Her her müslüman üç aylar girmeden önce kendine program yapmalıdırRecep ayında Şaban ayında Ramazan ayında ne yapmalıyım eksiğim nedir hangi ibadetleri yerine getirmeliyim hangi günahlardan sakınmak deyim terk etmem gereken kötü huylarım nelerdirÜç ayları program şeklinde bir şema yapıp geçirmek daha faydalı olacaktır.
Üç Ayların Önemi ve Fazileti Nedir? Nasıl Değerlendirmeliyiz
BildirPlease briefly explain why you feel this question should be reported.
ÜÇ AYLAR = Recep Şaban ve Ramazan Ayları
Konusu İslamda üç aylar ile ilgili.
“Üç ayların önemi, değeri ve fazileti nedir? Bu ayları nasıl değerlendirmeliyiz?” konularını ayeti kerime ve hadisi şerifler ışığı altında incelemeye çalışacağız.
Cenab-ı Hak bazı zaman ve mekanlarını diğerlerinden ayırmış ve bunları kutsal saymıştır. Mekanlar içerisinde Mekke, aylar içerisinden Ramazan Ayı, günlerden Cuma günü hiç şüphesiz diğerlerinden çok farklılık arz eder. Mutad, alışılagelmiş bir hayat süren insanoğlu için bu kutsal mekan ve zamanlar büyük önem arz eder. Kişinin silkinmesine, titremesine ve kendine gelmesine vesiledir bunlar. “Bu hayat böyle gelmiş ama böyle gidemez. Hayatımda değişiklikler yapmalıyım.” sözünü söyleyenler için bir fırsattır bunlar. İşte Recep, Şaban ve Ramazan ayından oluşan Üç Aylar ve bunlardaki mübarek kandiller böylesi çok müstesna bir zaman dilimidir. Hz. Peygamber Efendimiz’den bu yana üç aylara ayrı bir değer vermiştir Müslümanlar. Adeta bir üç aylar geleneği oluşmuştur.
Şöyle bir örnekle izah etmeye çalışalım: Devamlı alışveriş yaptığımız mağazalar vardır. Her sene bu mağazalar belli zamanlarda sezon indirimi yaparlar. Yıl boyunca sattıkları malları çok daha indirimli fiyatlarla satarlar. Koşup bu indirimden istifade etmeye çalışırız değil mi? İşte üç aylar da bir sevapları kat kat katlayan bir sevap sezonudur. Yapılan ibadetlere ve güzel işlere kat kat sevap verilir bu ayda. Rahmet rüzgarları ılık ılık eser bütün benliğimize ve sarar bizi. Bu ılık esinti bizim Cenab-ı Hakk’ın rızasını kazanmamız için adeta bir çaba sarf eder. Farklı bir iklimdir üç aylar, maneviyat dolu havasıyla bizi sarar. Bizi günahlardan uzaklaştırır ve adeta bizi melekleştirir.
Değerli Müminler! Üç aylar Receb ayıyla başlar. Recep ayı, gerek İslâm’dan önce. gerekse İslâm’dan sonra mukaddes bilinen bir aydır. İslâm dini gelmeden önce bu ay girer girmez. Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes bu ayda kendisini emniyet ve selâmette hissederdi. İslâm güneşinin doğmasından sonra da -ilâhi hikmet ve takdir gereğince- bu aya olan hürmet devam ettirildi. Bu ay Regaib ve Miraç gibi mübarek geceler ve ilâhi tecellilerle şereflendirildi. Daha Recep ayı girer girmez ilk Cuma gecesi Regaib Kandili’dir. Yüce Allah’ın ilâhî ihsan ve manevî hediyelerinin diğer zamanlardan daha çok tecelli etmesi, samimi kalple Allah’a yönelenlerin affedilmelerinin ümit edilmesi ve mü’minlerce gönülden arzu-lanması sebebiyle, bu geceye “Regâib” denilmiştir. Allah Te-âlâ’nın kullarına bol bol bağışta bulunduğu, az ibadetlerine karşılık çok sevap verdiği bir rağbet gecesidir. Regaib gecesi duaların kabul edileceği ve isteyen kullarına Cenâb-ı Hakk’ın ihsan ve ikramını bol bol vereceği bir gecedir. Nitekim Hz. Peygamber (S.A.S.): “Receb ayının ilk gecesi, Şabanın on beşinci gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı geceleri yapılan dualar reddolunmaz, kabul edilir” buyurmuştur.(Suyuti, Fethu’l-Kebir, 11,92) Bu gece bundan sonra peş peşe gelecek bir dizi kandillerin; Miraç ve Berat kandillerinin, on bir ayın sultanı Mübarek Ramazan ayının ve Kadir Gecesi’nin de habercisidir.
“Karşımızda bire on, yüz, yedi yüz hatta binlerin verileceği bir pazarın, sonsuz bir hazinenin önüne kurulduğu otağ durmakta. Yürüyenler! Koşun. Konuşanlar! Susun ve davranın. Yatanlar! Kalkın haydi, haydi durmayın. Bu pazarda hiçbir ayrımcılık, hiçbir formalite yok. Bu pazarda ekstradan hiç bir belge istenmiyor, ellerin samimiyetle Yüce Yaratıcı’nın engin rahmetine açılması yetiyor. Bu Pazar, hiçbir ücret istenilmeden girilen ve mutlak karla çıkılan tek Pazar. Bu rahmet pazarının sahibi ne kadar zengin, ne kadar cömert, ne kadar affedici. O kadar bağışlayıcı ki yıllardır isyan bayrağını açanlara bile açmış rahmet sinesini, bu pazarın ümitsizlik pazarı olmadığını ilan ediyor. Evet, bu rahmet kapısı, kazanmanın, tebessümün, kurtuluşun pazarına açılan ilk kapıdır. Unutmayın insan bir şeye nasıl başlarsa öyle bitirir.” (Mehmet Talu, Beyan Dergisi, Ekim, 2004)
Recep ayına değer katan diğer bir gece ise Hz. Peygamber Efendimiz’in Mirac ve İsra hadisesini kutladığımız Mirac Kandili’dir. Müslümanların her türlü işkenceye maruz kaldığı bir zamanda, Efendimizin biricik eşi Hz. Hatice ve yegane sığınağı amcası Ebu Talib’in vefat ettiği ve bu sebeple hüzün yılını yaşadığı, ardından çıkış kapısı aradığı bir zamanda Taif’te taşlandığı bir dönemde Rabbimizin elçisine bağışladığı lütfu Mirac’tır. Mirac, Allah ile kulun buluşmasıdır. Nitekim Mirac’ta bizlere beş vakit namaz hediye edilmiştir. Bizlerin de Rabbimizle buluşmamızın adıdır mirac. Daha pek çok hediyeyle dönmüştür Allah Rasulü miractan bize. İşte bu kutlu olayı yad etmek ve hediyeleri düşünmek, Rabbimizi anmak için bir vesiledir Mirac Kandili.
Üç ayların ikincisi Şaban ayıdır. Bu ayın niye mübarek bir ay olduğunu bizzat Üsame b. Zeyd (ra) Allah Rasulü’ne sormuştur:
“Ey Allah’ın Rasulü! Hiçbir ayda Şaban ayı kadar oruç tuttuğunu görmedim.” O, şöyle buyurdu: “O, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil oldukları bir aydır. O, amellerin alemlerin Rabbine yükseltildiği bir aydır. Onun için amelimin Rabbime oruçlu iken yükseltilmesini isterim.”(Nesai, Savm, 70)
Yukarıdaki rivayette Allah Rasulü nedenini açıkladığı şekilde Ramazan Ayından sonra en fazla orucu bu ayda tutmuştur. Hatta bazı rivayetlerde Ramazan ayından başka tümünün oruçlu geçirildiği tek ay Şaban ayı olarak bize nakledilir. (Söz konusu rivayetler için bkz. Rudani, Cemu’l-Fevaid, II/55-6) Hatta Allah Rasulü, ashabı kiramdan birine “Sen bu (Şaban) ayın ortalarında oruç tuttun mu?” diye sorar. O sahabi “Hayır, tutmadım.” Diye cevap verince Efendimiz şöyle buyurur: “O halde Ramazan’dan çıkıp iftar ettiğin zaman, o tutmadığın oruç yerine iki gün oruç tut.” (Müslim, Sıyam, 200) Yine Efendimiz’e Ramazan ayından sonra en faziletli orucun hangisi olduğu sorulmuş O, “Ramazan’ı tazim için Şaban ayında tutulan oruçtur.” Diye cevap vermiştir. (Tirmizi, Zekat, 28)
Şaban ayı mübarek Ramazan ayının müjdecisi olduğu için ayrı bir önem kazanmıştır.
Şaban ayının değerli sayılmasının bir diğer sebebi de içerisinde Berat Gecesi’nin bulunmasıdır.
Beraet kelimesinden gelen Berat ifadesi, iki şey arasında ilişki olmaması; kişinin bir yükümlülükten kurtulması ve yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir. Şabanın 15. Gecesinde müslümanların Allah’ın affı ve bağışlaması ile günah yükünden kurtulacağı umularak bu geceye Berat Gecesi denmiştir. Hadisçilerin zayıf dediği rivayetlere göre Hz. Peygamber’in şöyle dediği nakledilmektedir: “Allah Teala rahmetiyle Şaban Ayı’nın 15. Gecesi dünya semansında tecelli eder ve Kelb kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar.” (Tirmizi, Savm 39 ; İbn Mace, İkame, 191) “Şabanın ortasında gece ibaret ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu şöyle yok mu böyle!’” (İbn Mace, İkame, 191) Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksa’dan Mekke’deki Kabe istikametine çevrilmesinin H. 2. Yılında Berat Gecesi’nde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
Ve üç ayları gerçek sevap panayırı haline getiren; Recep ayına da Şaban ayına da değer katan ay hiç şüphesiz on bir ayın sultanı Ramazan ayıdır. Ramazan Ayı ve Kadir gecesi. Onlarla ilgili övgüler bizatihi Cenab-ı Hak tarafından yapılmaktadır Kuran-ı Kerim’de.
Her her müslüman üç aylar girmeden önce kendine program yapmalıdırRecep ayında Şaban ayında Ramazan ayında ne yapmalıyım eksiğim nedir hangi ibadetleri yerine getirmeliyim hangi günahlardan sakınmak deyim terk etmem gereken kötü huylarım nelerdirÜç ayları program şeklinde bir şema yapıp geçirmek daha faydalı olacaktır.
Answers ( 3 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
MANEVİYAT MEVSİMİ ÜÇ AYLAR
3 Ayların fazileti
“Üç aylar” dediğimiz, Recep, Şaban ve Ramazan ayları, Allah tarafından biz mümin kullara lütfedilen af, mağfiret ve rahmet fırsatları, müstesna kutsal zaman dilimleridir. Bu aylar duaların kabul olduğu, yapılan ibadetlerin karşılıklarının kat kat verildiği, günahlara tövbe edildiği, ilahi feyz ve bereketin, rahmetin yağmur gibi yağdığı zaman dilimleridir.
Üç aylarda yapılan ibadetler, Müslümanların gafletten uyanmalarını manen duyarlı bir durum sergilemelerini sağlarlar. Üç aylar kendimize, ailemize, çevremize, vatan ve milletimize karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlamamıza, durumumuzu yeniden gözden geçirmemize, hatalarımızın bilincine vararak hayatımıza çeki düzen vermemize vesile olmalıdır. Ömrümüzü daha verimli geçirmemizin öneminin şuuruna vararak bu ayları ihya etmeye çalışmalıyız.
3 aylarla ilgili olarak Peygamber Efendimiz, “Allah’ım Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.” diye dua etmiştir.(1)
Onun ümmeti olarak bu aylarda nefis muhasebesi yaparak hatalarımızı en aza indirmeli, hayır ve hasenatlarımızı, iyiliklerimizi mümkün olduğunca artırmaya gayret etmeliyiz. Bu aylarda Müslüman çevresine daha duyarlı olmalı, yoksullara yardım elini uzatmalı, sorumluluklarının gereğini layıkıyla yapmaya çalışmalıdır. Üç aylar milletimizin, gençlerimizin ve çocuklarımızın kendi öz benliklerini, kişiliklerini, İslami faziletleri kazanmalarına imkân sağlamalıdır. Milli ve manevi değerlerinin şuuruna varmalıdır. Bir ayeti kerimede şöyle buyruluyor.
“Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının. Herkes yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (2)
Üç aylar, gerektiği şekilde ihya edildiği zaman, Bu ayların manevi iklimi sayesinde maneviyat güçlenecek, kalpler huzura kavuşacak. İnsanlar dünyanın aldatıcı ve büyüleyici cazibesinden şeytanın vesveselerinden, tuzaklarından, dünya işlerinin ağırlığından, yorgunluğundan kurtularak gerçek huzura kavuşabileceklerdir. Böylece dünya ve ahiret saadetini elde edeceklerdir.
————————————
1-Ahmet b.Hanbel Müsned, 1/259
2-Haşr Suresi Ayet, 18
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Recep ve şaban ayı oruçlarının hükmü nedir? farz mı sünnet mi?
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Ramazan ayındaki oruçların dışında ve bununla beraber Ramazan ayında kazaya kalan oruçların dışındaki hiçbir oruç farz değildir. Üç aylar diye bildiğimiz Recep ve Şaban ayında oruç tutmak çok faziletlidir. Sevabı çoktur. Ama bu oruçlar farz oruçlar değildir. Nafile oruçlardır.