Paylaş
Teyemmümün Sahih Olmasının Şartları Diyanet
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hangi şartlarda abdest yerine teyemmüm alınabilir
Teyemmümün sahih olmasının şartları sekizdir:
1. Niyet etmek.
Elini teyemmüm edeceği şeye vururken veya elini yere vurup yüzünü meshedeceği sırada; “Hadesten taharete veya namaz kılmaya yahutta taharetsiz yapılması sahih olmayan bizzat maksut olan bir ibadeti yapmaya niyet etmektir.”
Bunlardan birine niyet edilmeden yapılan bir teyemmümle namaz kılınmadığı gibi Kur’an okumak. Kur’an-ı Kerim’i tutmak, camiye girmek, kabirleri ziyaret etmek için yapılan teyemmümle de namaz kılınmaz. Çünkü bunların bir kısmında taharet şart olmayıp, bir kısmı da bizzat maksud bir ibadet değildir.
2. Teyemmüm etmeyi mubah kılacak bir özür bulunmak.
Abdest almaya veya gusül yapmaya yetecek kadar suyun, kişinin bulunduğu yerden en az bir mil (dörtbin adım) uzakta olması veya yanında bulunan suyu kullandığı takdirde hastalanmaktan, hastalığın artmasından veya uzamasından korkması teyemmüm yapmayı mubah kılan özürlerdendir. Ancak suyun vücuda zararlı olacağı, kişinin kendi tecrübesine veya uzman bir müslüman doktorun vereceği bilgiye bağlıdır.
Cünüb olan bir kimse, yıkanmak için sıcak su ve yıkanabileceği sıcak.uygun bir yer bulamaz ve soğukta gusul yaptığı takdirde hastalanmaktan korkarsa, gusûl yerine teyemmüm edebilir. Ancak en kısa zamanda yıkanmalıdır.
Kendisi ile. alacağı su arasında bulunan düşman veya canavardan korkan, yanında içeceği kadar suyu olup bununla abdest aldığı takdirde susuz kalacağından endişe eden. kuyudan su çıkarabilmek için ip. kova gibi bir şeyi bulunmayan kimse de teyemmüm edebilir.
Bir kimse abdest almakla meşgul olduğu takdirde cenaze ve bayram namazlarına yetişemiyeceğini anlarsa bu namazları teyemmümle kılabilir.
Cuma ve vakit namazlarının geçmesinden korkmak ise teyemmüm için özür değildir. Bu sebeple abdest alan kimse cuma namazına yetişemezse öğle namazını kılar. Abdest aldığı takdirde bir farz namazın vaktinin çıkacağını anlayan kimse de teyemmüm edemez, abdest alır. namazı vaktinde kılamazsa kaza eder.
Yakında su bulunduğunu tahmin eden kimsenin bunu araştırması gerekir. Eğer yakınlarda su olmadığı kanaatinde ise araştırması gerekmez. Arkadaşında su varsa, teyemmüm etmeden önce ondan su ister, şayet vermezse ondan sonra teyemmüm eder.
Yanında su olmayan, fakat su bulacağını uman kimsenin, (kerahet vaktine girmemek ve teyemmüm edip namaz kılabilecek bir zaman kalmak şartiyle) namazı vaktin sonuna kadar tehir etmesi müstehaptır. Suyu bulursa abdest alır, bulamazsa teyemmüm ederek namazını kılar.
3. Teyemmümün yeryüzü cinsinden, pislik dokunmamış temiz bir şeyle yapılması.
Toprak, taş, kum. tuğla ve kiremit gibi şeylerle teyemmüm yapılır. Odun. bakır, demir gibi şeylerle teyemmüm yapılmaz. Ancak bunların üzerinde temiz toz bulunursa bu toz ile teyemmüm yapılabilir.
4. Teyemmümde yüzü ve kolları kaplayacak şekilde meshetmek.
5.Meshi elin tamamı veya çoğu ile yapmak İki parmağı ile meshetmek caiz değildir.
6. Elin içi ile teyemmüm edilecek şeye iki kere vurmak.
Yani yeryüzü cinsinden olan şeye ellerini iki kere koymak.
Teyemmümde ilk defa elini koyduğu yere ikinci defa da elini koyabilir. Bir kimsenin teyemmüm ettiği yerde bir başkası da teyemmüm edebilir.
7. Abdest almaya veya gusul yapmaya engel haller bitmiş ve kesilmiş olmak.
Meselâ; burnu kanarken kanama kesilmeden abdest almak sahih olmadığı gibi teyemmüm yapmak da caiz olmaz. Adet gören bir kadının adet kanı kesilmedikçe gusul yapması sahih olmadığı gibi teyemmüm etmesi de sahih değildir.
8. Meshedilecek organlarda meshe mani olan hamur ve benzeri şeyleri önceden gidermiş olmak. Bunlar giderilmeden yapılan mesih bedene değil, o şeyin üzerine yapılmış olur.
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’ın kolaylıklarından biri de teyemmümdür. Teyemmüm; su bulunmadığında veya var ama ulaşılması durumu özel nedenlerle sıkıntılı ise abdest yerine geçmektedir. Teyemmüm; abdest ve gusül normal şartlarda su ile yapılmaktadır. Su olmadığında veya kullanma imkanı olmadığı zaman da abdest ve gusül yerine geçmektedir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Bir müslüman su bulamadıgı veya abdest alacak su olmadıgında teyemmum alır.
Şafi mezhebinde ve hambeli mezhebinde abdest alacak su yetersiz miktarda ise yettiği kadar kullanılır,sonrada teyemmüm yapılır..
teyemmüm ile alakalı diyer bir konu ise yolcu yakınlarda su bulabileceğini düşünüyorsa önce suyu araması gerekir,suyu bulamadığından emin ise o zaman teyemum alır.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Teyemmüm, İslam’da su bulunmadığında veya kullanımının zararlı veya pratik olmadığı durumlarda yapılabilen bir ritüel arınma yöntemidir. Teyemmümün sıhhat şartları şunlardır:
Niyet (Niyet): Tıpkı abdestte olduğu gibi, arınma ve ibadet için de teyemmüm etmeye niyet edilmelidir.
Suyun Olmaması veya Suyun Kullanılmasında Güçlük: Teyemmüm, su bulunmadığında veya kullanılmasının zarar veya büyük sıkıntıya yol açabileceği durumlarda caizdir. Bu, suyun bulunmaması, hastalık veya yaralanma nedeniyle suya erişememe veya suyu kullanarak sağlığını tehlikeye atma korkusu gibi durumları içerir.
Temiz Toprak veya Toz Bulunması: Teyemmüm için temiz toprak veya toz bulunması gerekir. İdrar, dışkı veya saf olmayan maddeler gibi safsızlıklardan arındırılmış olmalıdır.
Yere Vurmak: Teyemmüm eden kişi, avuçlarını temiz toprağa veya toza vurmalıdır. Bu, elleri toprağa veya toza koyarak ve ardından hafifçe vurarak yapılır.
Yüzü Mesh Etmek: Yere vurduktan sonra avuç içi ile yüzünü mesh etmelidir. Saç çizgisinden çeneye yatay olarak tüm yüz bir defa mesh edilmelidir.
Elleri Mesh Etmek: Kişi parmak uçlarından başlayarak bileklere kadar her iki eli mesh etmelidir. Önce sağ el, sonra sol el mesh edilmelidir.
Su bulunmadığında veya kullanılamadığında teyemmümün abdest (abdest) veya gusül (ritüel banyo) yerine geçtiğine dikkat etmek önemlidir. Ancak su bulununca abdest veya gusül almak farzdır.
Bunlar teyemmümün sıhhatinin genel şartlarıdır. Ancak, bireysel şartlara ve durumlara göre belirli hükümler ve ayrıntılar için bilgili bir alim veya yetkili bir dini otoriteye danışılması tavsiye edilir.