Temizlik ve sağlıkla ilgili yazı
İslam dininin insan sağlığına verdiği önemden dolayı üzerinde durduğu konulardan birisi temizliktir. Temizlik, hem sağlıklı hayatın, hem de bazı ibadetlerin şartıdır. Medeni olmanın en başta gelen şartlarından birisi yine temizliktir. Bu sebeple, İslam bilginleri temizliği; maddi temizlik, hükmi temizlik ve manevi temizlik olarak üç kısımda değerlendirmişlerdir. Beden, elbise ve çevre temizliği maddi temizliği ifade eder. Abdest ve gusül, hükmi temizliği; gıybet, yalan, iftira, haram yemek, kibir vb. günahlar; batıl inançlar ve bidatlerden arınmak ise manevi temizliği demektir.
Temizlik bilinci İslam Dininin bütün emirlerine nüfuz etmiştir. Dinin direğini namaz olarak açıklayan, namazın şartlarından birisini de maddi ve manevi temizlik olarak belirleyen dinimiz, kendisine uyanlardan temiz olmalarını istiyor demektir. Peygamber Efendimize gelen ilk ayetlere baktığımızda da bunu görürüz. Yüce Allah, Hz. Muhammed (sav)’e peygamberlik görevi yüklediğinde şöyle seslenmiştir: “Ey örtülere bürünen elçim, kalk ve insanları uyar. Elbiseni temiz tut ve bütün kirlerden uzak dur.” (Müddessir, 74/1-5).
Bilindiği gibi, müslüman olmak ve iman etmek, büyük küçük bütün geçmiş günahları yok eder. İman, insanı tevhid dışı her türlü inanç kirliliğinden temizler. Abdest ise, beden temizliğini sağladığı gibi, işlenen küçük günahları temizleyerek manevi temizliği sağlar. Bu yüzden abdest almak, bir nevi imanın yarısıdır. Abdestli mümin, “içi de dışı da tertemiz” müslüman demektir.
Temizlik; aynı zamanda sağlıklı yaşamaktır. Temiz olmayan yerde sağlıklı yaşamak mümkün değildir. Bu yüzden, sadece bedenimizin, üstümüzün başımızın değil, evlerimizin, cadde ve sokaklarımızın da tertemiz olması gerekir. Bir yönüyle bu mekanlar bizim aynamızdır. Yaşadığımız köyün, semtin ya da mahallenin yeteri kadar temiz olduğunu iddia edebiliyorsak ne mutlu bizlere. O zaman bu bizim eserimiz demektir. Ancak çevre kirliliğinin hakim olduğu yerler, sakinleri hakkında olumsuz bilgiler verir.
Temizlikle ilgili önemli bir konu da ellerin yıkanmasıdır. Sağlık uzmanlarımızın ifade ettiğine göre grip, ishal ve hepatit B gibi birçok hastalığın yayılmasında yıkanmayan ellerin rolü vardır. Özellikle kış mevsimine girmekte olduğumuz bu dönemde, bulaşıcı hastalıkların daha da arttığını göz önüne alırsak, el temizliğine daha çok dikkat etmek zorunda olduğumuz ortaya çıkar.
Öte yandan Resulullah (sav), ellerinin temizliğine dikkat eder ve bunu Müslümanlara tavsiye ederdi. Taharet, sümkürme ve benzeri kirli işlerden arınmak için sol eli kullanmayı; yeme-içme içinse sağ eli kullanmayı öğütlerdi. (Ebu Davud, Taharet 18). Şüphesiz bunlar, insan sağlığını korumaya yönelik olan önemli nasihatlerdir.
Bizlere yakışan, bunları hayatımıza rehber edinmek; temizliği sevmek ve temiz olmaktır. Çünkü Allah temizdir ve temizliği sever. Unutmayalım ki bu, dini bir vecibe olduğu kadar, insan olmanın şeref ve onuruyla da ilgilidir. Sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Temizlik imanın yarısıdır.” (Müslim, Taharet 1).
MUMSEMA
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam dini ile temizliğin üzerinde hassasiyetle durulmuş, temizlik için fıkhi hükümler getirilmiştir. Rasulullah (sav)’in dilinden İslam dininin temizliğe verdiği değer “temizlik İmanın yarısıdır” ifadesidir. Temizlik bazı ibadetler için ön şart olarak gerekli kılınmıştır. Temizlenme yollarından biri ise abdesttir. Bir müslümanın maddi ve manevi anlamda tertemiz olabilmesi için en önemli ibadetlerden biri olan abdesttir.