Paylaş
Televizyon Ve İnternetin İnsan Üzerindeki Olumsuz Etkileri
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
İnternetin İnsan Üzerindeki Etkileri
Bir milletin ümidi, güveni ve istikbali çocuklarıdır. Varlığını devam ettirmek isteyen her devlet madde ve manada güçlü ve sağlam inançlı bir gençliğe sahip olmaya mecburdur. Allah (c.c.) Kur’an-ı Kerim’de hem kendimizi ve hem de çocuklarımızı cehennem ateşinden korumamızı emrederek “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.”[1] buyurmuştur. Cenab-ı Hakk’ın bu emrine uyarak, çocukların istikbalini düşünen her Müslüman dinine, vatanına ve mukaddesatına bağlı, ana baba ve insan sevgisi ile dolu, İslami terbiye ile mücehhez bir nesil yetiştirmeye mecbur olduğunu bilmelidir. Bunun içindir ki, sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır; “Çocuklarınıza iyi bakınız (onlara ikram ediniz) ve onları güzel terbiye ediniz.”[2]
Bilim ve teknoloji çağında yaşıyoruz. Televizyon ve internet hayatımızın bir parçası haline gelmiş bulunmaktadır. İnternet pek çok yönüyle hayatı kolaylaştıran bir imkândır. Anne ve babaların görevi, çocuğunun sorumluluk şuuruyla hareket etmesini sağlayabilmektir. Allah katında bu sorumluluk sınırı ergenlik yaşı olarak belirlenmiştir. Anne ve baba çocuğunu bu yaşa kadar layıkı ile terbiye eder ve sorumluluklarının neler olduğunu belirler ise o çocuk artık dışarıdaki zararlı etkenlere daha kolay göğüs gerecektir.
Aile içinde iletişim sorunları varsa çocukların ruhsal gelişimi bozulabilmekte ve mesuliyet şuuru yeterince gelişememektedir. Sorunlu ailelerde büyüyen çocuklarda birçok hata ve kötü alışkanlık bulunabilmektedir. Bu ailelerde küçük yaşta sigara, alkol, uyuşturucu kullanımı görülebilmekte, bu çocukların okul ve sosyal hayata uyum sağlamaları zorlaşmaktadır.
İnsan fıtratı gereği sosyal bir varlıktır, Eğer bir çocuk içinde bulunduğu toplumsal özellikler nedeniyle sosyalleşemiyorsa sanal ortama yönelmesi doğaldır. Bilgisayar ve internet, tabir-i caizse ateş gibidir. Onu nasıl ve ne amaçta kullanırsak faydası ve zararı o paralelde değişkenlik gösterir.
Denetimsiz bir şekilde saatlerce bilgisayar ekranına kilitlenmek çocukların ruh sağlığını olumsuz şekilde etkilemektedir. İbadet, aile eğitimi, dinlenme ve sosyal hayat gibi bölümler halinde olan zaman tahsisinde internet ve televizyon dilimi gittikçe artmaktadır. Sanal âlemde bu denli diyalogların aşırıya gitmesi şahsiyetin tam teşekkül etmeye başladığı çağlarda, zihin bulandırıcı, fikrî ve ahlakî sapıklıklar, cinsel istismar, şiddet, kumar ve buna benzer şeyleri barındıran bu sanal ortam çocuklarımızın yaşamlarında onarılması güç problemlere yol açmaktadır.
Anne ve babalar bu zararlı ortamdan çocuklarını ancak verebilecekleri güzel ahlak ve terbiye ile uzak tutabilir. Unutmayalım ki; çocuklar ilk olarak anne ve babalarını örnek alırlar ve onları taklit ederek büyürler. Bunun içindir ki çocuklarımıza güzel örnek olmak bizlerin en önemli vazifelerinden biridir.
[1] Tahrim ,66/6
[2] İbn-i Mace Edep,3
[3] Teğabun ,64/15
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Televizyon ve internet, hayatımızı önemli ölçüde etkileyen yaygın medya biçimleri haline geldi. Çeşitli faydalar sunarken, bireyler üzerinde yaratabilecekleri potansiyel olumsuz etkilerin farkında olmak önemlidir. İşte televizyon ve internetin insanlar üzerindeki olası olumsuz etkilerinden bazıları:
Hareketsiz Yaşam Tarzı: Televizyon izleyerek veya interneti kullanarak aşırı zaman harcamak, hareketsiz bir yaşam tarzına yol açabilir. İnsanlar fiziksel olarak daha az aktif hale gelebilir ve bu da obezite, kardiyovasküler hastalıklar ve kas bozuklukları gibi sağlık sorunlarına katkıda bulunabilir.
Azalan Sosyal Etkileşim: Aşırı ekran süresi, yüz yüze sosyal etkileşimlerde düşüşe neden olabilir. İnsanlar anlamlı konuşmalara, ilişkiler kurmaya ve sosyal etkinliklere katılmaya daha az zaman ayırabilir. Bu, izolasyon, yalnızlık ve gerçek dünyadan kopma duygularına neden olabilir.
Ruh Sağlığı Üzerinde Olumsuz Etki: Televizyon ve internetteki içerik bazen rahatsız edici, şiddet içeren veya sansasyonel olabilir. Bu tür içeriklere sürekli maruz kalmak ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyerek artan kaygı, stres, depresyon ve gerçek dünyadaki şiddete karşı duyarsızlaşmaya yol açabilir.
Dikkat Dağıtma ve Erteleme: Televizyon ve internet yoluyla sürekli eğlence ve bilgi sağlanması dikkat dağıtıcı olabilir. Verimliliğin azalmasına, önemli görevlere konsantre olma zorluğuna ve erteleme eğilimine yol açabilir. Bu, akademik ve profesyonel performansı etkileyebilir.
Gerçekçi Olmayan Beklentiler ve Beden İmajı Sorunları: Televizyon ve internet genellikle idealize edilmiş ve gerçekçi olmayan güzellik, başarı ve yaşam tarzı standartlarını tasvir eder. Bu görüntülere ve anlatılara sürekli maruz kalmak, düşük benlik saygısına, beden imajından memnuniyetsizliğe ve yetersizlik duygularına katkıda bulunabilir.
Uyku Bozuklukları: Yatmadan önce televizyon ve internet kullanımı uyku düzenini bozabilir. Parlak ekranlar ve uyarıcı içerik, vücudun doğal uyku-uyanıklık döngüsüne müdahale ederek uykuya dalmakta ve yeterli dinlenmeyi sağlamakta güçlük çekebilir.
Aşırı Bilgi Yüklemesi ve Yanlış Bilgi: İnternet çok büyük miktarda bilgiye erişim sağlarken aynı zamanda bunaltıcı ve yanıltıcı olabilir. İnsanlar karşılaştıkları bilgileri filtrelemek ve doğruluğunu doğrulamak için mücadele edebilir, bu da kafa karışıklığına ve yanlış bilgilerin yayılmasına yol açabilir.
Bağımlılık ve Zamanın Yanlış Yönetimi: Televizyon ve internet bağımlılık yapabilir, bu da aşırı kullanıma ve zamanı etkili bir şekilde yönetmede zorluğa yol açar. Bu, günlük sorumluluklara, ilişkilere ve genel refaha müdahale edebilir.
Çocuklar Üzerindeki Etkisi: Televizyon ve internete aşırı maruz kalmanın çocukların gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Dikkat sürelerini, dil ve sosyal becerilerini, bilişsel gelişimlerini ve akademik performanslarını etkileyebilir. Ebeveynlerin çocuklarının medya tüketimini izlemesi ve düzenlemesi çok önemlidir.
Bu olumsuz etkileri azaltmak için bireyler dikkatli ve dengeli medya tüketimi uygulayabilir. Bu, ekran süresine sınır koymayı, fiziksel etkinliklerde bulunmayı, yüz yüze etkileşimlere öncelik vermeyi, medya içeriğini eleştirel bir şekilde değerlendirmeyi ve güvenilir bilgi kaynakları aramayı içerir.