Paylaş
Vakıfların Toplum Hayatındaki Önemi Nedir?
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
“VAKIF ve TOPLUM HAYATINDAKİ YERİ”
islam medeniyetinde vakıflar
İslam Dini; iyilik ve hayırda yarışmayı, toplumdaki fakir, düşkün ve kimsesizlere yardım elini uzatarak, kimsesizlerin kimsesi olmayı teşvik etmektedir. İslam’ın, toplum temeline yerleştirmeye çalıştığı bu sosyal yardımlaşma ve dayanışma ruhu, bu işe aracılık eden vakıfların doğmasında önemli rol oynamıştır.
Alimlerimiz, Vakfı, “Bir malın aslının korunması kaydıyla; gelirinin Allah yolunda sarf edilmesidir.” şeklinde tanımlamışlardır. Vakıf; maddi – manevi hayır yapma fikrinin mahsulüdür. Bencilliği bırakıp, diğergam olmanın fiilî ispatı ve paylaşımın en güzel örneklerinden biridir. Vakıf, inanan insanın fani ve geçici olanı ebedileştirme, dünyalıkları ahirete taşıma yöntemidir.
İslam dini; hırsa dönüşmüş mal sevgisini, insan açısından tehlikeli görürken, sahip olunan maddî ve manevi imkânlardan başkalarının da usulünce yararlandırılması ilkesini ön plana çıkarmıştır. Mal ve servet insanlara hizmet içindir. Bu itibarla; mal, insana değil, insan mala sahip olmalıdır. Vakıf, insanın mala sahip olduğunun, insanın malı ve serveti karşısında hür olduğunun ve gerektiğinde bunları Allah yolunda harcayabileceğinin somut bir göstergesidir.
Vakıf, Dünyalıkları ebedileştirmektir. Bir iyilik edersiniz, bu iyilik zaman ve zeminle sınırlı kalır. Ancak öyle bir iyilik edersiniz ki; ettiğiniz bu iyilik bütün zamanlar için cari hale gelir. Bu iyilik hareketi Allah Rasûlü’nün dilinde “sadaka-i cariye” (kesintiye uğramayan sadaka) olarak ifadesini bulur. “Sadaka-i cariye”, sürekli hizmet sağlayacak bir kaynağı insanların hizmetine sunmak demektir. İşte, vakıf uygulaması da sadaka-i cariye anlayışının toplumlarda kurumsallaşmış bir örneğidir.
Dinin anlaşılması ve hayata aktarılmasında somut örnekler sunan Hz. Peygamber: “İnsan öldüğü zaman amel defteri kapanır. Ancak üç kişi bundan müstesnadır. Bunlar; sadaka-i cariye (devam eden bir hayır), kendisinden faydalanılan bir ilim ve kendisine dua eden hayırlı bir evlât bırakanlardır.” buyurmuş ve payına düşen savaş ganimetlerinden büyük bir kısmını yolcuların ve yoksulların ihtiyaçları için vakfederek, İslam toplumunda vakıf hareketinin de ilk uygulayıcısı olmuştur.
Hz. Peygamber (sav)’in öncülüğünde başlayan vakıflaştırma hareketi tarihin seyri içerisinde varlık ve himmet sahibi insanlar tarafından hassasiyetle uygulana gelmiş; “İyilik ve takva hususunda yardımlaşın.” , “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça iyiliğe eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu hakkıyla bilir.” , “Kendiniz için her ne iyilik ederseniz, Allah katında onu bulursunuz.” , “Allah’ın sana iyilik ettiği gibi sen de (insanlara) iyilik et!” , “Dünya hayatında ancak yiyip tükettiğin, giyip eskittiğin, sadaka olarak dağıtıp kalıcı kıldığın senindir.” mealindeki ayet ve hadislerden ilham alarak hareket eden varlık ve himmet sahibi insanlar, hayra hizmet adına hayatın her alanında vakıflar tesis etmişlerdir.
Özellikle ecdadımız, “İnsanların ve canlıların yaşadığı her yerde, mutlaka onlara yapılacak bir yardım, bir hizmet vardır” anlayışından hareketle, diğer milletlerin hayal dahi edemeyeceği vakıflar kurarak, buralarda; okul, cami, hastane, han, hamam, kervansaray ve çeşmelerden kuş evlerine ve yoksul kızlara çeyiz hazırlamaktan, yaralanan göçmen kuşları tedavi ettirmeye varıncaya kadar çeşitli alanlarda hizmet vermişlerdir.
Bu nedenle; tüm canlılara hizmet gayesiyle kurulmuş olan bu vakıflara, gereken ilgi ve desteği göstermek, maddi ve manevi yardımlarda bulunmak ve bunlara yenilerini eklemek hepimizin ortak görev ve sorumlulukları arasında olacaktır. Kendimiz, çocuklarımız, torunlarımız ve ahiretimiz için bu asla ihmal edilmemesi gereken bir görev ve sorumluluktur. Kanuni Sultan Süleyman’ın bir sözüyle bitiriyorum: “Vakfı yaşatın ki, fani dünyadan göçüp gidince Allah katında bir yeriniz olsun.”
[1] Nesai, Vesaye, 8.
[1] Ebu Davut, İmare, 9.
[1] Mâide, 2.
[1] Âl-i İmrân, 92.
[1] Bakara, 110.
[1] Kasas, 77.
[1] Müslim, Zühd: 3
Answer ( 1 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Yardıma ihtiyacı olan insanların göz ardı edilmesine engel olmak ve ellerinden geldiğince o insanlara yardım etmeye çalışmak. Toplumun temel ihtiyaçları vakıflar aracılığıyla hep beraber, el birliği ile sağlanmaktadır. İnsanlara yardımcı olmanın, birlikte, beraber iyilik yapabilmenin mutluluğu içinde olabilmektir.