Paylaş
Veda Haccı ve veda hutbesi kısaca
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
Bildir
İptal
Veda Haccı-Veda Hutbesi
veda haccı ve veda hutbesi hakkında bilgi
Mekke’nin fethinden sonra Arap Yarımadası’nda müslümanlık iyice yayılmış, kabileler temsilciler göndermiş, isteyen yerlere de Medine’den mürşidler yollanmıştı. Yarımadanın bir ucundan diğer ucuna insanlar ve kervanlar huzur ve güven içinde gidip gelebiliyorlar, artık yağma ve baskın endişesi taşımıyorlardı. Esasen bu sıralarda nazil olan Nasr sûresinde de bu hızlı yayılışa işaret ediliyordu.
-“(Rasûlüm!) Allah’ın yardımı erişip fethin müyesser olduğunu ve insanların küme küme Allah’ın dinine girdiklerini gördüğün zaman, Rabbine hamdederek O’nu paklıkla an ve O’ndan mağfiret dile! Şüphesiz ki Allah, tevbeleri çok kabul edendir” (en-Nasr 110/1-3).
Bu sûre nazil olduktan sonra Peygamberimiz her namazda “Rabbimiz! Seni tenzih eder ve sana hamdederim. Rabbim! Beni mağfiret et!” derdi (Tecrîd, X, 391 vd.). Hicretin 9. yılı Zilhicce ayında (631 Nisan ayı) ise, Hz. Ebubekir hac emiri olarak görevlendirilmek suretiyle İslâmî usûle göre haccın nasıl yapılacağını Kabe ve civarındaki insanlara öğretmiş, Hz. Ali tarafından da müşriklere bir süre (dört ay) mühlet verildiği, ertesi yıl müşriklerin buralarda bulunamayacakları ve barınamayacakları bildirilmiştir.
Peygamberimiz, vefatının yaklaştığını hissettiği bugünlerde hac farizasını yerine getirmeyi ve bu sırada oluşacak kalabalık müslüman kitlelerine İslâm’ın inanç, İbadet, ahlâk, günlük hayatla ilgili esaslarını topluca hatırlatmak, İslâmî tebligatı pekiştirmek istiyordu.
Bu düşüncesini gerçekleştirmek üzere her tarafa haber yolladı. Toplanan kalabalık hac kafilelerine hac İle ilgili bilgiler verdikten sonra, 25 Zilkade 10 (22 Şubat 632) günü öğle namazını kılıp ashabı ile birlikte Medine’den hareket etti. Zilhiccenin dördüncü günü (pazar) Mekke’ye ulaşıldı. Pazartesi, salı ve çarşamba günlerini (5-7 Zilhicce) Mekke’de geçiren Hz. Peygamber, perşembe günü Mina’ya, cuma günü de (9 Zilhicce) Müzdelife üzerinden Arafat’a gitti. Burada yüz bini aşan müslümana hitaben ünlü hutbesini irad etti.
Hac ile ilgili bütün görevler yerine getirildikten sonra, Kurban bayramının beşinci günü, Peygamberimizin müsaadesiyle dışarıdan gelen hacılar memleketlerine döndüler. Peygamberimiz de muhacirûn ve ensar ile beraber Medine’ye döndü[1][4]. Medine’ye yaklaşıldığında Zülhuleyfe’de hava kararmıştı. Peygamberimiz orada geceledi ve ertesi gün aydınlıkta şehre girdi. Medine’ye girerken şöyle diyordu:
-“Allâhu Ekber! Allah’tan başka mabud yoktur, birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na yaraşır, Herşeye gücü yeter. Tevbe ederek, İbadet ederek, Rabbimize hamdederek geri dönüyoruz. Allah vadini gerçekleştirdi. Kuluna yardım etti, aleyhimizde birleşen düşmanları, yalnız O perişan etti” (İbn Hişam, IV, 248 vd.; İbn Sa’d, Tabakât, II, 172 vd.).
Peygamberimizin Hayatını OKU
BENZER KONULAR:
- Hicret, muhacir, ensar, Veda Haccı ve veda hutbesi ne demektir? Araştırınız ve edindiğiniz bilgileri defterinize yazınız.
- Veda Haccı ve veda hutbesi kısaca
- Veda Hutbesi’nden çıkarılabilecek çeşitli evrensel ilkeler nelerdir?
- Peygamberimizin (s.a.v.) Veda Hutbesi
- Cuma namazı hutbesi nasıl okunur?
- Tümünü görüntüle.
çözüldü
4
İslam Tarihi 4 yıl
2020-08-09T14:29:25+03:00
2020-08-09T14:29:25+03:00 2 Son Cevaplar
350 görüntüleme
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Mekke fethedilmiş, İslam çevre ülkelere yayılmış Medine’den müşrikler çıkarılmıştı. Medine adeta güvenli bir bölge olmuştu. Bu sırlarda da Nasr suresi nazil olmuştu. Nasr Suresi’nin ilk ayeti adeta Mekke’nin fethini müjdeliyordu. Hicretin 9. yılında ise, Ebubekir (ra) hac emiri olarak görevlendirilmiş ve müslümanlara haccın nasıl yapılacağını öğretiyordu. Rasulullah (sav)’de vefatının yaklaştığını hissettiği bugünlerde hac farizasını yerine getirmek istemiş oluşacak olan kalabalığa da İslam’ın hükümlerini hatırlatmak istemişti. Rasulullah (sav) Medine’den çıkıp hac görevini yerine getirmek üzere Mekke’ye gelmişti. Rasulullah (sav) burada veda hutbesi diye ün kazanmış olan meşhur hutbesini irad etti. Rasulullah (sav) hac görevini yerine getirdikten sonra Medine’ye girerken şöyle diyordu:
-“Allâhu Ekber! Allah’tan başka mabud yoktur, birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na yaraşır, Herşeye gücü yeter. Tevbe ederek, İbadet ederek, Rabbimize hamdederek geri dönüyoruz. Allah vadini gerçekleştirdi. Kuluna yardım etti, aleyhimizde birleşen düşmanları, yalnız O perişan etti” (İbn Hişam, IV, 248 vd.; İbn Sa’d, Tabakât, II, 172 vd.).
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Veda Haccı ve Veda Hutbesi
Veda Haccı:
Hicretin 10. yılında Hz. Muhammed (s.a.v.), son haccını gerçekleştirmek için Medine’den Mekke’ye yola çıktı. Bu hac, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) son haccı olduğu için Veda Haccı olarak adlandırılır. Veda Haccı’na yaklaşık 100.000 kişinin katıldığı tahmin edilmektedir.
Veda Hutbesi:
Veda Haccı sırasında Hz. Muhammed (s.a.v.), Arafat Dağı’nda son hutbesini (Veda Hutbesi) verdi. Bu hutbede Hz. Muhammed (s.a.v.):
Veda Hutbesi’nin Önemi:
Veda Hutbesi, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) son mesajı olarak kabul edilir. Bu hutbede Hz. Muhammed (s.a.v.), İslam’ın temel ilkelerini ve ahlaki değerlerini özetlemiştir. Veda Hutbesi, günümüzde de Müslümanlar için önemli bir rehberdir.