Fıkıh usulü eserlerinin kaleme alınışı konusunda, mütekellimîn metodu ve Hanefîyye metodu olmak üzere iki ayrı metod ortaya çıkmıştır. Mütekellimîn metoduna göre yapılan çalışmalar tamamen nazarîdir. Bu metodu benimseyen usulcüler, bir mezhebi dikkate almaksızın kaideleri ortaya koymaya çalışırlar. Bu kaideleri belirlerken, çıkacak neticenin kendi mezheplerinin görüşüne uyup uymadığına bakmazlar. Bu metoda Şafiiyye metodu adı da verilmektedir. Hanefîyye metodu ise, usulcüler, mezhep imamlarından nakledilen fıkhî çözümlere dayanarak, mezhep imamlarının içtihat ederken ve fıkhî meselelerin hükmünü verirken takip ettikleri usul kurallarını tespit etmeye çalışmışlardır. Hanefî mezhebi imamları fıkıh usulünü tedvin etmedikleri için, daha sonra gelenler bu metodla imamlarının usulünü belirlemeye çalışmışlardır. Her iki metodla eserler yazıldıktan sonra, bu iki metodu birleştiren eserler de yazılmıştır. Bu kitaplarda önce usul mücerret olarak ele alınmakta, sonra onun tatbikine geçilerek Hanefîlerin yolundan gidilmektedir.
Diyanet dini kavramlar sözlüğü
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Usûl-i fıkıh; özel bir ilmin adı olup, müçtehidin dinî amelî hükümleri tafsîlî delillerden çıkarabilmesine yarayan kuralların tümünü ifade eder. Türkçe’de buna fıkıh usulü, İslâm hukuk metodolojisi de denilmektedir.Fıkıh usulü ilmi, Hicrî ikinci asrın sonlarında ortaya çıkmış olup, delillerden hüküm çıkarma metodunu, delillerin hüccet olma bakımından derece ve durumlarını inceler.