Tekrarı Halinde Hırsızlığın Cezası

Bildir
Question

Please briefly explain why you feel this question should be reported.

Bildir
İptal

Tekrarı Halinde Hırsızlığın Cezası

SORU: Hırsızdan hırsızlığın tekerrür etmesi halinde Kur’an’ın hükmü nedir?

CEVAP: Allah (c.c) Maide suresinde şöyle buyuruyor:

Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah’tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir. (Maide/38)

Allah (c.c) Kur’an-ı Kerim’de hırsızlık yapan erkek ve kadının hükmünü bildirmiştir. Onların her birisinin eli kesilir. Fıkıh kitaplarında bahsi geçen şartlar dahilinde çaldıkları zaman onların elleri bileklerinden kesilir. Bu onlara Allah’tan bir cezadır ki, kendileri edeplensin-ler, başkalarına da ibret olsunlar.

Hırsız on dirhem veya on dirhemden daha büyük bir değerde olan şeyi çalarsa, eli kesilir. Hanefîler yanında bundan daha değersiz bir şey için el kesilmez. Hırsızlık ya hırsızın ikrarıyla (itirafıyla) ya da iki şahidin şahitliğiyle isbat edilir. İlk defa hırsızın sağ eli kesilir. Eğer hırsızlığı tekerrür ederse, sol ayağı kesilir. Eğer tekrar hırsızlık ederse, başka bir tarafı kesilmez. Ancak tevbe edinceye kadar hapsedilir. (İbn Mevdud el-Hanefî, el-İhtiyar Şerh’ül Muhtar)

Bu da şu demektir: Hırsızlık cezası öldürmek için değil, caydırmak için verilmiştir. Çünkü cezalar büyük günahlardan sakınmak için tayin edilmiştir. Nefsi yok edici cezalar meşru kılınmamıştır. Menfaat cinsini yok eden cezalar da bir noktada hayatı telef edicidir. Öyle ise böylesi cezalar meşru değildirler.

Sol elin ve sağ ayağın, suçun tekerrürü halinde kesilmeleri, menfaat cinsinin yokluğuna sirayet eder. O menfaat ise, yürümek, çalışmak, iş görmek ve sanat öğrenmektir. Bu meşru olmaz. İmam Ali (r.a) böyle bir durumda şöyle söylemiştir:

Kendisiyle yiyecek ve istinca edecek bir el ve üzerinde yürüyecek bir ayak bırakmamaya Allah’tan haya ederim.

Hz. Ali (r.a) bu sözü, kendisiyle münakaşa edip de kendisini mağlup edene cevap olarak söylemiştir.

Hz. Ömer’e eli ve ayağı kesilmiş ve ismi Sedum olan bir hırsız getirdiler. Hz. Ömer öteki elini de kesmek isteyince Hz. AH ona dedi ki: “Onun bir eli ve bir ayağı kesilmiş. Hırsızlığı tekerrür de etse, artık başka organları kesilmez!” Bunun üzerine Hz. Ömer kararından döndü ve hırsızı hapsetti. Bu duruma kimse itiraz etmedi. Bunun bir icma oluşturduğunu görüyoruz. Hulasa olarak deriz ki, hırsızın sağ eli kesilmisse artık sol eli kesilmez. Veya sol ayağı kesilmişse artık sağ ayağı kesilmez. Çünkü bunda menfaatin zayi olması söz konusudur.

Benzeri konular:

Cevapla