Paylaş
Vitir namazı hükmü sünnet mi? Hadislerle delilleri
Question
Vitir namazı hükmü sünnet midir? delilleri nelerdir
Dört mezhebe göre deliller
VİTİR NAMAZININ HÜKMÜ (SÜNNET OLUŞUNUN DELİLLERİ)
وعن علي بن أبي طالب رضي الله عنه قال: «الوثز ليس بحلم كهيئة المكتوبة، ولكن سنة منها رسول الله صلى الله عليه وسلم » رواه النسائي،
والترمذي وحسنه،، والحاكم وصححه.
404- Hz. Ali b. Ebi Tâlib radıyallahu anhdan şöyle rivayet edilmiştir: “Vitir, farz namazı gibi vacip değildir. Ancak o Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin vazettiği bir sünnettir.”
وعن جابر بن عبد الله رضي الله عنهما أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قام في شهر رمضان، ثم انتظروة من القابلة فلم يخرج، وقال: «إني كرهت أو خشيت أن يكتب عليكم الوتر » رواه ابن حبان.
405- Câbir b. Abdullah radıyallahu anhümâ şöyle anlatıyor: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ramazan ayında gece namazı kıldı. Sonra ertesi gece kendisini beklediler, dışarı çıkmadı ve şöyle buyurdu: Ben vitir namazının size farz olmasını istemedim (bir başka rivayette; korktum).
Hadislerden Çıkarılan Hükümler:
1- Her iki hadis de vitir namazının vacip değil, sünnet olduğunu göstermektedir. Hz. Ali’nin hadisinin “Vitir, farz namazı gibi vacip değildir. Ancak o Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin vazettiği bir sünnet tir.” ifadesinden dolayı bu hususa delaleti gayet açıktır. Hz. Câbir hadisi de böyledir; sahabeler onunla cemaat olup namaz kılabilmek için ertesi gece Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin mescide çıkmasını beklemiş ler, çıkmamış ve bunun sebebini “Ben vitir namazının size farz olmasını istemedim (bir başka rivayette; korktum).” sözüyle açıklamıştır. Eğer vitir namazı vacip olsaydı onların yanına gidip bu sözü söylemezdi.
Aralarında Ebu Hanife hazretlerinin iki öğrencisi olan İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’in de bulunduğu fakihlerin çoğunluğu bu görüşü be nimsemiştir. Yani, vitir namazının vacip değil, sünnet olduğunu kabul et mişlerdir. Onlar bu görüşlerini desteklemek için aralarında bu iki hadisin de bulunduğu birçok delil ortaya koymuşlardır. Söz konusu delillerin en sahihi farz namazları beş vakitle sınırlayan hadislerdir. Söz konusu hadisler vitir namazının sünnet olduğunu açıkça göstermektedir. Çünkü vitir beş vakte ziyade olmuş bir namazdır.
İmam Nevevi hazretleri bu konuda şöyle diyor: “Hanefiler’in delil ola rak ileri sürdükleri hadisler müstehaplık ve mendupluğun tekidine hamledilir. Onların delili olan hadislerle bizim delil gösterdiğimiz hadislerin arasını uzlaştırmak için bu tevilin yapılması kaçınılmaz bir husustur.”
Açıkça görüldüğü üzere Hanefîler’in ortaya koymuş oldukları hadisler vitir namazının vacip olduğunu apaçık ve güçlü bir şekilde ifade etmektedir. Bu hadisleri, özellikle de Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin vitrin kaza edilmesi emrini müstehaplığın ve mendupluğun pekiştirilmesine hamletmek mümkün değildir.
2- Hz. Câbir ve Hz. Aişe’nin hadislerine göre ramazan ayı gecelerinde kılınan nafile namaz Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin devrin de cemaatle değil, tek başına kılınıyordu. Sahabe Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin arkasında toplanıp cemaat olunca buna devam etmedi, hatta mescide çıkmaktan kaçındı. Bu da gösteriyor ki bu namazda sünnet olan, diğer nafile namazlarda olduğu gibi cemaatle kılınmamasıdır.
Ancak Hz. Ömer radıyallahu anh insanları tek bir imamın arkasında toplayıp öylece namaz kıldırtmıştır. Sahabenin büyükleri de o devirde henüz hayattaydılar ve Hz. Ömer’in bu yaptığını reddetmeyip onayladılar. Böylece söz konusu uygulama günümüze kadar geldi ve bu namazın camilerde cemaatle kılınmasının sünnet olduğu icma ile kabul edildi.
Kaynak: Bulug elmeram
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
Vitir namazı, İslam’da sünnet olarak kabul edilen bir ibadettir. Ancak bazı fıkıh mezheplerine göre, vitir namazının hükmü hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Çoğunlukla vitir namazı, sünnet-i müekkede (güçlü sünnet) olarak kabul edilir. Yani, farz değildir fakat Rasûlullah (s.a.v.) tarafından düzenli olarak kılınmış, terk edilmesi önerilmemiştir.
Hadislerle delilleri:
Sürekli Kılınması: Rasûlullah (s.a.v.), vitir namazını gece namazı olarak sürekli kılmıştır. Birçok hadiste, Rasûlullah’ın vitir namazını kılmayı bırakmadığı belirtilmiştir:
Ebû Hureyre (r.a.)’den rivayet edilen bir hadis:
“Rasûlullah (s.a.v.) vitir namazını terk etmemiştir, gerek yolculukta gerekse yerleşik hayatta.” (Buhârî, Salât 56)
Vazgeçilmemesi Tavsiyesi: Rasûlullah (s.a.v.) vitir namazını kılmaya devam etmiş ve onu kılmanın önemine vurgu yapmıştır.
Aişe (r.a.)’den rivayet edilen bir hadis:
“Vitir namazı, farz olan beş vakit namazdan sonra kılınması gereken en faziletli namazdır.” (Tirmizî, Salât 1892)
Ebu Hureyre’den Rivayet: Ebû Hureyre (r.a.) Rasûlullah’ın şöyle dediğini rivayet etmiştir:
“Geceleyin vitir namazını kılın. Çünkü o namaz, geceyi ihya etmeye yönelik bir ibadettir.” (Müslim, Salât 1147)
Vitrin Kılınmaması Durumunda Uyarı: Bir başka hadis ise, vitir namazının terk edilmemesi gerektiğine işaret eder:
“Bir kimse vitir namazını kılmaktan mahrum kalırsa, her gecede o namazı kılması gerekir.” (Buhârî)
Sonuç olarak, vitir namazı sünnet-i müekkede olarak kabul edilir ve Rasûlullah (s.a.v.) tarafından düzenli bir şekilde kılındığı için müslümanlar için önerilen ve terk edilmemesi gereken bir namazdır.