Paylaş
Yalan Ve Yalancı Şahitlik
Question
Yalancı Şahitlik Ne Demek ?
Toplumların, huzur ve mutluluğunu bozan, insanların arasını açan ve toplumda güveni sarsan, sözlerin en çirkini, yalan söylemektir. Yüce dinimiz İslam, toplumda sosyal adaleti ve hukuku ortadan kaldıran yalan konuşmayı ve yalancı şahitlikte bulunmayı yasaklamıştır. Konuyla ilgili olarak Allah (cc) Kuranı Kerim’de: “Yalan sözden, yalan yere şahitlik yapmaktan kesinlikle kaçının [1] buyurmuştur. Resülüllah da (sav) “kim şahitlik durumu olmadığı halde bir müslüman’ın aleyhine şahitlik ederse cehennemdeki yerini hazırlasın” [2] buyurarak yalancı şahitlikte bulunanları şiddetli bir şekilde uyarmıştır. Bundan dolayı görgü tanıkları, toplumun düzenini bozan yalan konuşmaktan ve yalancı şahitlikten uzak durmalıdır.
Bir olaya tanık olan kimseye şahit denir. Şahitlerin verdiği ifadeler, olayların aydınlanmasında ve adaletin gerçekleşmesinde oldukça önemlidir. Bundan dolayı görgü tanıkları, şahitliğe çağrıldıkları zaman şahitlik yapmaktan kaçınmamalıdır.[3] Her şeyden önce şahitler, Allah’ın kendilerini görüp gözettiği bilinciyle hareket etmeli [4] hakkında bilgisi olmadığı şeyi anlatmamalı, [5] ne pahasına olursa olsun sözlerine yalan karıştırmaktan kaçınmalı, ancak gördüklerini ve bildiklerini anlatarak, doğru konuşmalıdır.[6] Çünkü doğru konuşmak kişiyi iyiliğe, iyilik de cennete götürür. Yalan konuşmak ise kişiyi kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. [7]
Yalancı şahitlik, kişinin bilgisi olmadığı halde başkasının aleyhinde şahitlik yapmak veya bildiğinin aksini söylemektir. Bundan dolayı yalancı şahitlik dinimizde Allah’a şirk koşmaktan sonra gelen en büyük günahlardan sayılmıştır.[8] İnsanların malı, canı, kanı, ırzı başkasına haram kılındığı halde, yalancı şahitlikle insanların bu hakları ellerinden alınarak çiğnenmektedir. Böylece yalancı şahitlik, haklıyı haksız; haksızı da haklı duruma getirmektedir. Bundan dolayı haklı olan şahsa zulmedilmekte, hukuk kuralları ihlal edilmekte ve Adalet ortadan kaldırılmaktadır. Konuyla ilgili Kur-an’ı Kerim’de “Aranızda mallarınızı haksızlıkla yemeyin; bildiğiniz halde günaha girerek insanların mallarından bir kısmını yemek için onu hâkimlere aktarmayın [9] buyrulmuştur.
Kendinizin,ana-babanızın,diğer dost ve akrabalarınızın aleyhine bile olsa, Allah için gerçeğe şahitlik ederek adaleti tam yerine getiren dosdoğru şahitler ve hâkimler olun! Davacılar ister zengin, ister fakir olsun, adaletten ayrılmayın! Zira zengin de olsa fakir de olsa, Allah ikisine de sizden daha yakındır. Dolayısıyla, onların hakkını sizden daha iyi gözetir. O hâlde, sakın keyfinize uyup doğruluktan sapmayın! Çünkü eğer şahitlik ederken gerçeği çarpıtırsanız, ya da şahitlikten kaçınarak yüz çevirecek olursanız, bunun cezasını çok ağır ödersiniz! Çünkü Allah, yaptığınız her şeyden haberdardır.[10] Öyleyse şakada olsa yalan söylemekten ve yalancı şahitlik yapmaktan sakınıp, [11] ancak bildiğimize şahitlik edenlerden olalım.[12]
[1] Furkan 25/ 72
[2] Ahmet, 2,509
[3] Bakara 2/282
[4] Fecr sûresi 89/ 14
[5] İsrâ sûresi 17/ 36
[6] Ahzâb sûresi 33/ 70
[7] Buhâri, Edeb 69; Müslim, Birr 103-105
[8] Buhârî, Şehâdât 10; Müslim, Îmân 143
[9] Bakara 2/188
[10] Nisa 4/135
[11] Ebû Dâvûd, Edeb 7.
[12] Yusuf 12/81
BENZER KONULAR:
Answer ( 1 )
İslam, yalanı ve yalancı şahitliği büyük günah sayarak şiddetle kınamıştır. İşte İslam’da yalan ve yalancı şahitlik ile ilgili bazı önemli noktalar:
Dürüstlük ve Doğruluk: İslam, dürüstlüğe ve doğruluğa büyük önem verir. Müslümanlar doğruyu konuşmaya, sözlerinde ve davranışlarında samimi olmaya teşvik edilir. Peygamber (s.a.v.), “Doğruluk iyiliğe, doğruluk da cennete götürür” (Sahih Müslim) buyurmuştur. Yalan söylemek, güvene ihanet olarak kabul edilir ve dürüst iletişimin temellerini baltalar.
Yalan Yasağı: İslam yalanı yasaklar ve büyük günah sayar. Kuran’da “Hakkı batıla karıştırmayın ve bildiğiniz halde hakkı gizlemeyin” (Bakara Suresi, 2/42) buyurulmaktadır. Müslümanlara yanlış beyanlardan, aldatmadan ve söylenti veya dedikodu yaymaktan kaçınmaları talimatı verilir. Zor durumlarda bile dürüst olmaları için teşvik edilirler.
Ahiretteki Sonuçlar: İslam, yalan söylemenin ve yalancı şahitlik etmenin ahirette ciddi sonuçları olduğunu öğretir. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yalandan sakının, çünkü batıl kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür.” (Müslim) Müslümanlar, yalan söylemenin ve yalancı şahitliğin manevi bozulmaya ve Allah’ın rahmetinden uzaklaşmaya yol açabileceğine inanırlar.
Güvenilirlik ve Güvenilirlik: İslam, Müslümanları güvenilir ve güvenilir bireyler olmaya teşvik eder. Yalancı şahitlik yapmak hukuk sistemine olan güveni baltalar ve ciddi adaletsizliklere yol açabilir. Müslümanlardan sorumluluklarını dürüstlükle yerine getirmeleri beklenir ve yalancı şahitlik bu emanete aykırıdır.
Şahitlikte Samimiyet: İslam, hukuki konularda şahitlerin samimiyetine büyük önem verir. Yalan beyanda bulunmak adalet ilkelerine aykırı olduğu gibi toplum düzenini de bozar. Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler, kendiniz, ana-babanız ve yakınlarınız aleyhine de olsa adaleti ayakta tutanlar olarak Allah için şahitler olun” (Nisa Suresi, 4/135) buyurulmaktadır.
Tövbe ve Bağışlama: İslam, yalan söyleyen veya yalan yere tanıklık eden kişilerin tövbe edip Allah’tan af dileyebileceğini öğretir. İslam’da samimi tövbe, düzeltmeler yapmak ve kişinin eylemlerinin sonuçlarını düzeltmeye çalışmakla birlikte büyük ölçüde teşvik edilmektedir.
İslam’da yalan ve yalancı şahitlik, güveni, adaleti, bireylerin ve toplumun esenliğini baltalayan ciddi suçlar olarak kabul edilir. Müslümanlar, dürüstlüğün doğruluğa ve Allah’ın rızasına götüren bir erdem olduğunu kabul ederek, sözlerinde ve davranışlarında doğru, güvenilir ve samimi olmaya teşvik edilirler. Doğruyu savunmak ve yalandan sakınmak, müminin ahlaki ve etik davranışlarının temel özelliklerindendir.