Paylaş
Tebliğ nedir, kime yapılır?
Question
Tebliğ ne demek, tebliğin önemi
SORU:
1-Namazda sağımızdaki solumuzdaki birinin yanlış kıldığını gördüğümüzde bütün dikkat dağılıyor benimki vesvese oluyor o adamı uyarmalısın uyarmazsan şu olur diye ve dikkat dağılıyor ne yapmalıyım?
2-Tebliğ yaparken nelere dikkat etmeliyiz mesela seccade ile birbirine vuran birini gördüğümüzde nasıl uyarmalıyız (uyarınca birşey olmaz diye cevap alırsak ne yapmalıyız?)
3-Seccade tesbih bunlar dini şeyler olduğu için bunlara saygıdan dolayı bu tarz olaylar olmamalı diye biliyorum doğru demi?
4-Hangi durumlarda tebliğ yapmamalıyız mesela yanlış birşey demesinden korktuğumuz birine tebliğ yapmayıp uyarmamalıyız mı? ( Bu konuda çok vesvese yaşıyorum)
CEVAPLAR:
⇓⇓⇓
BENZER KONULAR:
Answers ( 6 )
Tebliğ; peygamberlerin sıfatlarından birisidir. Yani peygamberlerin tebliğ görevini dar bir şekilde açıklamak gerekir ise;
Allah’tan almış oldukları vahiyleri insanlara ulaştırmışlardır peygamberler.
Tebliğ; insanlara hakkı ve hakikati anlatmaktadır. Onlara doğru olanı, anlaşılır bir şekilde bildirmektir. Müslüman’ın aynı şekilde tebliğ sorumluluğu bulunmaktadır. Bu tebliğ sorumluluğu gücü ve bilgisi dahilinde ölünceye kadar devam etmektedir.
1) Namaz kıldığımız zaman yanımızda bulunan kişi yanlış namaz kılar ise; kırmadan, incitmeden bu kişiye namazın nasıl kılınması gerektiğini anlatmalıyız.
2) Bir Müslüman’a tebliğ yaparken dikkatli olmamız gerekir. Üslubumuza çok dikkat etmeliyiz. Sen zaten yanlış kılıyorsun, bu şekilde namaz kabul olmaz demek bu kişiyi namazdan uzaklaştırır. Vebali de bize olur. Bizim tebliğimiz şu şekilde olmalıdır; nama kılarken nasıl namaz kılınması gerekiyor ise o şekilde kılıp doğrusunu bu şekilde öğretmeliyiz.
3) Seccade ve tesbihe saygısızlık babında vurulması doğru değildir.
4) Bir insan bizim uyarmamızdan yanlış anlayacak ise bir ve ikinci maddelerde de söylediğim gibi bizim doğruyu yapmamız ona örnek olacaktır.
TEBLİĞ SÖZLÜK ANLAMI:
Tebliğ sözlükte “bir şeyi veya bir bilgiyi ulaştırmak, bildirmek, iletmek, yetiştirmek, haber vermek, nakletmek , götürmek, taşımak, en sona varmak, yerine getirmek, üstün, kesin, geçerli, tesirli” gibi manalara gelir.
Aynı zamanda “bir gayenin en yükseğine ulaşmak ve en son noktasına kadar varmak , yetişmek, yetiştirmek, eriştirmek” şeklinde tanımlanır.
Ayrıca tebliğ “başkasına bilgi ulaştırmak ve onunla iletişim kurmak” şeklinde de tanımlanmıştır. Bu tanımdan hareketle tebliğ, iletişim için gerekli tüm donanımlara sahip olarak ve muhatabın özelliklerine vakıf bir şekilde muhatabı ikna etme çabası olarak tarif edilebilir.
Dini bir terim olarak tebliğ, “peygamberlerin uygun ve etkili araçlardan yararlanarak Allah’tan aldıkları vahyin mesajını eksiltmeden ya da ilavede bulunmadan insanlara ulaştırması” anlamına gelmektedir. Başka bir ifadeyle “peygamberlerin, Cebrail aracılığıyla Allah’tan aldıkları mesajları insanlara iletmelerine tebliğ denilmektedir.” belağ isim olarak, tebliğ ise fiil halinde Kur’an’da en az 10 yerde bu anlamda kullanılmaktadır.
B-l-ğ fiil kökünden türeyen kelimeler Kur’an-ı kerim’de 77 yerde geçer. burada şunu da belirtmek gerekir ki tebliğle ilgili ayetlere baktığımızda tebliğde sadece insanlara mesajın ulaştırılmasının söz konusu olduğu, herhangi bir şekilde baskı ve zorlamanın söz konusu olmadığı görülmektedir.
B-l-ğ fiilinin ulaştırmak manasına geldiği ayetlerin genel anlamına bakarak, tebliğ kelimesinin dini literatürdeki manasını da düşünecek olursak, tebliğin asıl manasının “ulaştırmak” olduğunu söyleyebiliriz
TEBLİĞİN ÖNEMİ
Tarih boyunca gelmiş olan tüm peygamberlerin gönderiliş gayelerine baktığımızda hepsinin de iyiliği emredip kötülükten men etme yani tebliğ emrini yerine getirmekle görevlendirildiklerini görmekteyiz. Yani tebliğ ve peygamberlik birbirilerinin ayrılmaz parçalarıdır, zira tebliğsiz bir peygamber düşünülemez. Her topluma bir uyarıcı gönderilmiş olması tebliğ görevinin toplumu inşa etme açısından ne kadar zaruri bir ihtiyaç olduğunun açık bir göstergesidir.
Tebliğ esasen bir eğitim-öğretim sürecidir de diyebiliriz. İlk insanın yaratılışıyla ona bütün eşyanın isimlerinin öğretilmesi, cennette Hz. Âdem ve Hz. Havva’ya bir takım uyarılarda bulunulması yüce Allah’ın ilk tebliğ sürecini başlattığını, bunun yanında ilk eğitim-öğretim sürecini de başlattığını gösterir. Zaten “rab” kelimesine baktığımızda da mana olarak “terbiye eden, yetiştiren, bir şeyi olgunluğa erinceye kadar yetiştirmek” gibi anlamlara geldiğini görmekteyiz. Dolayısıyla âlemlerin rabbi olan Allah dendiğinde, o’nun tüm varlıkların “idarecisi, sahibi, yetiştiricisi, himayecisi, düzenleyicisi, ıslah edicisi, terbiye edicisi” olduğu anlaşılabilir. Allah’ın tebliği yalnızca insanları değil insanların dışındaki varlıkları da kapsadığı, onları da bir terbiye edişin, yönlendirilişin söz konusu olduğu çeşitli ayetlerde ortaya konulmuştur. buradan hareketle tebliğin, ilk eğitim faaliyetini başlatmış olması yönüyle önem arz ettiğini söyleyebiliriz.
Tebliğ yalnızca Allah’tan peygamberlere yapılan bir eğitim, bir bilgilendirme olarak kalmamış aynı zamanda Allah, peygamberlerin tebliğ yoluyla insanları eğitip terbiye etmeleri gerekliliğini de vahyetmiştir.
Örneğin hz. Peygamber’in hayatına baktığımızda, tebliğ vazifesine ilk olarak “ey bürünen peygamber! Kalk, uyar.” emriyle başladığını, daha sonraki başka bir ayetle de davetini izhar ettiğini görmekteyiz. davetin ilk emirle izhar edilmeyişi, tebliğin daha ilk başlangıcından itibaren bir metod dâhilinde icra edilmesi gerekliliği ile ilgili muhatabına fikir vermektedir. Yani ilkin Allah peygamberlerine tebliğde bulunmuş, yol göstermiş, hangi durumlarda nasıl davranacakları hususunda onları bilgilendirmiş ve onlardan da tebliğ edici olarak bu görevlerini yerine getirmelerini istemiştir. Bu vazifenin icrası neticesinde, ilahi emirlerin Kur’an’ın muhataplarının hayatlarına nüfuz ettirilmesi, ebedi kurtuluşa vesile olması yönüyle de tebliğin önemini göstermektedir.
Tebliğ
Selamun Aleyküm, kişiye şu şu günahı bırakması için tatlı dille uyarmaya çalışsak ama kişi inkar etme, önemsemeyeceğini düşünsek yinede tebliğ yapmalımıyız?
Biz üzerimize düşeni yerine getirmekle sorumluyuz. Zanlarla amel edilmez. Belli mi olur, belki karşımızdaki kişiye söyleyeceğimiz bir söz onu doğru yola yöneltir.