Paylaş
Veda hutbesi ana konuları
BildirQuestion
Please briefly explain why you feel this question should be reported.
VEDA HUTBESİNİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Veda hutbesi bahsedilen konular
Peygamber Efendimiz (sav) Allah Teala’nın kendisine vermiş olduğu peygamberlik görevini en güzel şekilde yerine getirmiş, ashabıda buna şahitlik etmiştir. Miladi 632 yılının hac mevsiminde 100 bini aşkın sahabeye veda hutbesi olarak bildiğimiz meşhur hitabesini yapmıştır.
Bu hitabe; yorulma ve usanma bilmeyen bir gayretle, Allah yolunda yirmi üç yıllık mücadelenin sonunda, emaneti edâ etmiş, ümmetini uyarmış bir Nebî’nin Müslüman nesillere ve çağlara yönelik, muazzam vasiyetidir. Yine bu hitabe; insanların haklarını ve vecibelerini ortaya koyan ve en çok ihlal edilen hususları tekrar hatırlatan muhteşem bir vasiyettir.
Peygamberimiz (sav) bu hitabesine Allah’a hamdü senâdan sonra “Ey insanlar”! hitabıyla başlayarak tüm insanlara seslenmiştir. Bu açıdan veda hutbesi, bütün insanlığı kapsayan evrensel bir beyannâme niteliği taşımaktadır. İslâm’ın temel prensiplerinin hatırlatıldığı bu hitabede özetle Efendimiz şunları söylemiştir:
“Ey insanlar!.. Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl mukaddes bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, nâmus ve şerefiniz de öylece mukaddestir; her türlü tecavüzden korunmuştur. Hiç kimse başkasının suçuyla sorumlu tutulup cezalandırılamaz.”
“Ashâbım! Yarın Rabbinize kavuşacaksınız. Bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorguya çekileceksiniz.”
“Ne haksızlık ediniz, ne de haksızlığa boyun eğiniz.Kimin yanında bir emânet varsa, onu sâhibine versin. Fâizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat aldığınız borcun aslını ödemek gerekir.”
“Ey insanlar!.. Sizlere kadınların haklarını gözetmenizi, bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, kadınların da sizin üzerinizde hakları vardır.”
“Ashabım!.. Sözümü iyi dinleyiniz… Müslüman müslümanın kardeşidir. Bir müslümana kardeşinin kanı ve malı helal değildir; malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.”
“Ey insanlar!.. Rabbiniz bir, atanız birdir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem de topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba üstünlüğü yoktur. Beyaz ırkın siyaha, siyah ırkın beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâdadır.”(1)
Şair’in “Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta/ Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi” dizeleri ile resmettiği bir toplumu, 1400 sene önce Peygamberimiz, veda hutbesinde sıraladığı ilkelerle Asr-ı Saadete taşımıştır. Aynı dönemde dünyanın her tarafında zulüm, kan, gözyaşı üzerinde yükselen kanlı ayaklar, insanlığı ezmekteydi. Ortaçağ karanlığının bayraktarı olanlar, dün haçlı seferleri adıyla karşımıza çıkmıştı. Bu gün ise farklı adlarla zulümlerini devam ettiriyorlar. Dünyanın değişik yerlerindeki kanlı tablolar gözlerimizin önündedir. İşte aramızdaki bu açık fark ve üstünlük, inancımız olan İslâm dininden beslenen medeniyetin bir sonucudur.
Netice olarak bizler, insanlığı keşmekeş ve bunalım içerisine sürükleyenlere insani değerleri tekrar hatırlatmak zorundayız. Peygamberimizin veda hutbesiyle insanlığa yaptığı çağrıyı biz de çağımızda tekrarlamalıyız. Bu ilkeleri hayatımızda dirilterek insanlığa örnek olma sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz.
Ayeti kerimenin mealinin vererek bitirmek istiyorum.
“Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş demektir. İman ve ibadetten yüzçevirene gelince, biz seni böylelerinin başına bekçi ve ille de imana getirme görevlisi olarak göndermedik”(2)
____________________
- Beyhâkî, Şuabu’l-îmân,
- Nisa 4/80
Answers ( 2 )
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Rasulullah (sav) veda hutbesi diye bilinen hutbeyi hayatı boyunca ilk ve son kez hac görevini ifa ederken okumuştur. Veda hutbesinin ana konuları tamamen insan hak ve hürriyetleri ile alakalıdır. Veda hutbesi Miladi 632 yılının hac mevsiminde 100 bini aşkın sahabeye veda hutbesi olarak bildiğimiz meşhur hitabesini yapmıştır.
Bu hitabe; yorulma ve usanma bilmeyen bir gayretle, Allah yolunda yirmi üç yıllık mücadelenin sonunda, emaneti edâ etmiş, ümmetini uyarmış bir Nebî’nin Müslüman nesillere ve çağlara yönelik, muazzam vasiyetidir. Yine bu hitabe; insanların haklarını ve vecibelerini ortaya koyan ve en çok ihlal edilen hususları tekrar hatırlatan muhteşem bir vasiyettir.
Please briefly explain why you feel this answer should be reported.
Veda Hutbesi’nde en çok vurgulanan hususların başında yaşam hakkı ile ona yönelen saldırıların geldiğini söylersek yanıltıcı olmaz. Adı geçen hutbede geçen Hz. Peygamber’in; “Ey insanlar! Kanlarınız (yaşama hakkınız), mallarınız, haysiyet ve şerefleriniz, Rabbinizle buluşacağınız güne dek, bu ayda, bu yerde, tıpkı bugününüz gibi, birbirinize haramdır (birbirinize karşı korunmuştur). Acaba size olayı bildirmiş bulundum mu? Allah’ım sen tanık ol.” ifadeleri bunu açıkça doğrulamaktadır.
Hz. Muhammed (sas), Veda Hutbesi’nde kan davası gibi eski ve çirkin töreyi kaldırmayı ilk olarak Allah’ı şahit tutarak kendi akrabalarından başladığını on binlerin önünde ilan etmiştir. Yakınlarına ait kan davası Hz. Resûlullah’ın kaldırdığı ilk kan davası örneğidir. Hz. Resûlullah’ın Veda Hutbesi’nde kan davasını ortadan kaldırma çağrısının o dönemin Müslüman toplumu tarafından itirazsız kabul edilmiş olması ilginçtir. İnsan canını değersizleştirici mahiyette kabul edilmesi gereken, zincirleme fitnelerin doğmasına neden olan ve tarih boyunca kanayan bir yara durumunda sayılan bu insanlık dışı uygulamanın önüne geçilmesi devrimci bir hareket olarak değerlendirilmelidir.
Eşitlik hakkını özetleyen en temel düstur Hz. Peygamber’in Veda Hutbesi’nde dile getirdiği, “Ey insanlar! Rabbiniz tektir, babanız tektir. Hepiniz Âdem’den türediniz, Âdem de topraktandır. Allah katında en üstününüz, en çok sakınanızdır. Bir Arab’ın, Arap olmayana takva’dan (Allah’a karşı yüksek sorumluluk bilincinden) başka üstünlüğü yoktur. Size iletmiş bulundum mu? Dediler ki: Evet. Dedi ki: Burada bulunanlar, bulunmayanlara iletsinler.” şeklindeki sözleridir.