Paylaş
Yenen devlet hakkı kime ödenmelidir
Question
Devlet hakkı kime verilmelidir?
Benim bir yakınım iş-kur’dan bir işyerinde çalışıyor gibi gözükerek çalışmadan maaş aldı. simdi pişman o parayi geri iskura vermeside mumkundegil fakirleremi verecek.
Kamu hakkı denilen devlet hakkı yendiği zaman bunu çalışır göründüğü kuruma ödemelidir bu mümkün değilse herhangi bir devlet kurumuna verilmesi gerekir.
hocanin birine sordum bizbize kampanyasina ver oda devletin dedi oyle olurmu acaba
CEVAP:
Yenen devlet hakkının kime ödenmesi gerektiği konusu, İslam hukukunda ve günümüz hukuk sistemlerinde farklı şekillerde ele alınabilir. Detaylı bir şekilde açıklayalım:
1. İslam Hukuku Açısından
İslam’a göre, haksız yere alınan her türlü mal veya hakkın geri ödenmesi farzdır. Bu durum kul hakkı ya da kamu hakkı (beytülmal) ile ilgili olabilir.
- Devlet Hakkı (Beytülmal): İslam’da, kamu malı veya devlet hakkı beytülmal kavramıyla ilişkilendirilir. Kamuya ait olan bir hakkı yiyen kişi, bunun telafisini yapmalı ve çaldığı, gasp ettiği ya da haksız yere kullandığı malı iade etmelidir.
- Eğer alınan mal ya da hak direkt bir kişiyle ilgili değilse, bu malın karşılığı devlete iade edilmelidir.
- Örnek: Vergi kaçırmak, kamu mallarını izinsiz kullanmak gibi durumlarda zarar doğrudan kamunun tamamını ilgilendirir. Böyle bir durumda zarar, devlet hazinesine (bugünkü anlamda ilgili kamu kurumuna) ödenmelidir.
- Tövbe ve İade: İslam’da sadece tövbe etmek yeterli değildir; malın sahibine ya da hak sahibine iade edilmesi şarttır. Eğer bu hak sahibine ulaşılamıyorsa, onun adına sadaka verilmesi önerilir.
İlgili Ayetler:
- Bakara Suresi, 188. Ayet:
“Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin ve insanların mallarından bir kısmını bile bile günah işleyerek yemeniz için hâkimlere aktarmayın.”
- Nisa Suresi, 58. Ayet:
“Şüphesiz Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğinizde adaletle hükmetmenizi emrediyor.”
İlgili Hadisler:
- Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim birinin hakkını yemişse, helalleşmeden sakın ölmüş olmasın! Zira ahirette dirhem ve dinar yoktur. Onun yerine, haksızlık yaptığı kişinin sevapları alınır, sevabı yoksa mağdurun günahları ona yüklenir.” (Buhârî, Mezâlim, 10)
2. Modern Hukuk Açısından
Günümüzde devlet hakkı genellikle mali yükümlülükler (vergi, ceza, harç gibi) ya da kamu mallarının kullanımıyla ilişkilendirilir. Bu durumda:
- Devlet Kurumlarına Ödeme: Yenen devlet hakkı, hangi kurum ya da yapı üzerinden hak edilmişse, ilgili kuruma iade edilmelidir. Örneğin:
- Vergi kaçırılmışsa, vergi dairesine ödenir.
- Devlet malına zarar verilmişse, tazminat ya da tamirat ücreti ilgili birime ödenir.
- Sadaka ve Hayır İşleri: Eğer iade mümkün değilse ya da alınan şeyin miktarı bilinmiyorsa, İslam alimleri bu tür durumlarda kişinin hayır işlerinde bulunmasını ve aldığı malın karşılığını sadaka olarak dağıtmasını önerir.
3. Nasıl Telafi Edilir?
- Hakkı yenen kurum ya da devlet hazinesine ulaşılamıyorsa:
- Elde edilen miktarın tahmini belirlenip, bu miktar muhtaçlara sadaka olarak verilebilir.
- Tövbe edilmeli ve bir daha böyle bir hataya düşmeme niyetiyle Allah’tan bağışlanma dilenmelidir.
Sonuç olarak, yenen devlet hakkı devletin ilgili kurumlarına ödenmeli, eğer bu mümkün değilse hayır ve sadaka yoluyla telafi edilmeli ve tövbe edilmelidir. Ahiret sorumluluğu açısından da helalleşme ve tövbe önemlidir.
BENZER KONULAR:
- devlet hakkı nedir nasıl ödenir
- devlet hakkı var üzerimde kime ödemeliyim
- Yenen devlet hakkı kime ödenmelidir
- Devlet ağacı kesmek kul hakkına girer mi
- Devlet malını hile yaparak kullanmak kul hakkı mı
- Tümünü görüntüle.
- Dini soru sor Cevap Al
- Dini soru sor Cevap Al Sitesi Hakkında Bilgi
- Dini soru sor kimin?
- Dini soru sor imamlar cevaplıyor
- Dini soru sorabileceğim site arıyorum ?
- Tümünü görüntüle.
Answer ( 1 )
Yenen devlet hakkı, savaş ve benzeri durumlarda bir devletin diğerine karşı kazandığı zaferin sonucunda, o devlete ödenecek olan hakları ifade eder. Bu tür bir “hakkın” ödenmesi, tarihsel olarak savaş sonrası tazminatlar, toprak devri, borçlar veya başka türdeki yükümlülükleri içerebilir. Ancak, bu tür durumların modern uluslararası hukukta uygulanması oldukça sınırlıdır.
Bir devlete karşı zafer kazanıldığında ödenecek olan “yenilen devlet hakkı” genellikle şu şekilde ödenebilir:
Tazminatlar: Yenen devlet, yenilen devlete savaş nedeniyle ortaya çıkan zararların telafisi için finansal tazminatlar talep edebilir. Bu tür tazminatlar, savaşın mağlup devlete mali yükler getirmesine yol açar.
Toprak ve Bölge Devri: Yenen devlet, savaştan önceki sınırları değiştirebilir veya yenilen devlete ait bazı bölgeleri kendisine katabilir.
Savaş Esirleri ve Dönüşüm: Yenen devlet, savaştan sonra esirleri serbest bırakmak veya onlara karşı belirli koşullar koymak hakkına sahip olabilir.
Siyasi veya Ekonomik İlişkiler: Yenen devlet, yenilen devlete bazı siyasi veya ekonomik yükümlülükler getirebilir, örneğin serbest ticaret veya askeri üslerin kurulması gibi.
Günümüzde, Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlar ve uluslararası hukuk, savaş sonrası bu tür uygulamaların daha barışçıl ve adil bir şekilde çözülmesi için çabalar sarf etmektedir. Modern savaşlar sonrasında uluslararası anlaşmalar (örneğin, Versay Antlaşması, 1945’teki BM Kuruluşu) ve savaş suçlarıyla ilgili davalar, genellikle zafer kazanan devletin kazançlarını denetleyerek tarafların haklarının korunmasını amaçlar.
Sonuç olarak, “yenilen devlet hakkı” ödemeleri günümüzde çoğunlukla tazminat, toprak devri ve benzeri tarihsel olgulara dayansa da, uluslararası hukuk modern savaşlarda bu tür durumların engellenmesi ve çözülmesi yönünde bir çerçeve sağlar.