Paylaş
Toplumsal Hastalık Gıybet
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Hastalık:Gıybet
Yüce dinimiz İslâm, insanlar arasındaki beşeri münasebetleri tanzim ederken temel olarak toplumun huzur ve mutluluğunu esas almıştır. İftira, yalan, haset gibi huzur ve saadeti bozacak, temel hakları ihlal edecek, haysiyet ve onuru rencide edecek, kargaşa ve fitneye sebep olacak bütün tavır ve davranışları da yasaklamıştır. En başta gelen yasaklardan biri de dedikodu ve laf taşıma olarak ifade ettiğimiz koğuculuktur.
Gıybet, bir insanın yüzüne karşı söylendiğinde hoşlanmayacağı, incineceği, kalbinin kırılacağı bir söz veya davranışını, gıyabında söylemek, ona îma ve işaret etmektir. Yani gıybet, sadece laf taşıyarak değil, aynı zamanda kişinin soyunu, huyunu, fiziki yapısını veya mesleğini alaycı bir üslupla aktarmakla da gerçekleşir.
Allah Rasûlü, (s.a.v) bir gün ashabına; “Gıybet nedir, biliyor musunuz?” diye sorar. Onlar da; “Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” derler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz; “Din kardeşinin hoşuna gitmeyecek şekilde onun ardından konuşmandır.” buyurur. Sahabenin; “Ya Rasûlallah! O kimse benim konuştuğum gibi ise yine de gıybet olur mu?” diye sorması üzerine Allah Rasûlü; “Şayet konuştukların o kişide varsa gıybetini yapmış olursun. Aksi halde ona iftira etmiş olursun!”[1] buyurur.
Gıybet etmenin dünyevî bir müeyyidesi yoktur. Ancak tövbe edilmediği ve gıybeti yapılan din kardeşlerimizden helallik alınmadığı takdirde ahirette ağır bir cezası vardır. Bir hadis-i şeriflerinde Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), insanların gıybetini yapanların göreceği cezayı şöyle açıklar: “Mi’raca çıkarıldığımda ben bakırdan tırnaklarla yüzlerini ve göğüslerini tırmalayan bir topluluğun yanından geçtim. Ey Cebrâil! Bunlar kimlerdir? diye sordum. Bunlar, (gıybet etmek suretiyle) insanların etlerini yiyenler ve onların şeref ve namuslarıyla oynayanlardır, cevabını verdi.”[2]
Gıybetçi insanların sözlerine kulak verip onları dinlemek; adeta insanların onur, haysiyet ve şereflerinin sermaye yapıldığı günah pazarına müşteri olmaktır. Olgun bir mü’min dedi-kodu yapan kişiyi uyarmalı veya o ortamı terk ederek günaha ortak olmamalıdır. Konuyla ilgili bir hadisi şeriflerinde Nebî (a.s.): “Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur.”[3] buyurarak bizleri bu meselede daha duyarlı davranmaya teşvik etmiştir. Çünkü gıybetçi dedi-kodu yaptığı müddetçe ibadet ve her tür salih amelinin sevabını arkasından konuştuğu kişilere dağıtır.
Müslüman’ın içi – dışı, özü ve sözü bir olmalıdır. İnsanların yüzlerine karşı başka, arkalarından başka türlü konuşmak nifak alametidir. Şunu çok iyi bilmeliyiz ki kişilerin şahsiyetleri mal ve paradan daha değerlidir. Mal ve paranın zarara uğratılması, gasp edilmesi kul hakkı olduğu gibi, kırgınlıklara, dargınlıklara ve pek çok fitnelere sebebiyet verecek iftira, gıybet ya da laf taşımakla daha büyük bir kul hakkı vebalini yüklendiğimizi unutmamalıyız. Çünkü söylediğimiz her söz Allah tarafından işitiliyor ve her davranışımız da kaydediliyor. Bu bilince sahip olan mü’minler dünyada insanların sevgisini kazandıkları gibi ahirette de büyük bir ecre nail olurlar. Rasûlullâh (s.a.v.) bir hadis-i şeriflerinde: “Kim bana diline sahip çıkmayı ve iffetini korumayı garanti ederse ben de onun cennete girmesine kefil olurum!”[4] buyurarak diline ve iffetine sahip olmanın ne büyük bir manevî kazanca vesile olduğunu belirtmiştir.
[1] Müslim, Birr, 70; Ebû Dâvud, Edep, 40.
[2] Ebû Dâvûd, Edeb 35.
[3] Müslim, Birr, 20.
[4] Tirmizi, Zühd, 61.
[5] Hucurât sûresi, 49 / 12.
Benzer Konular:
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
İslam’da gıybet (Gheebah) sosyal bir hastalık ve günah olarak kabul edilir. Gıybet, bir kimsenin arkasından olumsuz söz söylemek, onun yokluğunda kusurlarını veya eksikliklerini ortaya koymaktır. İslam, gıybeti şiddetle kınar ve bunun bireyler ve toplum üzerindeki zararlı etkilerini vurgular. İşte İslam’da gıybet ile ilgili bazı önemli noktalar:
Yasak: Gıybet İslam’da açıkça yasaklanmıştır. Kur’an-ı Kerim bunu, ölen kardeşinin etini yemek olarak tanımlar ve bu eylemin ciddiyetini vurgular. Müslümanlara gıybet ve dedikodu yapmaktan sakınmaları emredilmiştir.
Etik Hususlar: İslam, etik davranışa büyük değer verir ve başkalarına saygılı, onurlu ve adil davranmanın önemini vurgular. Gıybet, birinin itibarını zedeleyerek, güveni sarsarak ve insanlar arasında bölünmeye yol açarak bu etik ilkeleri ihlal eder.
Olumsuz Sonuçlar: İslam, gıybetin hem yapan hem de gıybet edilen için zararlı sonuçları olduğunu öğretir. Güveni aşındırır, ilişkilere zarar verir ve bireyler arasında düşmanlık yaratır. Ayrıca gıybet, dedikodu ve iftira döngüsüne yol açarak topluluğa yaygın zararlar verebilir.
İstisnalar: İslam, öğüt almak veya bir yanlışı düzeltmek gibi başkalarının kusurlarını tartışmanın caiz olabileceği özel durumlar olduğunu kabul eder. Ancak bu gibi durumlarda bile dikkatli olunması, samimiyet gösterilmesi ve gereksiz dedikodulara kapılmak yerine sorunun çözümüne odaklanılması tavsiye edilir.
Susmanın Faziletleri: İslam, müminleri dillerine hakim olmaya ve başkaları hakkında kötü konuşmaktan kaçınmaya teşvik eder. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Allah’a ve ahiret gününe inanan ya hayır söylesin ya da sussun.” Bu, susmanın faziletini vurgular ve Müslümanlara konuşmalarına dikkat etmelerini hatırlatır.
Olumlu Nitelikler Geliştirmek: İslam, bireyleri kişisel gelişime odaklanmaya ve nezaket, bağışlayıcılık ve empati gibi olumlu nitelikler geliştirmeye teşvik eder. Gıybette bulunmak bu değerlerle çelişir ve kişisel ve ruhsal gelişimi engeller.
Bağışlanmak: Bir kimse gıybet ederse, İslam, gıybet edilen kişiden af dilemeyi ve Allah’tan tövbe etmeyi teşvik eder. İçten pişmanlık, af dileme ve düzeltmeler, verilen zararı düzeltmeye yönelik temel adımlardır.
Özetle, gıybet, yıkıcı doğası ve olumsuz sonuçları nedeniyle İslam’da sosyal bir hastalık olarak kabul edilir. Müslümanlar, gıybet etmekten kaçınmaya, başkaları hakkında olumlu konuşmaya ve sağlıklı ve destekleyici bir sosyal çevreyi teşvik etmeye teşvik edilir. İyi bir karakter geliştirmek, kişisel gelişime odaklanmak ve zararlı konuşmalardan kaçınmak, gıybetle ilgili İslami öğretilere bağlı kalmanın önemli yönleridir.