bu hususta mûteber hiçbir âlimin farklı görüşü olmadığı gibi, ehl-i insaf hiçbir kişinin itirâzı da olamaz.

Kezà ellerin durumu da böyledir. Uzatılmış ve oje ile boyanmış tırnaklarla birlikte eller, erkeklerin dikkatini çekeceğinden teberrucun şümûlüne dahil olacaklardır.

KAYNAK: Helaller ve Haramlar

Teberrüc ne demek

BENZER KONULAR:

Cevapla