Tutumlu Davranmak

Question

Tutumlu Olmak 

Tutumlu Davranmak

Yüce dinimiz İslam’ın, huzurlu bir hayat için benimsediği prensiplerden birisi de, iktisat ve îtidaldir. İktisad ve itidal, yeme-içme, harcama, konuşma ve benzeri bütün işlerde ölçülü olmaktır. Bunun zıddı ise israftır. İsraf, ihtiyaç sınırını aşmak, aşırı harcamalarda ve ölçüsüz davranışlarda bulunmak demektir.

Nitekim Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, olgun Mü’minlerin sıfatlarını sayarken, onların  daima ölçülü olduklarını vurgulamakta ve şöyle buyurmaktadır: “Onlar ki, harcadıklarında ne israf ederler ne de cimrilik. İkisi arasında,  îtidalli bir yol tutarlar” (1)

Allah tarafından bize bahşedilen hayat,  sağlık, eş, evlat, makam-mevki, mal, mülk gibi nimetler, hep emanet olarak verilmiştir. Onun için biz, bu nimetleri kullanma tarzımızdan, israf edip etmediğimizden ve bunları nerelerde harcadığımızdan ahirette sorguya çekileceğiz. Konumuzla ilgili olarak Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “O gün, verilen nimetlerin hepsinden sorguya çekileceksiniz”(2)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) de: “Kıyamet günü insanoğlu, ömrünü nerede harcadığından, yaptığı işleri ne niyetle yaptığından, nasıl kazanıp nereye harcadığından, vücudunu ve sıhhatini nerede ve nasıl değerlendirdiğinden sorguya çekilmedikçe yerinden ayrılamaz”(3) buyurmuşlardır.

Millet olarak çok müsrifiz. Özellikle, çöpe atılan ekmeklerden tutun da kamu malları, tabi kaynaklar, elektrik, su ve zaman gibi sayısız değerlerimizi israf ediyoruz. Halbuki yeryüzünde hiçbir kaynak ve imkan sonsuz değildir.           Günümüzde bunların değeri, daha da artmıştır. Çünkü azalan kaynaklar daha çok değer kazanırlar. Değerli şeyler ise rastgele sarf edilmezler.

Allah’ın bahşettiği maddi imkânların israf edilmesi büyük bir vebal olduğu gibi, pek çok yuvanın dağılmasına ve ülkenin ekonomik açıdan zayıflamasına da sebep olmaktadır. Bunun için şahsi harcamalarımızda ölçülü olmak, ülke kaynaklarını dikkatli kullanmak, verimli alanlarda değerlendirmek, dini ve milli bir görevdir. Yarınlarımızın huzur ve rahatı için fert ve millet olarak iktisatlı davranmak ve israfa sapmamak zorundayız. Çünkü israf, Yüce Allah’ın verdiği nimetlere karşı bir nankörlük ve saygısızlıktır. İktisatlı olmak ise, o nimetlere gösterilen fiili bir saygı ve şükürdür.

Benzer Konular:

Answer ( 1 )

    0
    2023-05-22T17:38:15+03:00

    İslam’da tutumlu olmak (harcamada ölçülü olmak ve israftan kaçınmak) övülen bir vasıf olarak teşvik edilmiştir. İslam, müminlere, israftan ve gereksiz harcamalardan kaçınırken, ihtiyaç ve arzularını yerine getirme arasında bir denge kurmayı öğretir. İşte İslam’da tutumluluk kavramıyla ilgili bazı önemli noktalar:

    Savurganlıktan Kaçınmak: İslam, para harcamak da dahil olmak üzere hayatın her alanında savurganlık ve israftan kaçınmayı vurgular. Müslümanlar, imkanları ölçüsünde yaşamaya ve lüks veya gereksiz şeylere aşırı harcama yapmaktan kaçınmaya teşvik edilir. Bu, finansal istikrarı, memnuniyeti teşvik eder ve borca ​​veya finansal sıkıntıya düşmeyi önler.

    Tüketimde Ölçülü Olma: İslam, müminleri ölçülü ve dengeli bir tüketim yaklaşımı benimsemeye teşvik eder. Müslümanlara ihtiyaçlarını dikkatle değerlendirmeleri ve onları isteklerinden ayırmaları tavsiye edilir. Bireyler, harcama alışkanlıklarına dikkat ederek ve aşırı materyalizmden kaçınarak daha doygun ve maneviyat odaklı bir yaşam sürdürebilirler.

    Minnettarlık ve Memnuniyet: İslam’da tutumluluk, şükran ve kanaat ile yakından bağlantılıdır. Müslümanlar, Allah’ın kendilerine bahşettiği nimetlere şükretmeye ve dünya malına aşırı düşkünlükten kaçınmaya teşvik edilir. Elindekiyle yetinmek, insanı tatmin duygusuna sevk eder, maddiyat tutkularını azaltır ve Allah’la daha derin bir manevi bağ oluşmasını sağlar.

    Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik: İslam, bireylerin servetlerine ve kaynaklarına karşı sahip oldukları sorumluluğu ve hesap verebilirliği vurgular. Müslümanlar servetlerinin emanetçisi olarak kabul edilirler ve onları akıllıca ve İslam’ın ilkelerine uygun olarak kullanmaya teşvik edilirler. Tutumlu olmak, servetin sorumlu idarecileri olmayı, savurganlıktan kaçınmayı ve kaynakları kendine ve başkalarına fayda sağlayacak şekilde kullanmayı içerir.

    Hayırsever Verme: İslam, verme ve sadaka eylemine büyük önem verir. Tutumlu olmak, bireylerin hayır işleri için kullanılabilecek fazla kaynaklara sahip olmalarını sağlar. Müslümanlar, ihtiyacı olanlara cömertçe vermeye, yoksulluğun hafifletilmesine yardım etmeye ve hayır işlerini desteklemeye teşvik edilir. Tutumluluk, bireylerin hayırseverlik yükümlülüklerini yerine getirme ve toplumun refahına katkıda bulunma araçlarına sahip olmalarını sağlar.

    Planlama ve Tasarruf: Tutumlu olmak, etkili finansal planlama ve gelecek için tasarruf etmeyi içerir. İslam, müminleri mali güvenlikleri, beklenmedik harcamaları ve gelecekteki ihtiyaçları için plan yapmaya teşvik eder. Bu, kişisel ve aile refahı için olduğu kadar hac (Hac) gibi dini yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve bakmakla yükümlü olunanların geçimini sağlamak için tasarruf ve yatırımları bir kenara bırakmayı içerir.

    Mal ve Ahireti Dengelemek: İslam’da tutumlu olmak, mal ve mülkün geçici ve geçici olduğu anlayışından kaynaklanmaktadır. Müslümanlar, manevi gelişimlerine ve ahirette kendilerine fayda sağlayacak salih ameller peşinde koşmaya öncelik vermeye teşvik edilir. Bireyler tutumlu davranarak dünyevi ihtiyaçları ile sonsuz yaşama odaklanmaları arasında bir denge kurabilirler.

    Özetle İslam, müminleri tasarruflu olmaya ve harcamalarında israftan kaçınmaya teşvik eder. Tutumluluk, finansal istikrarı, memnuniyeti, minnettarlığı ve sorumluluğu teşvik eder. Tüketim konusunda ılımlı ve dengeli bir yaklaşım benimseyen Müslümanlar, daha maksatlı, ruhaniyet odaklı ve sosyal açıdan sorumlu bir yaşam sürdürebilirler.

    En iyi cevap

Cevapla