Paylaş
Yanlış Evlilikler
Question
Yanlış Evlilikler
SORU: Evli bir erkeğin, karısının yeğeniyle ikinci bir evlilik yapması hakkında İslâm’ın hükmü nedir? İkinci eşin hamile kalması durumunda ne yapılacak?
CEVAP: Teyze ve yeğen olan iki kadından biriyle evlenen erkek diğeriyle evlenemez. Çünkü onlar yakın akrabalardır. İslâm’ın hükmü bur-da gayet açıktır. Sualden anlaşıldığı kadarıyla birinci kadın diğerinin teyzesidir. Bu durumda bu adam bu iki kadını bir anda nikah altında bu-lunduramaz. Bu evlilik akü caiz değildir. Bu durumda ikinci eşini boşaması ve birinci eşini nikahı altında tutması lâzımdır. İkinci kadın hamile kalmışsa, onun çocuğu babasına nisbet edilir. Diğer çocuklarına ne varsa ona da vardır. Bütün ulema bu konuda hemfikirdirler. Şunu ifade etmeliyim ki, evlilik meselesi çok mühim bir meseledir. Evlenmeden önce iyice araştırmak lazımdır ki, insanlar haram bir evlilik yapmasınlar. Bunların başında da süt kardeşliği ve yakın akrabalıklar gelir. Yoksa sonradan insanlar büyük pişmanlık duyar ama iş işten geçer.
Benzeri konular:
Answer ( 1 )
İslam dini, evlilik kurumunu önemseyen ve insanların mutlu ve sağlıklı bir birliktelik içinde olmasını teşvik eden bir din olarak bilinir. Ancak bazen insanlar yanlış evlilikler yapabilirler, yani uyumsuz veya mutsuz bir ilişki içine girebilirler.
Yanlış evliliklerin birkaç nedeni olabilir, örneğin:
İslam dini, yanlış evliliklerin önlenmesi için bazı önlemler önerir. Öncelikle, evlilikte karşılıklı rıza ve anlayış önemlidir. Eşlerin birbirlerini tanıması, uyumlu olabileceklerine inanmaları ve evlilik için ortak hedeflere sahip olmaları önemlidir.
Ayrıca, evlilik öncesi dönemde çiftlerin birbirlerini tanımaları ve uyumlarını değerlendirmeleri için zaman ayırmaları teşvik edilir. Ailelerin, evlilik yapmak isteyen çocuklarının tercihlerini ve mutluluğunu önemsemesi ve baskı yapmaması önemlidir.
Ancak, bazen yanlış evlilikler kaçınılmaz olabilir. Bu durumda, İslam dininde boşanma hükümleri ve evlilik birliğinin sonlandırılması ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Boşanma, son çare olarak kabul edilir ve ahlaki, hukuki ve psikolojik açıdan dikkatle değerlendirilmelidir.