Tövbe ve İstiğfar

Question

Tevbe ve istiğfar nedir nasıl yapılmalıdır

وَمَن يَعْمَلْ سُوءًا أَوْ يَظْلِمْ نَفْسَهُ ثُمَّ يَسْتَغْفِرِ اللّهَ يَجِدِ اللّهَ غَفُورًا رَّحِيمًا

(Nisâ ,110)

TÖVBE VE İSTİĞFAR ETMEK

Tövbe, Rabbin rızasına uymayan hata, kusur ve günahlardan vazgeçip Allah’a yönelmek ve dönmek demektir. İstiğfar ise, hata, kusur ve günahları işleyen kimsenin Allah’tan özür dilemesi ve bağışlanmasını istemesidir.

Mümin bir kul evvela kendisini günahtan muhafaza etme gayretinde olmalıdır. Zira işlemiş olduğu her bir günahın aslında Rabbini üzmek anlamına geldiğini bilmelidir. Bu da Rabbiyle arasındaki kuvvetli bağların zayıflamasına, İlahi ihsan ve ikramların kesilmesine sebep olmaktadır. Şu halde tövbe ve istiğfar, kul ile Allah arasındaki ilişkinin yeniden tesis edilmesine, sevgi bağlarının yeniden canlanmasına, İlahi tecellilerin yeniden hayat bulmasına vesile olacaktır.

Yüce Mevlamız, şu ayetlerde O’na yöneldiğimiz ve mağfiret dilediğimiz takdirde hatalarımızı, kusurlarımızı ve günahlarımızı bağışlayacağının hatta bizlere muhabbet besleyeceğinin müjdesini vermektedir:
“Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok mağfiret edici ve esirgeyici bulacaktır.”
“Ey iman edenler! Yürekten tövbe ederek Allah’a dönün ki, Rabbiniz kötülüklerinizi örtsün, sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koysun…”

“Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri ve çok temizlenenleri sever.”
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) de kulun, günahının farkına varıp tövbe ve istiğfarda bulunmasının Allah tarafından sevinçle karşılandığını ve tövbe edenlerin, günahkârların en hayırlıları olduğunu ifade buyurmuştur.
Rabbimiz, şu kutsi hadiste tövbe ve istiğfar ettiği takdirde kulun mutlak surette bağışlanacağını buyurmaktadır: “Ey Ademoğlu, sen bana yalvarıp yakarıp, benden ümitvâr olduğun sürece, işlediğin günah her ne olursa olsun seni bağışlarım. Ve günahlarını önemsemem. Ey Âdemoğlu senin günahların gökyüzünü kaplayıp dolduracak olsa, sonra da bu işlediğin günahlar yüzünden benden mağfiret dilesen seni bağışlarım ve işlediğin günahlara aldırmam. Ey Âdemoğlu, eğer sen bana yeryüzü dolusu hata ve günahla gelsen, sonra da hiçbir şeyi ortak koşmamış olarak bana kavuşsan ben de sana yeryüzü dolusu mağfiretle gelirim.”

Tövbenin aslı nedamettir, pişmanlıktır. Bu, tövbenin en önemli rüknünü teşkil eder. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v): “Pişmanlık tövbedir” buyurmuştur.
Tövbenin kabulü için bazı şartlar vardır; kişi işlediği günahın günah olduğuna inanmalı, yaptığına pişman olmalı, o günahı bir daha yapmamaya karar vermelidir.
Eğer günah kul hakkına taalluk ediyorsa hak sahibine hakkı verilmeli ya da sahibinden helallik alınmalıdır. Şayet hak sahibi bulunamıyor veya tanınmıyorsa onlar adına hayır ve hasenatta bulunmalı, muhtaçlara, fakirlere ve yoksullara sadaka verilmelidir.

Tövbe günahlara bir son verip, hayatında yeni ve tertemiz bir sayfa açmak isteyenlerin ilk adımı ve ilk sermayesidir. Her tövbe bir bilinç tazeleme olduğu için, aynı zamanda kendine dönme, kendini bilme, kendini bulma sürecidir.
Bu doğrultuda hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in her sabah ve akşam yaptığı bir dua ile bitirmek istiyorum: “Ey Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilah yoktur. Beni sen yarattın, ben senin kulunum. Gücüm yettikçe sana verdiğim sözü yerine getiriyorum. Yaptığım kötülüklerden sana sığınıyorum. Üzerimde olan nimetlerini ikrar ediyorum. Ve yine günahlarımı sana itiraf ediyorum. Beni bağışla, zira günahları senden başka bağışlayacak yoktur.”
—————-KAYNAKLAR——————
[1] Nisâ, 4/110.
[1] Tahrîm, 66/8.
[1] Bakara, 2/222.
[1] Buhârî, Da’avât, 4; Tirmizî, Kıyâmet, 50.
[1] Tirmizî, Kıyâmet, 50; İbni Mâce, Zühd, 30.
[1] Tirmizî, Da’avât, 99.
[1] Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1, 376, 423, 433.
[1] Buharî, Daavât, 2, 16

Tövbe hakkında cuma hutbesi olarak okunabilir

Mum

Mum olmak kolay değildir Işık saçmak için önce yanmak gerek

Answer ( 1 )

    0
    2020-11-20T16:29:27+03:00

    Tövbe ve istiğfar, insan olmamız hasebiyle elimizden, dilimizden, gözümüzden velhasıl bütün bedenimizden sadır olan günahlardan arınma vesilesi ve Yüce Allah’ın hayatımızda temiz bir sayfa için bizlere açtığı bir rahmet kapısıdır. Tövbe kapısı ardına kadar açıktır ve ecelimiz gelene kadar da açık kalacaktır. Öyleyse bize düşen, her daim bu kapının eşiğinden içeride durmaktır. Her daim samimiyetle, pişmanlıkla, kararlılıkla O’nun merhamet ve keremine sığınmaktır. Gündelik hayatın problemleri içinde yorgun düşen zihinlerimizi, türlü günahlarla kararan gönüllerimizi, kötü sözlerle kirlettiğimiz dillerimizi zikirle, tövbe ve istiğfarla diri tutup arındırmaktır.

     

Cevapla