Yine Mushafların Yazılması Konusu

Question

SORU: Bir fetvanızda hafızlar ve kıraat uzmanları için ve (ihtiyaç halinde) müracaat edilebilmesi için resm-i Osmanî’ye[1] uygun mushaf-ların muhafaza edilmeleri şartıyle, Öğrencilerin Kur’an’ı (kolayca) ez-berleyebilmeleri için mushaflann bilinen çağdaş imla kaidelerine uygun olarak yazılmasında bir sakıncanın olmadığını söylediniz. Bu fet-vanızdaki dayanağınız nedir?

CEVAP: Kur’an-ı Kerim, Allah Teâlâ’nın gönderdiği, öğüt alınması için kolaylaştırdığı, üzerinde düşünülmesini, anlaşılıp ezberlenmesini istediği, bağlanılmasını ve müracaat edilmesini teşvik ettiği bir kitaptır. Bütün bunlar ancak Kur’an’ın, meyvelerinden arzu eden herkesin faydalanacağı ve kapıları herkese açılmış bir bahçe haline getirilmesiyle mümkün olur. Onu nakledilegelen ilk yazılış şekliyle muhafaza etmiş olsaydık, özellikle Kur’an’ı yeni öğrenmeye başlayanların okumaları çok zor olurdu. Hatta Kur’an okuyan pek çok kimsede de müşahede edildiği gibi okumayı bilen çoğu kimseler için dahi bunun bir takım zorluklan vardır. Çünkü onlar dahi resm-i Osmani’den okurken hatalar yapabilirler ve kekeleyebilirler. Bunun sebebi genellikle bu hattın (yazının) zorluğuna dayanır. Zira resm-i Osmani’de bir takım karışık ilaveler, harflerin yazılışında farklılıklar, yazının metodunda belirsizlikler vardır. Kur’an’ın metninde herhangi bir noksanlık ve fazlalık olmadığı, resm-i Osmani ile yazılmış çok sayıdaki mushaf uzmanlar tarafından muhafaza edildiği müddetçe, sadece öğrenciler için onların alışık oldukları yazı ile mushaflann yazılmasının mubah olduğunu söylememizin aklî dayanağı budur.

Bu konuda nakli delilimiz de vardır. Eşheb’in rivayetine göre birisi İmam Mâlik’e: “Ne dersin, bugün bir kimse bir mushaf yazmak istese ve bunu da insanların yeni icat ettikleri imla kurallarıyla yazsa bunu uygun görürmüsün?” diye sorduğunda, İmam Mâlik Kur’an’a bir şeylerin ilave edilip noksanlaştırılacağından korktu ve şöyle dedi: “Bunu uygun görmüyorum, ancak ilk yazıldığı şekilde yazılır.” Soruyu soran kimse: “Kur’an’a nokta konulabilir mi?” diye sorduğunda, İmam Mâlik bu soruya şöyle cevap verdi: “İmam olan nüshaların[2] noktalanmalarını doğru bulmuyorum. Bu imam mushaflara önceden bulunmayan hiç bir şey ilave edilmez. Ancak çocukların Kur’an öğrendikleri mushaflara gelince bunlara nokta konulmasında bir sakınca görmüyorum…”

Sen de görüyorsun ki İmam Mâlik, öğrenmelerinde kolaylık olsun diye çocukların okuyacakları Kur’an nüshalarının noktalanmalarına icazet vermektedir. Sonradan icat edilen bir yazı şekliyle mushaflann yazılmasını doğru bulmaması ise aşırı ihtiyatından dolayıdır. Kur’an’a ilk yazılış biçiminden farklı olarak sonradan noktalar, şekiller, âyet aralarına işaretler ve âyet numaraları, rubu, hizib, a’şar ve secde yerlerini belirten işaretler, sûre başlarına süslü şekiller, vasıl ve vakıf işaretler. ve tecvid alametleri dahil edilmiştir. Biz bunları yaptığımıza ve kabul ettiğimize göre, lafızların ve ibarelerin herhangi bir şekilde tahrifine meydan vermeksizin sadece ziyade harfleri düşürmek ve gerekli harfleri ziyade etmekle yetinerek Kur’an’ın bildiğimiz imla şekliyle yazılmasını niçin kabul etmeyelim? İmam el-Izz ibn Abdisselam mus-hafların eski nakledile gelen imla ile yazılmaması gerektiği görüşündedir. Çünkü bu Kur’an öğrenenleri sıkıntıya sokar ve okunuşundaki zorluklar ve birden fazla telaffuza müsait oluşu sebebiyle cahillerin değiştirmelerine maruz bırakabilir. Hülasa Kur’an dünyaya gelen herkesin kitabıdır ve herkesin okuyabileceği kolaylıkta olması gerekir, bir bilmece ve muamma değil.

 

Dini Soru Cevap

Her soru cevap verilmeye değerdir, yeter ki aynı konu bize sorulmuş olmasın ve kurallara uygun sorulsun. Lütfen soru yollamadan önce aynı konu var mı diye \\\\"ARAMA\" yapınız. Konu altına yazılan sorulara öncelik tanıyoruz.. Bilginize

Takip Et

Cevapla